CHP Hatay İl Başkanı Hasan Ramiz Parlar Hükümeti Görevini Yapmaya Davet Etti
Cumhuriyet Halk Partisi Hatay İl Başkanı Dr. Hasan Ramiz Parlar, başta Hatay olmak üzere tüm yurtta son bir ayda artan ve önüne geçilemeyen Covid19 salgınından dolayı düzenlediği basın açıklamasında hükümetin süreci iyi yönetemediğini söyleyerek hükümeti görevini yapmaya davet etti.
Hem CHP il başkanı, hem bir yurttaş ve hekim olarak hükümetin sağlık meslek örgütleri ve sendikalarla işbirliği yaparak etkili bir salgın yönetimi ve kontrolü için başta en az 15 günlük karantina olmak üzere gerekenleri yapmasını beklediğini ifade ettiği basın açıklamasında hükümetin süreci kullanarak salgını kendi lehlerine çevirdiklerini söyleyen CHP Hatay İl Başkanı Dr. Hasan Ramiz Parlar açıklamasında şu ifadeleri kullandı:
“Son günlerde bölgemiz olağanüstü günler yaşamaktadır. Kontrolsüz ve kötü yönetimin sonucu salgının çığ gibi büyümesi nedeniyle hastanelerimizde tedavi hizmetleri yeterince yapılamamakta, hem kovid hem de kovid nedeniyle ihmal edilen diğer hastalıklar sonucu pek çok vatandaşımız hayatını kaybetmektedir.
Bir haftadır sadece bulaşıcı hastalık nedeniyle Hatay’da günde 40 – 60 civarı hasta hayatını kaybetmektedir. Durum giderek daha da kötüleşmektedir. Sağlık personeli çaresiz bir halde hastalanmayı hatta ölümü göze alarak elinden geleni yapmakta ancak kötü gidişi durduramamaktadır.
Hatay bu durumdayken ülkenin diğer bölgelerinde de durumun pek farklı olmadığı ortadadır.
Halkın sağlığından birinci derecede sorumlu olan yöneticilerimiz, iktidarı elinde tutanlar bu duruma acilen çözüm bulacaklarına bir yıldır ağızlarına doladıkları “ maske-mesafe- hijyen “ kelimelerini tekrarlamakta, yarım yamalak göstermelik kapanma önlemleri alarak ve gerçekleri halktan gizleyerek zaman kazanmaya çalışmakta, gerek ekonomi gerek dış politikadaki başarısızlıklarını örtmek için binlerce vatandaşımızın sağlığı, ölümü pahasına salgını kullanmaktadır. Ülkeyi soktukları ekonomik darboğaz nedeniyle halka ekonomik destek vererek yapılması gereken tam bir kapanmayı, karantinayı uygulamaktan kaçınmaktadır.
18 yıllık yönetimi ile ekonomiyi batağa sürükleyen, halkın büyük kısmını yoksulluğa, işsizliğe, açlığa mahkûm eden AKP iktidarı ve ortağı bu durumu perdelemek için daha önce terörü, komşularla savaşı, muhalefetle kavgayı kullanmış, şimdi de pandemiyi kullanmaktadır.
Ülke olarak topyekun hep birlikte bu korkunç salgına karşı savaşmamız gerekirken, İktidar ve ortakları sürekli olarak ortamı gerginleştirerek yapay gündemlerle muhalefeti düşmanlaştırmaya halkı kutuplaştırmaya çalışmaktadır.
Bu şekilde toplumun dikkatini başka yerlere çekme çabasındalar. Onların derdi halkın sorunlarını çözmek değil iktidarlarını sürdürebildikleri kadar sürdürmek, yandaşlarını besleyebildikleri kadar beslemektir.
Bu iktidarın ülkeyi yönetemediği artık gün gibi açıktır.
Halkın bu iktidara güveni kalmamıştır. Sayın cumhurbaşkanının hukuk reformu müjdesini verdiği tarihten bu yana yüzlerce yurttaş gözaltına alınmış veya tutuklanmıştır. Hukuk sistemine, adalete içerde ve dışarıda güven kalmamış, bu nedenle yurt dışına sermaye akışı hızlanmış, dolar yükseldikçe yükselmiş, paramız pul olmuştur.
Hükümet salgınla ilgili olarak kendi halkına yanlış bilgi verdiği gibi Dünya Sağlık Örgütüne de yanlış bilgiler vermiş bu nedenle DSÖ Türkiye ile ilgili verileri güvensizlik nedeniyle kullanmaz olmuştur.
İçeride kendi vatandaşına destek vereceğine iban numarası sunan, zorla kapattığı iş yerlerine destek veremeyen bu iktidar; pandemi nedeniyle ekonomisi zor durumda olan ülkelere maddi yardımda bulunacağını açıklamıştır. Şaka gibi, insanın inanası gelmiyor.
Hastanelerimizde yüzlerce metrelik test kuyrukları, gasılhanelerde tabut kuyrukları olağan hale gelmiş durumda. Pandeminin yarattığı ekonomik daralma ve işsizlik, hastalik ve ölüm korkusuyla birlikte aile içi şiddeti, kadına ve çocuklara şiddeti inanılmaz boyutlarda arttırmış, toplumun ruh sağlığı bozulmuştur.
Peki, şimdi sormak istiyorum; bu iktidarın kendine gelmesi için CHP ile uğraşmayı bırakıp ülkeyi yönetmeye başlaması için daha ne gerekmektedir?
Her gün yüzlerce can alan salgının kontrolü, yargının bağımsızlığının sağlanması, ekonominin düze çıkması, dış politikanın dengeye kavuşması için gereksiz polemikleri, sataşmaları bırakıp canla başla çalışmaya başlaması gerekmez mi?
15. Yüzyılda veba salgınında olduğu gibi sokakların cesetlerle dolması mı, daha binlerce yurttaşımızın ölmesi mi gerekmektedir.?
Hem CHP il başkanı, hem bir yurttaş ve hekim olarak hükümetin sağlık meslek örgütleri ve sendikalarla işbirliği yaparak etkili bir salgın yönetimi ve kontrolü için başta en az 15 günlük karantina olmak üzere gerekenleri yapmasını bekliyorum.
Ya da yalnız salgını değil ülkenin ekonomik ve sosyal hiç bir sorununu çözemedikleri, ülkeyi yönetemediklerini kabul edip istifa etmelerini bekliyorum”