Atayurt Gazetesi -
$ DOLAR → Alış: 35,19 / Satış: 35,33
€ EURO → Alış: 36,63 / Satış: 36,78

HURAFELİK ÜZERİNE

Halil Yılmaz Hıtmiye
Halil Yılmaz Hıtmiye
  • 16.07.2020
  • HURAFELİK ÜZERİNE için yorumlar kapalı
  • 883 kez okundu

Dinlerin, insanlığın, uygarlığın ve Kendi vatanının da en büyük düşmanı olan tarikat ve cemaatlerin en bereketli toprağı hurafeliktir.

Her coğrafya, üzerinde yaşadığı halkın yazgısını da belirler. Anadolu gibi belalı ve Mezopotamya gibi enerji kaynaklarının zengin olduğu coğrafyada; akıl ve bilim yolundan şaşan ulusların ‘Kadim, Kara Yazgıları’ da bundan olsa gerek.

Dünyanın en zengin toprakları üzerinde yaşayanlar; yobazlığın ve hurafenin egemenliğinden dolayı; en yoksul ve mazlum uluslardır. Çünkü hurafe – hurafelik, gerçekle hiçbir bağıntısı olmayan; doğa bilimlerine, akıl gerçeğine – mantığa, sanata ve dinlere de ters düşen; fakat dinler adına öne çıkarılan – sosyal yaşamın, inanç ve davranışların üzerinde baskı unsuru olan, egemenlik kuran uyduruk, uyuşturucu, aldatıcı sözlerdir.

Hurafelik, dinlerin ve insanlığın baş belası tarikat ve cemaatlerin beslendiği en zengin topraktır. Bunlar, mazlumla ağlaşıp; Irak’ı, Suriye’yi kan gölüne çeviren zalimle – işgalcilerle düğün bayram edenlerdir.

Dünyanın en mükemmel hurafelerini çöl sıcaklarında beyni pişmiş Araplar uydurur; uydurulan bu hurafeleri – masalları, en iyi İranlılar dramatize (Canlandırmak) eder; onlara, gerçekmiş gibi en çok da Türkler inanırmış.

Hurafe – yobazlık, insanlık tarihi kadar eski ve toplumların kara yazgısıdır. Bütün dinlerin ve insanlığın çektiği acılar, hurafeliğin – yobazlığın; din makyajlı olarak toplumlara sunulmasıdır. Hurafeliğin beslendiği kaynak, özellikle beyni yalıtılmış – beyinleri demir çerçeve içerisine alınmış – dış dünyaya kapatılmış biat kültüründen gelen kişi ve toplumlardır.

Yobazlığı, hurafeliği geçim kaynağı yapan ahlaksızlar; inandıklarını sandıkları bir dinleri var diye; ahlâka gerek gerek yok sanıyorlar. Oysa dinlerin de temeli ahlaktır. Elbette hiçbir kişi ve toplum biçimi, ahlaksız ve ona bağlı dinsiz yaşayamaz.

İşgal, zulüm ve kargaşanın egemen olduğu koşullarda; çaresizliğe düşmüş – açlıkla baş başa kalmış, kişi ve toplumların tertemiz umut ve inançlarını; gerçek dışı beklentiler üzerinden maddi çıkar ve siyasi erg sağlama sektörüdür hurafelik.

Dinlerdeki en yaygın Hurafelik: Ölüden medet ummak, hastalıktan, musibetten kurtulmak için yatırları, türbeleri ziyaret etmek, mavi veya siyah boncuklar, taşlar… Muska yazdırmak ve üzerinde taşımak, mum yakmak… Yeni gelinin kucağına erkek çocuk vermek… Ağaçlara türlü renkte bez parçası bağlamak… Özellikle insanları çarptığı ve ruh hastalıklarına neden olduğuna inanılan Cinler… Cinlerin tasallutundan korunmak için CİNCİLERE başvurup, muska yazdırmak, üzerinde taşımak… Cennet vadetmeler, daha binlerce hurafe…

Şiirlerinde, yaratıcısına olan aşkını yaşayarak anlatan ve samimi bir Müslüman Olan; İstiklal Marşı Yazarımız Mehmet Akif Ersoy: Sihir, büyü, falcılık – gaybı bilme – bulma gibi dinleri temelinden sarsan hurafeliğin; dinin, en kirli ve en pis işlere alet edilmesi üzerine: “İnmemiştir hele Kur’an bunu hakkıyla bilin // Ne mezarlıkta okunmak ne de fal bakmak için” der. 

Emperyalizmin güdümündeki bu karanlık, içi yılan, çıyan ve Firavun kaynayan hurafelik sektörü; süreç içerisinde sosyal, siyasal – politik ve ekonomi alanlarına da egemen olmuş; insanlığın Semavi – Kitaplı Dinlerini de rayından – geliş amacından çıkarmış – hurafeleştirmiştir. Hurafeleştirmiştir çünkü her tarikat ve cemaat insanlara – topluma farklı bir din dayatıyor. Devleti paylaşamayan FETÖ/PDY ve Siyasi İktidar gibi… Bütün radikal siyasal İslamcı kişi ve hareketler, Batı’nın emrindedir. Irak’ta, Suriye’de tekbir getirerek, testere ile insan boğazlayan, insan ciğeri yiyen; kadın, orman ve ozan yakmaya, vatanını satmaya fetva verenler: Siz varken cehenneme gerek yok. Çünkü yobazın, yobazlığın ve hurafenin olmadığı her yer zaten Cennettir, Cennet…

Yobazlıktan ve hurafelikten beslenenler, iyi insan olmak için Müslüman olmak gerektiği sapkınlığını, ahlaksızlığını savlar; fakat iyi bir Müslüman olmak için ahlaklı ve adil olmayı, yalan söylememeyi, kamu malını ve yetimin Hakkını çalıp çırpmamayı, Kur’an Kurslarında erkek çocuklarına tecavüz etmemeyi… Haram yemiş, yalan söylemiş pis bir ağızla çekilmiş bir besmelenin; Allah’a şirk koşmak olduğu gerçeğini bilmezden gelirler.

Şu Diyanet işleri Başkanı Muhteremin Zatı Şahaneleri, her alanda ve anlamda fetva veriyor da; tarikat yurtlarında, çocuklara tecavüz eden Bademlemeci Sapkın, iğrenç ve ahlaksızlara bir çift söz etmiyor, nedendir acaba? 

Beyinleri hurafelerle dolu yobazların, Atatürk’e ve Cumhuriyet’e saldırmaları; onların daha kaliteli birer dindar olduklarını değil; daha kaliteli ahlaksız ve daha kaliteli vatan haini olduklarını gösterir.

Bu dünyada dedeleri ateşten gömleği (Kuvayı Milliye) giymeyen – “Keşke Yunan Galip Gelseydi” diyen, dinli görünen; fakat ahlaksız, dinsiz, sapkın ve yobazlar; Cehennemde giyilmesi için yanmaz elbise, terlik satıyor, ağlarına düşürdükleri kadın ve erkeklere “BADE” çektiriyor ya da yine kadın ve erkeğe; ‘Allah Bizi Nikâhladı’ diyerek tecavüz ediyor.

Ayasofya deyip geçmeyin. Ülkenin üzerine, karanlığın kara süyüm saçları, kara kara bulutları abandı. Bu, şeriat devletinin ayak sesleridir.

Ey CHP’nin beynine çöreklenmiş – Onu işgal etmiş sahte ATAÜRKÇÜ, aymaz ve sapkınlar! Sonunu düşünen kahraman olamaz. Ey masalcılar ve eyyamcılar şürekâsı. Emperyalizmin ve AKP’nin yedek lastiği; hemen, yarın, tüm şürekânız; emperyalizme diz çöktürmüş Mustafa Kemal’in o kutsal koltuğunu boşaltın! Atatürk, Kendi kurduğu Cumhuriyetinde; ihanetle – hainlikle suçlanıyor.

Atatürk’ün bir ömür emek verdiği, gözü gibi koruduğu; iki büyük eserimdir dediği Türkiye Cumhuriyeti ve CHP, Onun en nadide iki gözbebeğidir. Sizler, Atatürk’ün o iki gözbebeği çocuğunu sahiplenemeyecek; cami avlusuna bırakacak kadar nankör, utanmaz ve…

Deve Kuşu gibi saklandığını sanan ey Mankurtlaştırılmışlar! Siz, Size izin verildiği alanda ve oranda; çalıp oynayacağınız 37. Çadır Tiyatrosu, Benim için yok hükmündedir.

Atatürk’e ve Onun Cumhuriyetine yüreklice – onurluca sahip çıkan “İYİ PARTİ” Genel Başkanı Meral AKŞENER’İ kutluyorum.

ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

YORUM YAZ