
Hatay’ın merkezinde Antakya’da büyük ve her gün açılan pazarlarından Sebze ve Meyve satılan Perşembe pazarı(Ğamis Pazarı) ve giyim, ayakkabı satılan İğne-İplik pazarını geziyoruz.
Pazar yeri alt yapı ve binaların yıkımı, yapımı tamamlanmadığından toz, duman içinde esnaf işini yapmaya çalışıyor. Pazar esnafı konteyner kentlerde kalıyor, hem pazara gelmekte, hem tekrar gitmekte büyük zorluklar çekiyorlar. Pazar esnafı bir an önce pazarda yapılan alt yapı çalışmalarının tamamlanmasını istiyor. Antakya’da sürekli rüzgar estiğinden Pazar yeri her gün toz-duman içinde kalıyor. Her saat meyveleri, giysileri temizlemek zorunda kalıyorlar. Pazarcı esnafı giden seneye göre “satışlarımız yüzde elli düştü diyorlar” bunun iktidar tarafından bir şekilde çözüm bulunmasını istiyorlar.
Pazarcı esnafı ve pazara alış-veriş için gelen vatandaşlara mikrofon uzatıyoruz. Vatandaş “Pazara gelenlerin çoğunluğu emekli, asgari ücretlidir. Aylıkları belli, ihtiyaçlarının yarısından azını almak zorunda kalıyorlar. Düşünün taze fasulye alacıksın, 150-200 lira altı kişilik aile için bir kilo yerine yarım kilo alıyorsun, maaşlarımızın yeterli hale getirilmesini istiyoruz. Bu işin çözüm adresi ise Cumhurbaşkanlığı makamıdır. Cumhurbaşkanımız her şeyi çözdüğünü söylüyor, o zaman bizim kuş kadar maaşımızı da çözsün” diyorlar.
Pazarcı Esnafı ve Alışveriş İçin Gelen Vatandaşa Mikrofon Uzattık.
Ahmet Denizli (Pazarcı Esnafı)
Ben Antakyalı doğumluyum, yıllardır Pazar esnafıyım depremden önce vatandaşlarımızın durumu ile bu gün arasında büyük uçurum vardır. Depremden önce vatandaş on kilo alırken şimdi bir veya yarım kiloya düştü. Vatandaşın durumu kötü ama bizim durumda onlardan kötü, Pazar caddesinde esnaf sinek avlamaktadır. Vatandaş karış, karış pazarı geziyor, elli kuruş aşağı aldığı yerden almaya çalışıyor. Yani hem vatandaş, hem elektrik, su, yol kirası derken her gün cebimiz boş oluyor.
Ali Tancı (Pazarcı Esnafı)
Belediyeler Pazar yerinde alt yapı yapıyorlar, biz esnaf ve vatandaş tozdan, topraktan mahvolduk. Deprem bölgesindeyiz sıkıntımız büyüktür. İşler kendi halinde gidiyor.
Fatma Gökçel (Pazara alışveriş için Gelen Vatandaş)
Pazarda zaten aradıklarımızı bulamıyoruz, depremle birlikte her çarşı bir tarafa gitti. Deprem oldu, devletin suçu değil ama biz zor durumdayız. Hayat dersen çok, çok pahalıdır. Deprem bize ne yaptı ama kimse, kimseye acımıyor! Esnafında, insanlarında bir birine acıması lazım, biz kendimize acımazsak, Allah’ta bize acımayacaktır. Eskiden pazarda yüz liraya çanta doldururdur, şimdi ufak bir çanta içinde gördüğünüz iki bin lira verdim. Devletimiz gerçekten bu duruma bir çözüm bulması gerekir, bari devletimiz bize acısın istiyorum.
Ferhat Çiftçi (Pazarcı Esnafı)
Gördüğünüz gibi inşaat ve alt yapı çalışmaları var, belki bunlar biterse işlerimiz biraz düzelir. Ayrıca belediyemize ve yöneticilerimize sesleniyorum, burası uygun değil bize daha uygun, daha temiz bir Pazar yeri yapmaları gerekir, yoksa burası bizim ekmek yemekte zorlandığımız alan haline gelmiştir.
Nazım Hamasoğlu (Pazara Alışveriş İçin Gelen Vatandaş)
Ben emekliyim ve seyyanen bir zam gerekiyor, bu maaşla mağdur olduk, çalışanla, çalışmayan arasında fark çok açıldı. Sayın Cumhurbaşkanımıza iletmek istiyorum. Pazarda yarım, yarım alıyoruz, dört kişi aileyiz, Libya aldım yarım kilo, dört kişiye yemek olarak yeter mi? Cumhurbaşkanı başta maaş olmak üzeri her türlü adaletsizliği düzeltmesini ve bizim sesimizi duymasını istiyoruz.
Nurcan Güneş (Pazarcı Esnafı)
Pazarda esnaf olmak çok zor, bir tarafta tamirat, işçiler, inşaat derken her yer pislik içindedir. Biz çok zor durumda olan depremzedeyiz, halen evlerimize yerleşemedik. Allah razı olsun yardım ettiler ama yine de çok zor durumdayız. Hala konteynerlerde sürünüyoruz. Biz simit ve boca satıyoruz ama millet bunu bile alamıyor!
Semih Aldış (Pazarcı Esnafı)
Bizim işlerimizi soruyorsunuz, işler yerinde değil, işler zayıf, yer sorunu bir türlü çözülmedi, konteynerlerden buraya gelmek için 45 dakika dolmuş bekliyoruz, arabalarda klima çalışmıyor, kapılar düzgün açılmıyor. Yol sıkıntısı, su sıkıntısı, ev sıkıntısı yaşıyoruz. Bakın saat tam 12 ve yüz liralık satış yapmışız. Bu durum belediye tarafından mı, hükümet tarafından mı düzeltilsin istiyoruz. Ama bu zor ve düzelmez gibi geliyor.
Serkan Kart (Pazara Alışveriş İçin Gelen Vatandaş)
Devletten sonra çok sıkıntılar yaşadık, evimiz yok, barkımız yok, geçinemiyoruz! Bir kilo salatalık elli lira olmuş, çocuklarımız okuyor bir oğlum imkanlar yüzünden okulu bıraktı. Ayaklarım şiş ve hastayım yani sağlam, düzgün bir hayatımız kalmadı. Biz çalışanlar olarak devletten destek bekledik, yeterli desteği alamadık, halen yaralarımızın sarılmasını bekleyin insanlarız.
Tekin Dönmez ( Alışveriş İçin Pazara Gelen Vatandaş)
Ben Avrupa’dan geldim bana bile dokuyor, bazı mallar ucuz ama yine de her şey pahalı, eskiden çok, çok daha iyiydi, şimdi durum kötüdür. Yani Avrupa’dan gelmeme rağmen burada büyük sıkıntılar gördüm. Geçen seneler daha iyi bir durum vardı.
Yılmaz Mansuroğlu (Pazara Alışveriş İçin Gelen Vatandaş)
Hatay vatandaşı, esnafı çok zor durumdadır, pazara geliyoruz alışveriş yapmadan evimize dönüyoruz. Cumhurbaşkanımız bizi hiç görmüyor, bizi terk etti. Suriyeliler bizden daha fazla aylık alıyorlar. Alacağımız mallar ateş pahası olmuş, zaten çiftçi, emekli perişan onlarda Cumhurbaşkanından yardım bekliyorlar. Umarım Cumhurbaşkanı Hataylıların bu sesini duyar ve sorunlarına çözüm getirir.
HÜSEYİN GÜLER
ANTAKYA
Pazara Gelen Vatandaş: İhtiyaçlarımızın Yarısını Alamıyoruz!