Tüm Emeklilerin Sendikası-2017 İskenderun Temsilcisi Medine Yayman, iktidarın emeklilere 2026 yılı bütçesindeki tekliflerine tepki göstererek, yeni teklifin emeklilerin sefaletlerinin derinleştirerek sürdürüleceğinin habercisi olduğunu iddia etti.
Yaptığı Basın açıklamasında, iktidarın açıkladığı 2026 yılı bütçe teklifine ilişkin değerlendirmelerde bulunan Medine Yayman, kaynak dağılımında çık açık biçimde sermayeye ve faize cömertçe davranıldığını, çalışanlara ve emekliye zırnık olmadığını dile getirerek tepkisini şöyle ifade etti:
“İktidarın açıkladığı 2026 yılı bütçe teklifi sefaletimizin derinleşerek sürdürüleceğinin habercisidir. Açıklanan OVP (Orta Vadeli Programı) ve yeni bütçe teklifinde, emekliler için hiç bir iyileştirme olmayacağı gibi, yaşamda karşılığı olmayan, baskılanmış TÜİK verilerinin bile aranacağı açıktır.
Kaynak dağılımında açık biçimde sermayeye ve faize cömert davranılmışken, çalışanlara ve emekliye zırnık yoktur. Öngördükleri yıllık enflasyon tıpkı önceki yıllar gibi, TÜİK’İN çabalarına rağmen tutmamıştır. İlk başta 2025 yılı enflasyonu yüzde 21 olarak öngörülmüştü. Şimdiden öngörülerinden en az yüzde 45 ile 50 arasında bir sapma olacağı kesinleşmiştir.
GERÇEKLER GİZLENİYOR BASINA, YOKSULLUK DERİNLEŞİYOR!
2026 enflasyon öngörülerini yüzde 9,7 den, yüzde 16’ya çıkardılar. Bunun da tutmayacağı çok açıktır. Enflasyon öngörüleri gerçekleri gizlemek için kurgulanan bir oyundur.
Açıkladıkları resmi verilere göre; faize ödenecek tutar SGK payından yaklaşık yüzde 33 fazladır. SGK payı hem emeklilerin hem çalışanların hem de diğer ödeneklerin toplamıdır. Bu verilere göre ve SGK’ya ayrılan paydan anlaşılıyorki emeklilerin sefaleti çok daha artacaktır.
Bu şartlarda bırakalım insanca yaşamayı, sadece karın doyurmak bile mümkün değildir.
Bugün bile emeklilerin büyük bölümü açlık sınırının yarısına, yani derin yoksulluğa mahkum edilmişken, öngörülen OVP (orta vadeli program) ve açıklanan 2026 bütçesi; emeklilere açlıktan, olmuyorsa kış şartlarında soğuktan öl demektir. Zaten elektrik faturalarının ve doğalgaz faturalarının ödenecek tarafı yoktur.
Battaniyelere sarılarak oturmak ne kadar sürdürülebilir, belli değildir! Üstüne üstlük yeni zamlar yolda!
Emekliler gıdaya erişememekte ve sağlıklı beslenememektedir.
Faize, rantiyecilere ödeme yerine sosyal güvenliğe ve sağlığa kaynak ayrılmalıdır.
SAĞLIĞIMIZ TEHLİKEDEDİR!
Sağlık başlı başına bir sorun olmuştur.
Devlet hastaneleri yeterli ve zamanında hizmet verememektedir.
Bazı hastanelerde kimi ameliyatlar için korkunç düzeyde para istenmektedir.
Sağlıkta katkı payları kaldırılmalı, emeklilerin temel ihtiyaçlarına erişimi güvence altına alınmalıdır.
Zam beklentisi nedeniyle kimi ilaçlar piyasaya sürülmüyor, bunun sonucunda da ciddi sağlık sorunları yaşanmaktadır.
İşi oluruna bırakmadan hemen önlem alınmalıdır. Kaybedilecek her yurttaşımızın sorumluluğu tedbir almayanların olacaktır. Hiç bir insanımızın kaybı makul neden olarak sayılamaz.
İktidarı uyarıyoruz 2026 yılı bütçesinde emekli payının arttırılmalısı için uyarı görevimizi bir kez daha yapıyoruz.
Kiraların 25-30 bin lirayı, açlık sınırının 35 bin ve yoksulluk sınırının 90 bin lirayı aştığı bir ortamda, mevcut emekli aylıklarıyla geçinmek mümkün değildir.
Okula giden çocuklarımızın, torunlarımızın ihtiyaçlarnı karşılayamıyoruz. Yüz binlerce öğrencimiz parasızlık yüzünden okullarını bırakmak zorunda kaldı. Gençlerimiz iş bulamıyor.
Emekliler sürünüyor.
ÇÖZÜM: BİRLEŞİK DEMOKRATİK MÜCADELE!
Bu tablo kader değildir.
Bir yolunu bulup, bu sefaletten kurtulmamız gerek.
Evet; bir yolu var. Daha doğrusu tek bir yol vardır. Bu düzenin mağdur ettiği tüm kesimlerin birleşik demokratik bir muhalefet cephesinde buluşmaktan başka seçenekleri gözükmüyor.
Bütün demokratik mücadele kanallarını, amasız-fakatsız, yeni demokratik bir iktidar için, devrimci demokratik bir cumhuriyet için seferber etmekten başka çıkar yol yoktur.
ÇAĞRIMIZDIR!
Bütün halkımızı baskılara, gözaltılara, tutuklamalara karşı tutum almaya, emeğe, emeklilere sahip çıkmaya çağırıyoruz.
Taleplerimizin karşılanmaması halinde emeklileri sefalete alışmamaya ve demokratik direniş haklarını kullanmaya çağırıyoruz.
Birleşerek iktidarın emeklilere, asgari ücretlilere ve emeğe reva gördüğü bu zulme son verelim.
İktidara 31 Mart’ı aşan dersi birlikte verelim.
AÇLIK KADER DEĞİLDİR. TALEPLERİMİZİN KARŞILANMASINI İSTİYORUZ!
- Memura verilen seyyanen ödenek bütün emeklilere verilmelidir!
- AKP, 5510 sayılı yasayı çıkarmasaydı, bugün en düşük emekli aylığı 56.000 lira olacaktı.
5510 sayılı yasa kaldırılmalıdır!
- En düşük emekli aylığı, en düşük memur maaşına eşitlenerek kademelendirilmelidir!
- İntibak yasası çıkarılmalıdır!
- 3600 ek gösterge bütün memur emeklilerine verilmelidir!
- Bayram ikramiyesi yılda 4 kez olmalı ve asgari ücret düzeyine yükseltilmelidir!
- Sağlık kolay erişilir ve ücretsiz olmalı, sağlıkta soyguna son verilmelidir!
- Banka, TOBB, sigorta şirketleri gibi sandık emeklilerine uygulanan ayrımcılığa son verilmeli. Sandık emeklilerine bayram ikramiyesi verilmelidir!
- Emeklilerin sendikalaşmaları önündeki engeller kaldırılmalıdır!
- Toplu sözleşme masalarına emekliler dahil edilmelidir!
- Amaca uygun yaşlı bakımevleri-huzurevleri sayısı yeterince arttırılmalı, yeterli ve donanımlı personel istihdam edilmelidir!”
