Tüm Öğretmenler Birliği TÖB-SEN: Ekonomik Kriz altında Boğuluyoruz, Zamlar geri çekilsin!
Türkiye Öğretmenler Birliği TÖB-SEN Zamların geri alınması için Basın açıklaması yaptı.
Defne Uğur mumcu alanında yapılan Basına açıklamasını yürütme kurulu adına okuyan Deniz Ezer Hükümete, “Ekonomik Kriz altında boğuluyoruz. Zamlar geri çekilsin” diye seslendi.
TÖB-SEN Basın açıklamasında şu ifadelere yer verildi:
“Ekonomik kriz ve enflasyon günden güne ağırlığını hissettirmekte, halk hayat pahalılığı ve ağır faturalar altında ezilmektedir. Gıda fiyatlarındaki artış, benzin ve motorin ile doğalgaza, elektriğe yapılan zamlarda tek bir sorumluluk almayan iktidar topu hep başkasına atıyor. Ayrıca halktan alınan vergiler de halkın yararına kullanılmıyor.
Değerli halkımız yeni yılla birlikte iğneden ipliğe gelen zamlar hepimizi çileden çıkarttı. Asgari ücretin altında yaşamaya mahkum edilen milyonlarca insan açılığa terk edilmiş durumda. Asgari ücretle çalışan vatandaşlar aldığı zamma sevinemedi. Çünkü zamlı maaşlar cebe girmeden erimeye başladı. 1 Ocak 2022’den geçerli olmak üzere doğal gaz ve elektriğe de zam geldi. Doğal gaza yüzde 50 zam yapıldı. Yine yeni yılla birlikte elektrik faturalarında kademeli tarife sistemine geçildi elektriğe yüzde 127 arası zam yapıldı. 1 Ocak’tan itibaren mesken aboneleri için aylık 150 kilowat saate kadar olan tüketim miktarları itirazlar gelince iyilik yapma edasıyla 210 kilowat saate yükseltidi. Oysa vatandaş kilowat sınırı değil kilowat başına verilen ücrette indirim istiyordu .Fakat vatandaş’ın sesi duyulmadı nihai fiyat kilowatsaat başına 1 lira 37 kuruş, aylık tüketimi 210 kilovatsaat üzeri olan mesken aboneleri için ise kilovatsaat başına 2 lira 6 kuruş uygulandı. Bunun adı soygun, bunun adı açlık, sefalettir. En önemlisi de bu durumda bize paranız yoksa yaşamayın denilmektir. Değerli halkımız Bizi bekleyen bir başka tehlikede asıl kabarık faturaların önümüzdeki ayda Şubat ayında görülecek olmasıdır. Çünkü zam oranı tam anlamıyla Şubatta görülecek, ocak ayında kesilen faturaların tamamı zamlı değil. Sadece 10-15 günlük kısımları zamlı. Bu da demek oluyor ki şubat ayında faturalar daha da kabaracak. Kara kış’ta halkımız destek beklerken ısınamamaktan hastalanmakta, veya faturalara ödediği paralardan dolayı aç kalmaktadır. Yoksulluk sınırının altında yaşayan yaklaşık yüzde 70 oranındaki nüfus kaderiyle baş başa bırakılmaktadır. Son bir yılda akaryakıt fiyatlarına 79 kez zam yapıldı, Burdan iktidara sesleniyoruz Patronların yüksek kar hırsına hizmet etmeyi bırakın ve yüzünüzü halka dönün. Başta Elektirik ve doğal gaz olmak üzere temel tüketim maddelerine yapılan zamlar halkın geliri düşünülerek geri çekilsin.
Hayat biz emekçiler için geçtiğimiz bir yılda 2 kat pahalanmış durumda. AKP iktidarının kendi istatistik memurlarına göre bile hayat geçtiğimiz bir yılda 1,5 kat pahalanmış durumda. Biz emekçilerin, halkın daha fazla yoksullaşması pahasına sermayeye peşkeş çekilen halkın parası, vergilerimizden alınan paraları geri istiyoruz.
Hepimizin bildiği gibi 2 gün önce Ocak ayı enflasyon rakamı açıklandı. TÜİK ne yapıp etti; her zaman yaptıkları gibi verileri, oranları, rakamları kendi kitaplarına uydurdu buna rağmen enflasyon rakamı %48,69 olarak belirlendi. Ekonomiden sorumlu bakan Nebati ise alay edercesine her şeyin kontrol altında olduğunu söylemekten geri durmadı. Bir grup akademisyen ve ekonomistin oluşturduğu Enflasyon Araştırma Grubu (ENAG) ise, yıllık enflasyonu %114,87 olarak açıkladı.
Emekçilere müjde olarak duyurulan 4250 TL’lik asgari ücret daha bir ay geçmeden 4 kişilik bir ailenin açlık sınırına eşitlendi. Ocak ayında evlerimize gelen elektrik ve doğalgaz fatura toplamları çoktan binli rakamları buldu. Halkımız sefalet içinde bu ağır tablo içinde yaşamaya zorlanırken yandaş şirketler ve patronlar 2021’i rekor karlarla geçirdiler. Bankalar 2021 yılında 92 milyar 83 milyon TL ile tüm zamanların en yüksek kârına ulaştılar. Nasıl ulaşmasınlar. Yoksulluk karşısında biz emekçiler borçla hayatta kalmaya çalışırken, bir çok emekçi çareyi tefeci bankalara borçlanmakta buldu. 2021 Kasım ayı verileri ile Türkiye’de bireysel kredi ve kredi kartı borç tutarı rekor seviyeye yükselerek 1 trilyon 17 milyar TL’ye ulaştı.
Hayatın her alanında hissettiğimiz bu zam yağmurlarında maaşlarımızın; çarşıda, mutfakta, pazarda yaşanan insanların hissettiği gerçek hayat pahalılığının altında kaldığı ve böyle devam etmesi durumda açlık sınırının çok altından kalacağı ortadadır.
Bizde burdan sesleniyoruz bize reva görülen bu talan, bu yıkım ve sefalet düzeninin kabul etmiyoruz. Bizler insanca yaşamak istiyoruz.
Tüm Öğretmenler Birliği Sendikası Ekonomik kriz’in faturasını ağır ödeyen halkın yanındadır ve emekçilerin sesi olmaya devam edecektir. Hatay’da, Ülkenin dört bir yanında, emeğiyle geçinen ;yollarda motor üstünde evine ekmek götüren kuryelerin, şantiyelerde, fabrikalarda, bürolarda, okullarda gecesini gündüzüne katan emekçilerin sesine ses oluyoruz. Lokmalarımızı azaltmamızı isteyen, fakirleşmemize neden olan bu anlayışa karşı hep birlikte mücadele etmeye davet ediyoruz.”