TÜRKİYE TEHDİT ALTINDA
Sevgili okurlarım! Gazeteci-Yazar Sabahattin Önkibar’ın Rehin’i, Türkiye’yi 18 yıldır yönetip yere serenlerin resmi rakam ve somut verilerle teşhir edildiği ilginç bir kitap. Bu kitap Türkiye’nin nasıl rehin alındığının mini bir belgeselidir. Rehin, Türk vatanseverlerinin mutlaka okuması gereken bir kitaptır.
Şahsen ben, Rehin’i birkaç günde okudum, bitirdim. Somut verilerle aktarılan 18 yıllık AKP iktidarı süreci çok akıllı bir dille anlatılıyor, okuyucuyu hiç sıkmıyor. Aslında kitabın özeti şudur:
18 yıllık AKP iktidarları süreci, Türkiye Cumhuriyeti Devleti için vurgun ve yıkım yıllarıdır. Bu yıllarda Türkiye adeta işgalci ve intikamcı bir anlayışla yönetilmiş; devleti ve ekonomiyi büyütmek yerine, ele geçirme ve paylaşım esas alınmıştır.
AKP iktidarları döneminde yaşananlar İslamcıların kofluğunu ve sıradanlığını tarih önünde tescil etmiştir. Kişisel duygu, kin ve hırslarla yönetilen devlet savrulmuştur. Devlet kavramı artık farklı algılanır olmuştur. Millet, partili seçmeni konsolide etme adına sürekli olarak kimlikler ekseninde düşmanlaştırılmıştır.
Kurumlar çökmüştür. Adalet ve hukuk yok edilmiştir. Ekonomi tarumar olmuş; üretim ve tarım bitmiştir. 129 milyar dış borçla ülke yönetimini devralan AKP’nin ülkeyi getirdiği yer 450 milyar dolar dış borçtur.
Türkiye küçülürken, enflasyon büyüyor. Durgunluk içinde pahalılığı yaşıyoruz. Allah korusun, bir sonraki süreç Moratoryum, yani iflâs! .
AKP’lilerin ekonomi yönetmekten anladıkları, sadece beton dökmek ve oradan rant devşirmektir. Yüzlerce milyar dolar, üretime ve ihracata katkısı olmayan betona gömülmüştür.
Merkez bankası tamtakır, rezerv -47 milyar dolar. Bundan böyle dövizi tutmak zor ama çok zor olacaktır. Gerçek işsiz sayısı 13 milyonu geçmiştir. 10 yıl önce 10 bin dolar olan fert başına gelir şimdi 9 bin doların altındadır. Milli hâsıla keza 700 milyar dolar civarına çekiliyor.
Toplum bezgin, gençler umutsuz. Türkiye büyük bir fakirliğin eşiğindedir.
En dramatiği ülkeyi yönetenlerin yurtdışındaki kişisel malvarlıkları ile rehin alınma durumudur. Bu ülkeyi yöneten kadrolar rehin ise, Türkiye’de rehindir. Rehin alınan bir ülke bağımsız olabilir mi? Çıkarlarını koruyup, hükümran devlet gibi davranabilir mi?
Türkiye tarihinin hiçbir döneminde böyle bir duruma düşmemiştir. Osmanlı’nın “Hasta Adam” yıllarındaki Duyun-u Umumiye felaketi bile bu halden kötü değildir. Orada devletin gelirlerine müdahale vardı, bugün devlet tehdit altındadır.
Öyle olmasa Suriye’de YPG’ye karşı başlatılan harekât bitmeden ve aniden sonlanır mıydı? Papaz Brunson ile Deniz Yücel gibiler bir telefonla serbest bırakılır mıydı?
Hülâsa, Türkiye adeta dönülmez akşamın ufkuna sokulmuştur. Lâkin şunu iyi biliyoruz: Karanlığın en kesif olduğu an, aydınlığa en yakın olunan zaman dilimidir! Her şeyin yok olduğu anda bile, ümit vardır. …
Mehmet Çardak
Araştırmacı / Yazar
m-cardak@windowslive.com