TSK nın Durumu Nedir?
- 22.02.2021
- TSK nın Durumu Nedir? için yorumlar kapalı
- 872 kez okundu
Türk Silahlı Kuvvetlerinin 13 şehit verdiğimiz operasyonu maalesef tipik bir başarısızlıktır. Bunun bir çok sebepleri vardır şüphesiz. Ama ana sebep TSK’lerinin içine çekildiği düzendir. Sayın Milli Savunma Bakanımız sanki Ay’dan gelen bir komutan gibidir. Olan bitenlerin bir kısmına sadece seyircidir. TSK lerinin Kara, Hava ve Deniz unsurları kime bağlıdır. Şu anda . Genelkurmay Başkalığına hiçbir kuvvet bağlı değildir. Bütün Kuvvetler Milli Savunma Bakanlığına bağlıdırlar. Anayasamızın 117. maddesinde şu hüküm vardır. Cumhurbaşkanınca Atanan Genelkurmay Başkanı silahlı kuvvetlerin komutanı olup. Savaşta Başkomutanlık görevlerini Cumhurbaşkanı namına yerine getirir.
Bilmece gibi bir hüküm. Bu Anayasa hükmünden ben eski bir asker olarak şunu anlıyorum. Kuvvetler Genelkurmay Başkanlığına bağlıdırlar. Ama KHK kararname ile kuvvetler doğrudan doğruya Milli Savunma Bakanına bağlanmıştır. Genel kurmay Başkanlığına bağlı kuvvet komutanlığı yoktur.
Sivil idare sisteminde dünya eşi olmayan bir sistemle yöneltiyoruz. Ama TSK’leri de Dünyada eşi benzeri olmayan bir sistemle yöneltiyor. Eskilerin ” Binmişiz bir alamete, gidiyoruz…..” dedikleri bir yoldayız.
Nasıl Bir Yola Girdik
Bizi vatan haini ilan etmezseniz size bir dost ve bir ağabey olarak seslenmek isterim. Eğitim işleriniz ve bütçe işleriniz çok ama çok bozuktur. Siz 2003 te iktidara geldiğiniz zamanki bütçe ile 4,100.000.000. adet çeyrek altın alabiliyordunuz ama 2020 de bu rakam 1.760.000.000 adet çeyrek altına gerilemiştir. Nüfusumuz bu sürede 75 milyondan 85 milyona çıkmıştır. Nüfus artmış kasadaki paramız azalmıştır. İşte olay budur. Bu acı duraktaki acılar Kılıçdaroğlu’na hakaretle çözülmez. TBMM toplantıya çağrılır ve DENK bütçe yapılarak çözüm yoluna çıkılır.
13 Şehidimizin Sorumlusu Kim veya Kimlerdir.
13 Şehidimizin Sorumlusu 14 Mayıs 1950 de tezgaha yerleştirilen ve hiç bir hükümetin ve hiç bir TSK müdahalesinin bir türlü tezgâhtan indirmediği açık bütçelerdir. Bunu ben mi söylüyorum. Hayır bakalım kimler söylüyor.
a)Ulu Önder Atatürk’ün direktifleri
Bugünkü savaşmalarımızın gayesi tam bağımsızlıktır. Bağımsızlığın bütünü ise ancak mali bağımsızlıkla mümkündür. Mali bağımsızlığın korunması için ilk şart bütçenin ekonomik bünye ile orantılı ve DENK olmasıdır.
Milli paranın kudretini beynelmilel buhrana karşı masun bulundurmak başlıca gayemizdir.
b) Milli Şef İsmet İnönü’nün direktifleri
Enflasyon politikası, iktidarın daha ilk yıllarından itibaren iktisadi bünyeyi süratle takatinden düşürerek 1952 yılının son baharı başlarında, memleketi tam manasıyla iflasa sürüklemiştir. Kelimeyi tartarak kullanıyoruz.
Bütçe açığı, bir milleti, rutubetin bir binayı çökertmesi gibi yok eder.
“2003’te AKP iktidara geldiği zaman hazinemizin toplam geliri 100 Milyar ve çeyrek altın 24 TL idi. Bölersek 4,1 Milyar çeyrek altın eder.
2020 mali yılı merkezi bütçesine göre bütçe gelirleri 1095 Milyar TL dir. 2020 yılı ortalama çeyrek altın 650 TL’dir Bölelim 1095:650=1,7 Milyar çeyrek altın eder. Bundan sonrakileri Prof. Dr. Süleyman Çelik hesaplamıştır:
Bunun yüzde hesabını yaparsak: 1.7 çarpı 100, bölü 4.1, eşittir: 41.46 yaklaşık 41.5 eder. Yani 2003’de 100 altını olan Türkiye’nin şimdi 41.5 altını var. Demek ki Türkiye 18 yılda yüzde 58.5 oranında yoksullaşmış!..” Prof. Dr. Süleyman Çelik
Bu şehitlerimizin sorumluları işte bu sonuçlara ulaşmak için açık bütçeleri yapanlardır.
Israrla işin ehli yerine yandaşları atamalardır.
Açık bütçelerde ve israfta sınır tanımayanlardır.
TBMM de açık bütçeler oy verenlelerdir.
Daha sayalım mı. Sayalım
Askeri hastanesiz ve mahkemesiz bırakanlardır.
Vatana hizmet süresini 6 aya indirenlerdir.
Bir çok cahili imam diye en büyük yerlerde görevlendirenlerdir.
13 şehidimiz gitti geri gelmezler.
Bir çok gidenin her biri memnun ki yerinden
Bir çok seneler geçti dönen yok seferinden
Ama ben bundan sonra şehit olacak 1013 kişiye ağlıyorum. Hala daha DENK bütçe + Laik eğitim sesi sedası yok. TBMM hükümeti yok. Tek adam hükûmeti ve tek adam devleti var. Buna Cumhuriyet denilirse Cumhuriyetteyiz. ” Yurtta sulh cihanda sulh ” bir Anayasa ilkesidir. Bu ilke Irak’ta Suriye’de bataklığa saplanmaya izin vermez. Ama asla uygulanmayan ve uygulanmayacak olan bir Anayasa ilkesidir. Bu ilkeye uymamak gaflet ve dalalettir. Gaflet de dalalet de vatana zara verirler.
Allah Türk milleti sabır cesaret kahramanlık ve inanç ihsan eylesin.
Op. Dr. Aytekin Ertuğrul
draertugrul@hotmail.com
- 10 Kasım Atatürk’ün Ölüm Günü Değildir. - 9 Kasım 2024
- İyiye Doğruya ve Güzele Gitmiyoruz. - 7 Temmuz 2024
- Diyanet İşleri Başkanımız Hak. - 7 Temmuz 2024
- CHP Yılmaz Özdil’i Davet Etmez. - 7 Temmuz 2024
- Deniz Gezmiş ve Arkadaşları Hakkında - 6 Mayıs 2024
- Anayasamız değiştirilmelidir. Hem de Çok acil - 30 Nisan 2024
- Yüce Dinimiz Müslümanlık Yolumuzu Aydınlatıyor - 25 Mart 2024
- Çanakkale Destanı ve Türk Milletinin Seçimi - 17 Mart 2024
- ZAM+ Enflasyon Nedir? - 18 Şubat 2024
- STK ların Ücret Talepleri Oynanan Oyuna Uygundur - 5 Şubat 2024