Allah sonumuzu hayreylesin!
- 18.11.2020
- Allah sonumuzu hayreylesin! için yorumlar kapalı
- 983 kez okundu
Sevgili okurlarım! At izinin it izine karıştığı, hak ve batılı ayırt etmenin zorlaştığı böyle çetin bir zamanda, bir önceki Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, sağlık sorunları nedeniyle bu görevini yerine getiremeyeceği kararını aldı. Damadın kamuoyuna dikkatle yazdığı açıklama 8 Kasım Pazar günü instagram hesabından yayınlandı. Aslında damat bakanlık görevinden azledileceğini önceden bildiği için istifa etmişti. Kaldı ki damat istifasını instagram hesabından açıkladığı için usule de aykırı davranmıştı. Açıkçası damadın instagramdan yayımlanan yazısı istifa dilekçesi değil, bir sitem mektubuydu. Çünkü AKP’de istifa müessesesi yoktur!
Dolayısıyla da damadın yaptığı iş, af talebinden ibarettir. Muhalif medya damadın af talebini anında ciddiye aldı ama AKP yayın organı durumundaki yandaş medya bu talebi hiç görmedi. Ta ki damadın af talebinin Cumhurbaşkanı tarafından kabul edildiğine ilişkin 2020/507 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararı’nın 10 Kasım günü Resmi Gazetede yayınlanıncaya kadar…
Sosyal medya ve muhalif medyanın ayağa kalkmasına rağmen, yandaş medya, Saray’dan nasıl manşet atacakları bildirilinceye kadar bu olaydan haberi olmadı. Dolayısıyla da Saray tebası damadın istifasını 27 saat haberleştiremedi.
Aslında Saray’ın damadı da Hazine ve Maliye Bakanlığı görevini bırakmak amacıyla bu görevinden istifa etmemişti. Tıpkı İçişleri Bakanı Soylu gibi geri çağrılma umuduyla böyle bir çılgınlık yapmıştı. Oysa İçişleri Bakanı Soylu, istifadan önce gerekli kampanya hazırlığını yapmış ve iktidarın küçük ortağına güvenmişti. Nitekim 2 saat sonra da geri çağrılmıştı.
Acemi damat ise, istifasını komik bir şekilde instegram hesabından açıklayıp, Twitter hesabını da silince hiç ses çıkaramadı. Oysa sağlık sorunları nedeniyle sadece Hazine ve Maliye Bakanlığı görevinden affını isteyen damat, hiç hesabı sorulmayan Varlık Fonu Başkanvekilliği görevinden affını talep etmemişti. Çünkü sorun sağlıkta değil, aile içindeydi. Aile instagrama bakmasa bile bu sitem mektubundan habersiz olamazlardı.
Nitekim aile reisi (kayınpeder) Hazine ve Maliye Bakanlığı görevinden affını isteyen damadın af talebini 2 gün sonra kabul etti. Kayınpeder iyi ki damadını affetti. Çünkü görevi bırakma niyetini kamuoyuna instagram hesabından açıklayan damadın kabahati vardı. Aslında kayınpeder Osmanlı’ya özenip damadını boğdurabilirdi de…
Ancak hasta damat hâlâ Varlık Fonu Başkanı olan kayınpederinin Başkanvekili olarak görevine devam ediyor. Vallahi de billahi de bu ailenin içişlerine akıl, sır ermiyor. Damadın Hazine ve Maliye Bakanlığı görevine gelişi de gidişi de bir ciddiyetsizlik örneği değil de nedir? Bu damadın görevinden af işlemi, AKP iktidarının yönetim anlayışının ibretlik bir vesikasıdır.
İnstagram hesabından istifasını ilan eden damat geri çağrılmadı ve aile içi kavgayı kaybetti! Zaten 27 saat geçtikten sonra tekrar göreve çağrılsa bile, bu kadar düşündükten sonra çağrılmasının da değeri olmayacaktı. Üstelik O yokken Türk Lirası değer kazanarak piyasanın tepkisinin de aleyhinde olduğu görülmüştü. Damadın yokluğunda ABD Doları değer kaybetmişti.
Ama yine de ekonominin sorumluluğunu damada yüklemek haksızlık olur. AKP’den önceki koalisyon hükümeti döneminde, ABD’den ithal edilen Kemal Derviş ‘Ekonomik Tedbirleri’ uygulamaya başladığı zaman, o acı reçetenin istihdamı olumsuz etkileyeceğini söylemişti.
AKP iktidarları ise çok şanslıydı. Dışarıdan borç almayı iyi becerdi ve Kemal Derviş’in ekonomik uygulamalarını 18 yıl devam ettirdi. Ülkenin ekonomisi tamamen dışa bağlandıktan sonra ‘yerli ve milli’ gibi sahte bir söylem tutturuldu. Bu sloganı sıkça tekrarlayarak sömürgeleşmeyi gizlemeye çalıştılar. Kendi tabanları açısından başarı da sağladılar. Damat çok sonradan sahneye çıktığında ülke zaten treni kaçırmıştı. Damat ‘Ekonomi yönetimi’ gibi çok zor bir görevi üstlenmişti. Terini sile sile milleti ve ümmeti olmayan şeylere inandırmaya gayret gösterse de icraatının sonuçları hep söylediklerinin tersini gösteriyordu.
Dış ülkelere sürekli borçlanan AKP, 18 yıl gibi uzun bir iktidar şansı edindi. Ancak ülkemiz bu süre içinde dünyadaki bütün endüstriyel dönüşümün tamamen dışında kaldı; üretim bitti, yatırım teşvikleri sonlandı, tarım sübvansiyonları kentlerde oturan tümü AKP’li toprak ağalarına para vermeye dönüştü. Ülke coğrafyasına çok uygun olan hayvancılık da bitti. Dış ülkelerden şarbonlu et ithal edildi. Halka ‘Almanya bizi kıskanıyor’ yalanını söylerken müflis Arjantin’in yanına geldiler.
Yol bitti artık! Türkiye bu ailenin yönetiminde batıyor. Türkiye, aile reisinin “ABD’yi geçtik” iddiaları arasında, mehter marşlarıyla Afrika ülkeleriyle aynı kümeye düştü. Afrika’nın birçok ülkesi fert başına gelirde Türkiye’nin önüne geçti.
Ve Reis AKP Grubu’nda konuştu: “Gerekirse acı reçeteden kaçınmayız” dedi. Lamı cimi yok: Reis, 58 milyar doları Suriyelilere harcayıp, acı reçeteyi vatandaşa yazacak, vatandaşın ekmeği daha da küçülecek. Söylenecek en güzel sözü damat instagramda yayımlanan sitem mektubunda yazmıştı: “Allah sonumuzu hayreylesin!” Daha başka söze hacet yok!
Mehmet çardak
Araştırmacı/Yazar
m-cardak@windowslive.com
- Mezhepsel Önyargılar - 1 Şubat 2023
- Hasta Hakları ve Sağlıkta Dönüşüm - 25 Ocak 2023
- Liyakatli Gümrükçüler - 18 Ocak 2023
- Cumhuriyet Nerede? - 11 Ocak 2023
- Türkiye’de Emekli Yoksulluğu - 4 Ocak 2023
- CHP’de Parti içi Demokrasi - 28 Aralık 2022
- VERGİDE BAĞIŞ SİSTEMİ - 21 Aralık 2022
- AB Türkiye Raporu - 14 Aralık 2022
- Yağmurdan Kaçarken Doluya Tutulmak - 7 Aralık 2022
- Suriyeliler Davullarla, Zurnalarla Ülkelerine Geri Dönecekler - 30 Kasım 2022