KANGREN OLMUŞ YARGI… KABUL ETMİYOR SARGI…
Sevgili okurlarım,
Değişmez bir hakikat vardır ki, o da insanca yaşamın, “hak, hukuk ve adalet”siz olamayacağıdır… Eğer bir toplumun hukuku, “kurunun yanı sıra yaşın da yanması durumuna getirilmişse, orada hukuk “ben yaptım oldu” garabetine dönmüş demektir… Oysa ki, arzulanan hukukta, “bir tek yaşın yanmaması için gerekirse kuruları dahi yakmaktan vazgeçebilmek” vardır…
Bir başka deyişle, “bir tek masumun nahak yere cezalandırılmaktansa, bin şüphelinin salıverilmesi tercih edilebilmeli…”dir…
Şu husus da iyi bilinmelidir ki, “adaletine güven duyulmaz olmuş bir ulus, ulus olma vasfını kaybederek çürümeye yüz tutmuştur” demektir… Hele ki Atatürk Türkiye’sinin, hukuksuzlukla anılması, asla kabul edilemeyeceği gibi, bu ülkeyi muz cumhuriyetine dönüştürmek, hiç bir siyasi oluşumun hakkı ve haddi olamaz!!..
“Çağdaş hukuktan asla ve asla vazgeçemeyiz” diyebilmektir kararlı görünen aydınlık yüzlü milletimin, ilk fırsatta vazgeçeceği siyasi oluşumların, akibetlerinin hüsran olacaklarını gördükçe daha da hırçınlaşarak, hukuksuzlukta hız kesmemeyi sürdürmektedirler…
Görünen o dur ki, hukukta yapılan bunca tahribat, on yıllarca giderilmez hal almıştır… Rabbim bu milletin yardımcısı olsun… Ülkede bölünmedik hiç bir şey bırakılmadı… Yargı bölük pörçük, kurum ve kuruluşlar “ben ve ötekiler” haline getirilmiş… TBMM, işlevsiz çatıya dönüştürülmüş… sivil toplum kuruluşları, Diyanet, TÜİK, TRT, beslemeli medya arka bahçe haline gelmiş…Neticede bölünmedik barolar kalmıştı, onu da bölmek üzereler…
İşte bu nedenledir ki, “KANGREN OLAN YARGI…TUTMAZ OLMUŞ SARGI…”
Allah sonumuzu hayır etsin…
**
Kokan tuzla pişen yemek…
Bizzat çöpe dökmek demek…
Bu hoyrata razı gelmek…
Şikayetle çözülür mü…
*
“Neme lazım” diye diye…
Zulme boyun eğe eğe…
Haramiyi öğe öğe…
Şikayetle çözülür mü…
