YETKİLİ AĞIZLARDA USTURUPSUZ SÖZLER:))!!..

Sevgili okurlarım;

Benim bildiğim; yetkili ağızlar, tartılı sözlerle anlam bulurlar…Bu nedenledir ki; içi doldurulmamış, tartısız ve ölçüsüz söz söyleyenler için toplumda “ağzı olan konuşuyor” tabiri sıkça tekrarlanır, kayda ve ciddiye alınmazlar…

Demek oluyor ki; söz ağızdan henüz çıkmadan akıl, izan ve insaf mihengine vurulmalı ve daha sonra pişmanlık duyulacak cümleler sarf edilmemelidir… Hele de bu ağızlar, ülke idaresinde etkili ve yetkili konumda olanların ağızları ise, daha da hassasiyet ve mesuliyet içinde olunmak gerekir…

Meseleye bu anlayış ve bu pencereden bakıldığında;

18 yıldır ülke idare edenlerin; yanlışlarını, eksiklerini hatırlatıp doğrularını göstermeye çalışan muhalefet liderleri, kurum ve kuruluş yetkilileri için; memnuniyet içeren sözlerle mukabele etmek yerine; “Çöplük, pislik, çukur, kifayetsizler, cibilliyetsizler, hainler, alçaklar, teröristler, din düşmanları gibi” incitici ve aşağılayıcı sözler sarf etmek hiçbir haklı gerekçeye dayandırılamaz!!..

Ülkede asayişin, barışın ve huzurun temininde sorumlu bakanlığın başında bulunan İçişler Bakanı Süleyman Soylu’nun, yakın zamanlarda farklı kişi ve kuruluşlara yönelik sarf ettiği, tartısız, ölçüsüz, öfke ve hiddet içeren “savurmalarına” dikkat çekmek istiyorum:

Ana Muhalefet Lideri Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun; sağlam dayanaklar ışığında vermiş olduğu demecine aşırı bir hiddet haliyle; “Kılıçdaroğlu, sen bittin artık! Dikkatli ol!!” mealinde tehditkâr ruh haline bürünen Soylu’nun;

(Şehirlerarası yollarda gösteri yasağını iptal ettikleri için) ANAYASA MAHKEMESİ BAŞKANI’na: “Madem özgür bir ülkeyiz, ana caddelerde, sokaklarda özgürce yürüyüş hakkını onaylamaktasınız. Polis koruması almana gerek yok. Bisikletinle işe gel git bakalım.” Diyebilmiş olan Soylu’nun;

Siirt’te 18 yaşındaki İ.E’ye yapılan cinsel saldırıda bulunan uzman çavuş Musa Orhan’ın, tutuklanmasını isteyen TİP Milletvekili Barış Atay’ın, birkaç gün sonra uğramış olduğu menfur saldırıyı adeta olağan karşılayan Soylu’nun;

Ülkenin kıymetli kalemlerinden, araştırmacı yazar Saygı Öztürk’ün; Trabzon AKP Milletvekili Bahar Ayvazoğlu’nun eşi Ali Ayvazoğlu’nun kamudaki yükseliş hikayesini yazıp yayınladığı için; “Saygı Öztürk’ün bu yazısı namussuzluktur. Bahar Hanım, ahlaklı, faziletli bir kadındır. Ali Beye minnettarız. Trabzon turizmini ayağa kaldırdı. Bugünden sonra bu namus düşmanını kim muhatap alırsa, gözümde aynı namussuzluğun ortağıdır, haysiyet celladıdır.” Şeklinde, adeta adres gösteren Soylu’nun;

(AKP’li belediyelerinde yolsuzlukların olduğunu açıkladıkları için) SAYIŞTAY’a: “Böyle yaparsanız, daha iyi olur diye tespitte bulunur. Ama bu burayı zarar ettirdi gibi bir değerlendirme yaparsanız, adım atılmaz olur. Bir takım muhasebe işlemlerinde ufak tefek farklılıklar olur. Affedersiniz ama bunu ortaya koymak cinsliktir. Yazılmamalıdır… Buradan Sayıştay’a söylüyorum, bu yöntemle bu işleri düzeltemezsiniz. Kendinizi check ediniz.” İfadesiyle aba altında sopa göstermeye çalışmış olan Soylu’nun;

Kayyumla görevden alınan belediye başkanları ile bir araya gelen İmamoğlu’na: “Buradan söylüyorum; İşini yap, başımızın üzerinde yerin var. Ama işini yapmanın dışında başka işlerle meşgul olursan, pejmürde ederiz. Bu kadar açık ve net. “ mealinde çıkışlarla göz dağı veren Soylu’nun;

(FETÖ’cü kaymakam operasyonu ile ilgili yazıyı kaleme aldığı için) araştırmacı yazar Barış Terkoğlu’na; “Kimlerle iş tuttuğunuz da belli, kime uşaklık yaptığınız da belli. Berduşun tekisin..” şeklinde çıkışan Soylu’nun;

Ayrıca; bir siyasi partinin on yıllardır genel başkanlığını yürüten Bahçeli’nin; içinde cebelleştiğimiz pandemi belasına karşı amansız mücadele veren hekimlerimizin ve sağlık çalışanlarımızın demokratik haklarını kullanmalarından ötürü; mensubu oldukları TÜRK TABİPLER BİRLİĞİ’ni hainlikle suçlayıp hedef gösterirken; “bu birliğin derhal kapatılmasını ve ilgilileri hakkında yasal takibat başlatılmasına” dair talihsiz, ölçüsüz ve tartısız sözler; yetkili ağızların ifadeleri olmamalıydı:))??!!..  Yakışmıyor!!.. Bu ülke böylesine absürt, incitici ve hukuksal dayanaktan yoksun beyanatlarda bulunabilen  ağızların karar verici konumlara kalmasını hak etmiyor!!..

Herkes empati yaparak hareket etmek ve söz söylemek durumundadır… Ve geçmez akçenin, kem sözün sahibine ait olduğu da unutulmamalıdır!!.. Akıl, izan ve ilimle donatılı olan insanoğlunun “saçmalama hakkı” mümkün olduğu kadar kullanılmamalıdır…

****

Hırsa kapılmışsa, ham ise kişi

Başını alamaz nahak işlerden

Düzgün olmaz gelişiyle gidişi

Yükseğe hasrettir alçak işlerden

***

Sözü söylemeden tartması yoksa

Cümleye hakikat katması yoksa

Sağlam alıp, sağlam satması yoksa

İsmi zikredilir çatlak işlerden

Ali DAL