Saadet Partisi GİK Üyesi Necmettin Çalışkan: Krizde yeni model: Paraya kazanma garantisi!
Saadet Partisi Genel İdare Kurulu Üyesi Necmettin Çalışkan, “Geçiş garantili köprü, araç garantili yol, yolcu garantili havaalanı, hasta garantili hastanelere bir yenisi eklendi diyerek “ vatandaşın şimdi de bankadaki mevduat sahiplerini sübvanse edeceğini söyledi.
Hükümetin Kur Korumalı Mevduat Hesabı hamlesini değerlendiren Necmettin Çalışkan, “Kamuoyunda dalga geçilen, “Tutuklu garantili hapishane, cenaze garantili mezarlık da yapılır mı?” diye konuşanlar yanılmadı. Hayaldi gerçek oldu, kazanma garantili Türk lirası devreye girdi. Kriz; işler iyiyi gittiği, üretim ve istihdamın arttığı, herhangi bir yatırım veya kaynak bulunması ile değil sermaye sahiplerine verilen örtülü rüşvet ve meşruiyet kılıfı uyduruluncaya kadar bir çeşit faiz devreye alınarak kriz donduruldu” dedi.
Çözümün en çok da yabancı tefecilerin işine yarayacak şekilde faizin sabitlenmesiyle gerçekleştiğini söyleyen Necmettin Çalışkan değerlendirmelerini şöyle sürdürdü:
“Türk lirası cinsinden parasını bankaya yatıranlara, örtülü faiz ödenerek milletin alın terinin rantiyeci, sömürücü faizci kapitalist sistem yoluyla gerçekleşti. Ne yazık ki bu süreçte kimler ne aldı ne sattı, kimi ne kadar kazandı ne kadar zararı oldu bilinmez. Yeni ekonomik modelin bedelini kamunun karşılayacağı yani fakir fukaranın, asgari ücretlinin sırtına yeni bir fatura daha binmiştir. “Fakirden alıp zengine verme modeli!” hayata geçti.”
Üretimin perişan halde olduğunu dile getiren Necmettin Çalışkan, “Ülkede istihdam sorunu had safhada, borç denizinde yüzülüyor. Sadece borçların faizine çevrilmek için 220 milyar lira para ödeniyor. Böyle bir dönemde dövizin tekrar rahatlaması, işlerin iyiye gittiğinden, ekonominin düzeldiğinden köklü bir çözüm üretildiğinden krizin yok olduğundan filan kesinlikle değil. Mesele yalnızca faizcilere yeni bir güven verildi. Merak etmeyin “yine siz kaybetmeyeceksiniz paranızı ödeyeceğiz” dendiği için iş normale binmiş gibi gözüküyor. Kaldı ki 8 buçuk lira olan doların 13’lere çıkması bir normalleşme midir? Ölümle korkutulan bir hastanın sıtmaya razı olması tabiri bile bu yaşananlar karşısında çok hafif kalır” sözleriyle hükümeti eleştirdi.