Anasayfa / Manşet / VATAN PARTİSİ ABD BÜYÜKELÇİSİ TOM BARRACAK’IN SINIRDIŞI EDİLMESİNİ İSTEDİ: TÜRKİYE  CUMHURBAŞKANI “MEŞRUTİYETİNİ” TRAMP’TAN DEĞİL TÜRK MİLLETİNDEN ALIR!

VATAN PARTİSİ ABD BÜYÜKELÇİSİ TOM BARRACAK’IN SINIRDIŞI EDİLMESİNİ İSTEDİ: TÜRKİYE  CUMHURBAŞKANI “MEŞRUTİYETİNİ” TRAMP’TAN DEĞİL TÜRK MİLLETİNDEN ALIR!

Vatan Partisi Hatay İl Başkanlığı ABD’nin küstah Büyükelçisi Tom Barrack’ın sınır dışı edilsin basın açıklamasını İskenderun Havuzlu Çarşıda gerçekleştirdi.

Havuzlu Çarşıdaki i basın açıklamasına: Hatay il yöneticileri,  Samandağ ilçe başkanı, ilçe yöneticileri, Erzin İlçe başkan ve yöneticileri, Defne ilçe başkan ve yöneticileri, İskenderun ilçe yöneticileri katıldılar.

Vatan Partisi Hatay İl Başkanı Sadık Karakaş, “’Türkiye Cumhuriyeti Devleti meşruiyetini ABD Başkanından değil, Türk Milletinden alır. Ankara Büyükelçisi Barrack, istenmeyen adam ilan edilmeli ve sınır dışı edilmelidir. Vatan Partisi, bir Millî Hükümet için çalışmalarını yoğunlaştırma kararındadır’ dedi

Sadık Karakaş özetle şunları dile getirdi:

“ABD Başkanı Trump, “Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a “çok ihtiyaç duyduğu meşruiyeti verdiğini” söylemektedir. ABD’nin Ankara Büyükelçisi Barrack, Trump’ın “dahiyane” diye övdüğü bu küstahlığını 24 Eylül 2025 Çarşamba günü dünya kamuoyuna açıkladı. Trump’a göre, Türkiye yönetimi “demokratik değil, otokratiktir.” ABD yönetimi, Tayyip Erdoğan hükümetini bu gayrimeşru durumdan kurtararak, büyük çözümleri hayata geçirme kibrine kapılmıştır.

Barrack’ın dün “meşruiyet” sözcüğünü “saygı” anlamında kullandığı yolundaki açıklaması, haddini bilmezliği devam ettirmektedir.

Bir kez Cumhurbaşkanımıza “meşruiyet” verdiğini söyleyen, Barrack değil, Trump’tır. Düzeltme yapılacaksa, Trump’ın yapması gerekir.

İkincisi ABD Başkanı, Türkiye Cumhurbaşkanı’na “saygınlık” da veremez. Türkiye Cumhurbaşkanı’nın saygınlığı, ABD kaynaklı olamaz.

Üçüncüsü, ABD Başkanı Trump, Türkiye Cumhurbaşkanı’na “meşruiyet verdiğini” söylerken, önce Türkiye’nin “otokratik” bir rejimle yönetildiğini belirtiyor. Dolayısıyla burada verildiği söylenen paye, saygınlık değil, “meşruiyet”tir.

ABD Derin Devleti Rand Corporation’ın 2020 yılı Ocak ayında hazırladığı 276 sayfalık “Türkiye’nin Milliyetçi Rotası” başlıklı rapor, Tayyip Erdoğan’ın diktatör olduğunu, gayri meşru olduğunu, bu nedenle devrilmesi gerektiğini anlatıyordu (Rapor için bkz. Doğu Perinçek, ABD Yol Ayrımında, 3. Basım, Kaynak Yayınları, İstanbul, Eylül 2021, s.137 vd). Darbe girişimleri ve Tayyip Erdoğan’ı parlamenter yoldan devirme girişimleri bu gerekçeyle tezgâhlandı.

CUMHURBAŞKANIMIZIN ONURU

BÜTÜN MİLLETİMİZİN ONURUDUR

Türkiye Cumhurbaşkanı’nın onuru, bütün milletimizin onurudur, hepimizin onurudur. Bu terbiye dışı davranışlar görmezden gelinemez! Bu hakaretler karşısında sessiz kalınamaz!

Küstahlığın ve haddini bilmezliğin üstünü örtme gayretleri, binlerce yıllık devlet geleneğimize yabancı tavırlardır. Milletimizi ve kendimizi kandırmaya yönelik yorumlar, dalkavukluğun ötesinde haysiyet kırıcıdır.

TRUMP’IN BU HADDİNİ BİLMEZLİĞİNİ

ŞİDDETLE PROTESTO EDİYORUZ

Milletimiz, Tayyip Erdoğan Hükümetinden bu ağır hakarete gereken yanıtı vermesini bekliyor. Biz Vatan Partisi, Türk milleti adına ve Türk Devletinin tarihten gelen şerefini temsil ederek, Trump’ın bu küstahlığını, bu haddini bilmezliğini şiddetle protesto ediyoruz.

ürkiye Cumhurbaşkanı, “meşruiyetini” ABD Başkanından değil, Türk milletinden alır. Türkiye Cumhuriyeti Hükümetinin ve Cumhurbaşkanının biricik meşruluk kaynağı, Türk milletidir.

Türkiye, millî egemenliğini Mustafa Kemal Paşa önderliğinde İstiklâl Savaşıyla kazınmıştır. Egemenlik, kayıtsız şartsız Türk Milletine aittir ve ABD ile paylaşılamaz. Millî irade gibi Türkiye Cumhuriyeti’nin temel ilkelerini ve kurumlarını savunmak, lafla olmaz. Sessiz kalanlar, millî iradeyi değil, gayri millî boyun eğmeyi temsil ederler.

Trump’ın Cumhurbaşkanımız Tayyip Erdoğan’a “meşruiyet verdiği” biçimindeki küstahlığını dünya kamuoyuna açıklayan ABD’nin Ankara Büyükelçisi Barrack, bu terbiyesizliği ve saygısızlığı nedeniyle derhal persona non grata (istenmeyen adam) ilan edilmeli ve sınır dışı edilmelidir.

HAKARETLERE KATLANARAK

ELDE EDİLECEK BİR DEĞER BULUNMUYOR

ABD’nin bir başka devlet adamı da, Türkiye yöneticilerinin kendilerine “yalvardığını” ileri sürerek, ABD emperyalizminin Tayyip Erdoğan yönetimine bakışını yine emperyalizme yakışan bir küstahlıkla ifade etmiştir.

Televizyonlarda Trump’ın Türkiye hükümeti temsilcilerini neredeyse yanaklarını okşayarak onurlandırdığı türünden şerefsizlikler sergileniyor. Bu hakaretler karşısında, artık Türkiye’nin F 35’leri, F 16’ları falan tartışması, utanç vericidir. Türk Devleti, binlerce yıllık tarihin içinden bugünlere bağımsız yaşama geleneğiyle, devlet haysiyetiyle gelmiştir.

FİLİSTİN’İN KURTULUŞUNU VE GAZZE İLE DAYANIŞMAYI

YANLIŞ ADRESLERDE ARAMAYA SON!

Cumhurbaşkanımızın trajik görüntülerle sonuçlanan bu Washington gezisinden öğreneceğimiz birinci ders şudur: Filistin’in kurtuluşunu, Gazze halkıyla dayanışmayı yanlış adreslerde aramaya artık son verilmelidir. ABD emperyalizmi, İsrail saldırganlığının, Gazze soykırımının azmettiricisidir, arkasındaki ABD ile İsrail ve Yunanistan arasındaki ittifak stratejiktir. Bu ittifakın birinci hedefi, “Kürdistan” adında İkinci İsrail devletini kurmaktır. ABD-İsrail-Yunanistan ittifakının diğer hedefi, Kıbrıs’tan Türkiye Ordusunu atmak ve KKTC Devletini yıkmaktır.

ABD ile birlikte Filistin ve Gazze için çözüm arayanlar, İsrail Siyonizmi ile el ele çözüm aramaktadırlar. Adres yanlıştır ve yanlış adreste ısrarın bedelleri ağırdır. Türk Milleti yanlış adreslerin peşine düşmeyecektir. Vatan Partisi, çözümü doğru adreste hayata geçirecek bir Millî Hükümet için çalışmalarını yoğunlaştırma kararındadır, güçtür.”

HÜSEYİN GÜLER

HATAY

 

Cevap bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir