Yapı Denetim Kuruluşları Birliği Genel Başkan Nizam Genç : Deprem korkusuyla yaşamak kaderimiz olmamalıdır!
Yapı Denetim Kuruluşları Birliği Genel Başkan Nizam Genç, deprem korkusuyla yaşamanın kader olmaması gerektiğini savundu.
Marma Depreminin 22. Yılında yaptığı basın açıklamasında yine yapılarla ilgili hatırlatmalarda bulunan Genel Başkan Nizam Genç düşüncelerini şöyle aktardı:
“17 Ağustos 1999 tarihinde meydana gelen 45 saniyelik ülkenin bugüne kadar gördüğü en büyük doğal afetlerden biri geriye binlerce can kaybı bıraktı. Maddi manevi yıllarca telafi edilmeyecek büyük hasarlar bırakan depremin üzerinden 22 yıl geçti. Böyle büyük depremlerin ne zaman olacağını kimsenin bilmesi mümkün değildir. Geçmişte yaşananlardan ders çıkarıp geleceğimizi inşa etmeliyiz.
Depremler bize, “Ben varım beni unutmayın” diyor ama biz anlık hatırlayıp unutuyoruz AMA O HER ZAMAN BİZE ACI BİR ŞEKİLDE HATIRLATACAK.
Özellikle son iki yıl içinde yaşanan, 6.8 büyüklüğündeki 24 Ocak 2020 Elazığ depremi ve 6.6 büyüklüğündeki 30.10.2020 İzmir depremleriyle bir kez daha yıkıldık. Halen birçok ilimizde küçüklü büyüklü depremler devam etmektedir.
2000 yılından itibaren milletimizin bu gibi acı günlere şahit olmasını engellemek adına Yapı Denetim Kuruluşları Birliği olarak faaliyetlerimizi sürdürmekteyiz. 2001 yılında yürürlüğe giren 4708 sayılı kanunumuz ve yönetmeliğimizdeki revizelerle hizmet kalitemiz her geçen yıl artmaktadır. Yaklaşık 20 yıldır 19 ilde, 9 yıldır ise 81 ilde devletimizin verdiği yetkiyle Çevre ve Şehircilik Bakanlığı adına Yapı Denetim Kuruluşları olarak kamu binaları haricindeki yapıları denetleyerek toplumumuzun can ve mal güvenliğini sağlamak için hizmet vermekteyiz.
Ülkemizde birliğimiz adına yaptığımız çalışmalar ve önerilerimiz doğrultusunda çıkarılmış olan bağımsız denetim yasası ile tüm yeni yapılaşma güvence altına alınmıştır. Bugüne kadar denetlenmiş 400.000 kadar yapıda meydana gelen depremlerden hiçbir hasar ve zarar görmemiştir. En önemli gösterge İzmir depreminden sonra yapılan hasar tespitlerinde belirlenmiştir. Bakanlığın hasar tespit raporlarına göre Yapı Denetimli hiçbir binada yıkım, orta ve yüksek hasar meydana gelmemiştir. Bölgedeki tüm binalar göz önüne alındığında binde dört oranında binada hafif hasar (Kılcal sıva çatlağı) belirlenmiştir. Bu Yapı Denetim sisteminin başarısıdır ve YAPI DENETİMİN NE KADAR ÖNEMLİ OLDUĞUNU GÖSTERMİŞTİR.
Yapı Denetim Kuruluşları Birliği olarak birçok kez belirttiğimiz gibi kamu yapıları da sisteme dâhil edilerek güvenli ve nitelikli hale getirilmesi gerekmektedir. Çevre ve Şehircilik Bakanlığımızın oluşturduğu Elektronik Dağıtım Sistemi ile yapı denetim sisteminin iyileştirilmesi adımlarından en büyük olan adımı atılmıştır.
Ülkemizde beklenen en büyük tehlikelerden birinin RİSKLİ olmasına rağmen kullanılmakta olan güvensiz eski yapılardır. İmar barışına girenler dâhil güvenli olmayan ve riskli olduğu tespit edilen tüm yapıların yıkılarak yenilenmesi veya kurtarılacak olanların bir an önce güçlendirilmesi zorunlu hale getirilmelidir. Bunun için gereken yasa ve yönetmelikler çıkarılarak acilen yürürlüğe konmalıdır.
Bu arada biz mühendis, mimar teknik elemanlar olarak son bir yılda yaşadığımız yangın ve sel afetlerine karşı da duyarlılığımızı belirtmek isteriz. Özellikle sel felaketi nedeniyle yitirilen canları gördüğümüz zaman on yıllardan bu yana imara açılan alanlarda yapılan hatalar gözlemlenmektedir. Su yapılarında projelendirme yapılırken ve alanlar imara açılırken son elli – yüz yılın yağış ortalamalarına bakarak karar oluşturulmalıdır. Vadiler binlerce yıllık su aşındırmaları sonucu oluşmuşlardır. Önlerine engel oluşturmama konusunda hassasiyet göstermeliyiz.
Yaşadığımız depremlerinin millet olarak üzüldüğümüz son deprem olması dileğiyle, tüm afetlerde hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, yaralılarımıza acil şifa dileriz. Devlet ve millet iş birliği ile tüm yaraların en kısa zamanda sarılacağına olan inancımız ile milletimizin başı sağ olsun.”