HAMOK dönem sözcüsü Cem Hüzmeli, Atatürk stadının arazisiyle ilgili Cami ve Kültür Merkezi yapılacağı tartışmalarına dikkat çekti!
Kısa adı HAMOK olan Hatay Akademik Meslek Odaları Koordinasyon Kurulu dönem sözcüsü Cem Hüzmeli, Atatürk stadı arazisinde Cami ve Kültür Merkezi yapılacağı tartışmalarına ilişkin bir Basın açıklaması yaptı.
Cem Hüzmeli açıklamasında, “Cami” ve “Kültür Merkezi” tartışmasının değil, Antakyalıların nefes alabileceği alanların çoğaltılıp çoğaltılmayacağı tartışmasının yapılması gerektiğini vurguladı.
Hatay Barosu, Hatay Dişhekimleri Odası, Hatay Tabip Odası, Hatay Eczacı Odası, Hatay Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası, Hatay Veteriner Hekimler Odası, Elektrik Mühendisleri Odası Hatay Temsilciliği, Harita ve Kadastro Mühendisleri Hatay İl Temsilciliği, İç Mimarlar Odası Hatay İl Temsilciliği, İnşaat Mühendisleri Odası Hatay Şubesi, Jeofizik Mühendisleri Odası Hatay İl Temsilciliği, Jeoloji Mühendisleri Odası Hatay İl Temsilciliği, Makina Mühendisleri Odası Hatay İl temsilciliği, Mimarlar Odası Hatay Şubesi, Peyzaj Mimarları Odası Hatay İl Temsilciliği ile Şehir Plancıları Odası Hatay İl Temsilciliği’nin oluşturduğu, Hatay Akademik Meslek Odaları Koordinasyon Kurulu (HAMOK) adına açıklama yapan dönem Sözcüsü Cem Hüzmeli, şu görüşlere yer verdi:
“Bilindiği üzere Antakya ilçe sınırlarında bulunan ve ilk önce “konut + ticari alan” olarak planlanan, sonrasına Millet Bahçesi olarak yapılması kararlaştırılan Atatürk Stadyumu’nun yeri ile ilgili nasıl bir proje yapılacağı konusunda kamuoyu ile şuana kadar bir bilgilendirme yapılmış değildir. HAMOK olarak sorumluluğumuz gereği kamuoyunu bilgilendirmek amacıyla, HAMOK bünyesinde yer alan Oda Başkanlarımızın imzası ile TOKİ’ye yazı yazılmış ve Atatürk Stadyumu yerine yapılacak proje ile alakalı, alanın imar ve vaziyet planının tarafımızı iletilmesi talep edilmiştir. Ancak basında bu günlerde geçen haberler üzerine bazı milletvekilleri ile TOKİ Başkanı ile yapılan görüşmelerde alanda cami ve kültür merkezi yapılması konusunda girişimlerin olduğu bilgisi kamuoyunun gündemine girmiş durumdadır.
Öncelikle belirtmek gerekir ki, mezarlık dışında hiçbir yeşil alana sahip olmayan Antakya’nın yeşil alan ihtiyacı acil ve ertelenemez bir hal almış durumdadır. “Millet Bahçesi” adıyla yeşil alan olacağı ilan edilmiş olan ve şehrimizin park ihtiyacını gidermesi beklenen bu alanda da betonarme yapıların yapılması telafisi güç sonuçlar doğuracaktır.
Şehrimize dair planlama eksikliği ve yanlış kararların çoğu zaman telafisi olamamakta, şehir zamanında yanlış alınmış kararlardan oluşan kaderi ile baş başa kalmaktadır. Şehrimizin bu konulardaki geçmiş sicili ne yazık ki kabarık, birçok eski yöneticinin günahı da büyüktür. Tarihi “Roma Köprüsünün” yıkılmasından, zamanında uygun yolların ve tramvay hatlarının yapılmamış olmasına, sürekli büyütülerek şehri boydan boya kaplaması mümkün şehir parkının genişletilmemesinden, eski Antakya evlerinin ve dar sokaklarının restorasyonunun 2022 yılında bile yapılamamış olmasına kadar.
Bu nedenle HAMOK başta olmak üzere eski Antakya şehir stadı arazisinin yeşil alan – park- Millet Bahçesi olarak değerlendirilmesi talebi “Cami” polemiğine dönüşmemeli, kısır bir tartışma halini almamalıdır. Antakya’mızın ya da ilimizin herhangi bir bölgesinin Cami başta olmak üzere her türlü ibadethane ihtiyacı ivedilikle karşılanmalı, mevcut camilerin ve bütün ibadethanelerin eksiklikleri giderilmeli, gereksinimleri karşılanmalıdır. Akılcı bir planlama ile nerede bir ihtiyaç varsa uygun bir yer bulunup oraya ibadethane – cami açılması için özel bir çaba harcanmalı, alan çevresinde ise yeşil alanın bütünlüğüne dokunmadan, alternatif çözümlerin üretilmesi gerekmektedir. Ülkemizde inanç ve ibadet özgürlüğü ile tanınan ve hoşgörü şehri olarak anılan Antakya’mız için tersini düşünmek zaten mümkün değildir. Bu nedenle eski şehir stadı arazisinin tasarrufunun nasıl yapılacağı “Cami” ve “Kültür Merkezi” tartışması değil Antakyalıların bugünü ve geleceği için nefes alabileceği alanların çoğaltılıp çoğaltılmayacağı tartışmasıdır.
HAMOK olarak şehrimizde “Cami” ve “Kültür Merkezi” için yer bulunabileceğini ancak betonla boğulmuş olan bu kadim şehrin bir daha böylesi bir yeşil alana sahip olma fırsatı olmayacağını hatırlatmak istiyoruz. Bu alanın söz verildiği gibi bütünüyle yeşil alan kalması gerektiğini ifade ediyor, bu konuda ısrarlı ve kararlı bir çaba içerisinde olacağımızı kamuoyuna saygıyla duyuruyoruz.”