KESK: Hukuksuzca ihraç edilen arkadaşlarımız, yokluğa, sefalete mahkûm edildi!
KESK Hatay Şubeler Platformu dönem sözcüsü Zeynep Bolat, ihraç edilen arkadaşlarının yokluğa ve sefalete mahkum edildiklerini dile getirdi.
SES Hatay Şubesinde düzenlenen Basın açıklamasını KESK Hatay Şubeler Adına
Ses Hatay Şube Örgütlenme SekreteriZeynep Bolat okurken, şu görüşlere yer verdi:
“Ülkenin ve emekçilerin başına örgütlü kötülük, görülmemiş ve artık yeter dedirten şekilde her gün yeni bir saldırı dalgası başlatıyor.Yaşanan gelişmeler erken ya da baskın bir seçim ortamı oluşturmayı fazlasıyla aşarak Cumhuriyet tarihinde görülmemiş bir faşist sürece evrildiğimizi göstermektedir. Tüm toplumsal fay hatlarıyla oynanarak akıllarında ki her ne ise onu hayata geçirip geçiremeyeceklerinin provalarını yapıyorlar.
Hakları için itiraz eden, sesini yükselten, mücadele eden tek bir birey bile görmek istemiyorlar. Kendileri dışındaki tüm kesimleri iktidarlarının bekası için tehdit görüyorlar. Bu yüzden her tür yol ve yöntemle ortadan kaldırmak, etkisizleştirmek istiyorlar. Ülkenin yarısından fazlasını özde değil sözde vatandaş görüyorlar. Ülkenin yarısından fazlasınıfişlediler, “sakıncalılar” listesini oluşturdular. Bu listeleri esas alarak işe alıyorlar ya da işten çıkarıyorlar, atama yapıyorlar ya da yapmıyorlar, ihaleler veriyorlar ya da vermiyorlar. Hukuk devleti değil polis devleti uygulamalarıyla ülkeyi yönetiyor, kararlar veriyorlar.
AKP, iktidarını devam ettirmek için sürekli düşman, hain, “terörist” ilan ediyor, halklarımızı gasp ediyor, emekçileri kutuplaştırıyor. Asıl gündemleri konuşamaz, tartışamaz hale getirmek istiyor.
Çünkü biliyorlar ki, işsizliğin, yoksulluğun, hukuksuz ihraçların, haksızlığın, yolsuzluğun ve talanın konuşulduğu, tartışıldığı bir yerde iktidarda kalamayacaklar!
İktidarın ekonomik ve siyasi krizi, ülkeyi yönetememe halini perdelemeye yönelik baskılarına, sermaye yanlısı politikalarına karşı kamu emekçilerinin gerçek sorunlarına ve taleplerine dikkat çekmek için KESK ve bağlı sendikalarının merkez yöneticileri iki gündür karda, kışta İstanbul’dan Ankara’ya bir yürüyüş eylemi gerçekleştirdi. Yürüyüş bugün Çalışma Bakanlığı önünde bu saat itibariyle sonlanıyor.
YürüyüşARTIK YETER haykırışıdır.
YürüyüşDEMOKRASİ ve ADALET içindir.
Barışa dair umudu gerçeğe dönüştürmek, EŞİTLİK VE ÖZGÜRLÜĞÜ SAĞLAMAK içindir.
Gerici kuşatmaya karşı LAİKLİK VE AYDINLIK BİR GELECEK içindir.
YürüyüşÇALIŞMA HAKKIMIZ içindir.
İstanbul Sözleşmesi tek adamın kararıyla feshedilemez, hala yürürlüktedir! İSTANBUL SÖZLEŞMESİNDEN VAZGEÇMİYORUZ demek içindir.
Satış sözleşmelerine karşı GERÇEK TOPLU SÖZLEŞME VE GREV HAKKIMIZ içindir.
YürüyüşHUKUKSUZCA İHRAÇ EDİLEN KESK’lilerin, KAMU EMEKÇİLERİNİN İŞE İADE EDİLMESİ, OHAL KOMİSYONUNUN LAĞVEDİLMESİ içindir.
Emeklilerimizin insanca yaşayabileceği EKONOMİK, SOSYAL VE ADİL BİR ORTAM içindir.
Sermayenin pandemi koşullarında Kod 29 adı altında binlerce işçiyi işten atma haksızlığına karşı KAMU EMEKÇİLERİNİN VE İŞÇİLERİN BİRLİKTE MÜCADELE VE DAYANIŞMASI içindir.,
Tüm üyelerimiz, haksızlığa uğrayan, hukuksuzca ihraç edilen arkadaşlarımız, yokluğa, sefalete mahkûm edilen tüm kamu emekçileri için yüründü.
Çocuklarına bir ekmek götürmek için inşaatlarda, tehlikeli işlerde çalışırken işçi cinayetine kurban verdiğimiz ihraç arkadaşlarımızı hatırlatmak için yüründü.
Bu sömürü düzenine daha fazla dayanamayarak intihar eden emekçilerin vasiyetlerini yerine getirmek için yüründü.
Yaşamlarını yitirdikten sonra AKP’ye bağlı OHAL komisyonu tarafından işlerine iade edilen BES Diyarbakır Eski Şube Başkanı Ahmet ÇOBAN, BES üyesi Necdet KALKAN, SES Malatya eski şube eş başkanı Bülent Uçar, Mücahit Karataş ve diğer KESK’li arkadaşlarımızın anılarına bağlılığımızın ifadesi olarak yüründü.
Anayasa Mahkemesinde haklarında beraat kararı verilmesine rağmen hala bilinçli şekilde komisyonda dosyaları bekletilen yüz akımız Barış Akademisyenlerimiz için yüründü.
OHAL Komisyonu Başkanının; “Kuruluş kanunumuz gereği yargı kararları bizi bağlamaz”, yine KESK’lilere ilişkin “Dosyalarında bir şey yok, yine de bekletiyoruz” diyerek açıkça ayrımcılık ve hukuksuzluk yapıldığını itiraf etmesini teşhir etmek için yüründü.
Biz KESK’liyiz, kamu emekçilerinin gerçek temsilcisiyiz.
Biz, onurlu bir insan olarak yaşamanın yolunun emek, demokrasi ve barış mücadelesinden geçtiğinin farkında olanlarız.
Biz, “hak verilmez alınır” diyenlerden mücadele bayrağını devr alanlarız… “Kurtuluş Yok Tek Başına Ya Hep Beraber Ya Hiçbirimiz” şiarını yaşam felsefesi yapanlarız.
Haklarımızdan, yaşamlarımızdan vazgeçmeyeceğiz.Haksız, hukuksuz şekilde elimizden alınan işimiz iade edilinceye, faşist baskılar son buluncaya kadar patriyarkaya, sömürüye ve her tür şiddete karşı mücadelemiz devam edecektir. “