MKÜ’DE PITRAK BİTKİSİ KANSER ARAŞTIRMALARINDA YENİ UMUT

Mustafa Kemal Üniversitesi Veteriner Fakültesi öğretim üyesi Doç. Dr. Mehmet Güvenç ‘pıtrak bitkisinin’ kolorektal kanser türüne karşı etkisini araştıran bir proje yürütüyor.

Araştırmanın Odak Noktası “Kolorektal Kanser”

Doç. Dr. Mehmet Güvenç, “In Vitro Ve In Vivo Kolorektal Kanser Modelinde Ksantinozinin Etkilerinin Araştirilmasi” başlıklı TÜBİTAK projesi ile kolorektal kanserin dünyada her yıl yaklaşık 900.000 kişinin ölümüne yol açması ve tüm kanser türleri arasında üçüncü önde gelen ölüm nedeni olduğu için bu çalışmaya odaklandıklarını belirtti. 

Kanser tedavisi yöntemlerinde günümüzde büyük yol alındığı ve farklı alternatif yöntemlerinin geliştiğini ifade eden Doç. Dr. Mehmet Güvenç, “Buna rağmen alanla ilgili çalışmalar hala devam etmekte olup, daha etkili, daha kısa sürede yanıt veren ve hastanın hayat kalitesini artıran alternatif yöntemler konusunda henüz istenilen noktaya ulaşabilmiş değil” dedi.

Pıtrak Bitkisinin Antikanser Özelliği İnceleniyor

Bu amaçla doğada pıtrak veya domuz pıtrağı olarak da bilinen bitkiyi ve bu bitkiden elde edilen ‘ksantinozin’ etken maddesini ele alarak bu metaboliti incelediklerini söyleyen Doç. Dr. Güvenç, yapılan literatür araştırmalarında X. strumarium (pıtrak) bitkisinin anti kanser özellikleriyle ilgili çalışmaların çok kısıtlı miktarda olduğunu dile getirdi ve gerek canlı hayvan gerekse hücre kültürü hattı üzerinde mevcut bulunan bir çalışmanın olmadığını gördüklerini, bunun üzerine yola koyulduklarını ekledi.

Proje Bütçesi ve Detayları

Doç. Dr. Mehmet Güvenç, 5 farklı üniversiteden 10 kişilik bir ekiple çalıştıklarını ve toplamda 1 milyon 814 bin TL bütçeyle desteklenen ve 27 ay süreli projenin 3 aşamadan oluştuğu bilgisini paylaşarak şu ifadelere yer verdi:

“Kolorektal kanser projesinin ilk aşamasında kimya bölümünden araştırmacılar bitkiden ksantinozin etken metabolitinin izole edilmesi ve saflaştırılmasını gerçekleştiriyor. İkinci aşamada ise eczacılık bölümünden araştırmacılar bu etken maddenin hedeflendirilmiş ve taşıyıcı bir sistem içerisinde kolon bölgesine yönlendirilmesini sağlıyor. Böylece ağız yoluyla alınan ilaçların veya bitkisel kaynakların midenin yoğun asidik ortamında çok büyük oranda yıkıma uğramasının önüne geçilmiş oluyor. Daha sonra deneysel aşamaya ve invitro hücre kültürü aşamasına geçiyoruz. Deneysel aşamada deney hayvanlarına hedeflenmiş taşıyıcı sistemler aracılığıyla ksantinozin metabolitinin uygulamasını yapılarak kolorektal kansere karşı etkilerini araştıracağız.”

Moleküler, Biyokimyasal ve Patolojik Metotlarda Analiz             

Bu etkilerin biyokimyasal, moleküler ve patolojik metotlarla analizinin yapılacağını aktaran Doç. Dr. Mehmet Güvenç, eş zamanlı olarak ise bunun invitro aşamada kolorektal kanser oluşturmuş hücre hattı üzerinde de araştırılacağını kaydetti.

Doç. Dr. Mehmet Güvenç çalışma sonunda patent başvurusu için müracaat edeceklerini de sözlerine ekledi.