Öğretmen Şair Ali Yüce’nin Ardından
- 06.05.2022
- Öğretmen Şair Ali Yüce’nin Ardından için yorumlar kapalı
- 822 kez okundu
Daha dün öldü. 2015 senesinin 30 Nisan günü idi. Ali Yüce’yi tanıyanların da tanıklık edeceği gibi Ali Yüce’yi en iyi resmeden resmini ölümünün ( 30 Nisan 2015) 7. Yılında anma yazımızın başına koyduk. Biz Ali Yüce ’siz kaldığımız tam tamına 7 sene olmuş. Ne kadar çabuk geçen bir yedi sene bu.. Her hafta sonu Ankara Ümitköy Galleria’da buluşurduk. Sanat ve edebiyat toplantıları gibi geçerdi o buluşmalar. Ali Yüce + Nimet Yüce+ Ben sabit üçlü idik. Gelenlerin bir bölümünü aklımda kaldığı kadarı ile yazayım. Unutulmasınlar. Mahmut Makal, Naciye Makal , Mustafa Gazalcı, Prof. Dr. Tahir Hatıboğlu, Müslüm Kabadayı, Abdullah Özkucur, Zeliha Kanalıcı,
Öğretmen Şair Ali Yüce Kimdir?
Ali Yüce’yi kısaca Müslüm Kabadayı bize tanıtsın: Fransız işgali altında 1924 yılında doğan Ali Yüce, 1939 yılında Hatay’ın Türkiye’ye katılmasıyla tutulan kayıtlara 1928 doğumlu olarak geçirilir. İlkokula 18 yaşında başlayabilen Ali Yüce’nin yaşı bu kez yeniden değiştirilir. İlkokulu beş yıl okumak yerine dışarıdan bitirmeyi tercih eden şair, köylülerinin karşı çıkmasına rağmen Adana Düziçi Köy Enstitüsü’ne kayıt yaptırır. Bu kayıt sırasında da yaşının büyük olması sorun çıkarır ve yeniden 1928 olarak kayıtlara geçer. Ancak, Ali Yüce doğum tarihini Düziçi Köy Enstitüsü’ne kayıt yaptırdığı 1946 olarak niteler.
Köy Enstitüsü’nün ardından Gazi Eğitim Enstitüsü Yabancı Diller Bölümü’nü bitiren Yüce uzun yıllar öğretmenlik yapar. Hasan İzzettin Dinamo’nun “ Çifte kavrulmuş şairlerimizden” diyerek söz ettiği Yüce, Türk edebiyatına 2 roman 19 şiir kitabı ve “Şiirin Dili Yapısı ve İşlevi” adlı yol gösterici eleştirel kitabıyla renk kattı.
Evli, iki çocuk sahibi Ali Yüce, Ankara Ümitköy’de kayınbiraderinin kendisine hediye ettiği evde son yıllarını geçirmiştir. Müslüm Kabadayı – Aralık 2011
Ali Yüce için yazı yazmak oldukça zor bir iştir. Yazmayan bilmez. Ben bu zor işi birkaç defa yaptım. Bilirim. Yazıyı fazla tutarsanız şairliği az kalır. Şiirleri yoğun tutarsanız kişiliği az kalır. Hele hele yetiştiği dönemlerin olanaklarını işin içine katarsanız daha zor bir yazı yazarsınız. Ali Yüce; 1951’de Düziçi Köy Enstitüsü’nü bitirdi. Çeşitli köylerinde ilkokul öğretmenliği yaptı. 1961’de yeterlik sınavlarını dışardan vererek Gazi Eğitim Enstitüsü İngilizce Bölümü’nden diploma aldı. Çeşitli liselerde İngilizce öğretmenliğiyle hizmetinisürdürdü. İlk şiiri 1956’da Yücel dergisinde yayınlandı. Daha sonraki şiirleri Yeditepe, Türk Dili, Soyut, Sanat Rehberi dergilerinde çıktı.
Ben kendisini ne zaman ve nasıl tanıdım. Hiç sormayın. 1965 yıllarında gençliğin dilinde bir şiir vardı. Biz o şiiri çok sevdik. Ama şairini tanımıyoruz. Kimdir nedir nereden çıkmıştır. Vs. bilmiyoruz. Yıllar sonra İskenderun’a sürgün gibi bir tayinle gittim. Giderken Abdullah Özgucur hocamızın adresini Prof. Dr. Tahir Hatiboğlu’ndan aldım. Gittiğimden bir süre sonra hocama telefonla ulaştım. Benim muayenehaneme geldi. Tanıştık. Sürgün hayatımda başlayan dostluğumuz hala sürmektedir. Sonra Hocamız Ankara’ya hasatlığı ( Prostat Ca) dolayısı ile tedavi amacıyla geldi ve yerleşti. Bir gün seni Ali Yüce’ye götüreyim gelir misiniz dedi. Olur dedim. Gittik. Ali Yüce şakacı mütevazı misafirperver bir emekli öğretmen. Sohbet ederken hocam madem şairsiniz size şairlikle ilgili bir soru sormama müsaade eder misiniz dedim. Hay hay dedi Ben de şu dizeleri okudum. Bu şiir kimin şairi tanıyor musunuz dedim.
Daha ne var ne yok sizin oralarda
Pazara gider misiniz alışveriş nasıl?
Soğanın kilosu, oyun tanesi kaça?
Sizin oralarda demokrasi nasıl?
Laiklik yenir mi içilir mi?
Atatürk’ü görseniz tanır mısınız?
Başladı gülmeye şiir benim demez mi. Ben yıllardır yazarını merak ettiğim şiirin şairini bunmanın sevinci ile heyecanlandım. O günden sonra Abdullah Özkucur Ali Yüce ve ben olduk ayrılmaz bir üçlü. Ama yaratan Ali Yüce’yi 30 Nisan 2015 te ikimizden ayırdı. Kalan ikimiz Ökucur ile ben sıramızı bekliyoruz.
ŞİİR Kitapları şöyledir.
Boyundan Utan Darağacı (1976), Halk Çağı (1981), Ortadoğu Şiirleri (1983), Şiir Sıcağı (1984), Anamı Arıyorum (1985), Antakya Çarşıları (1986), Şiir Tufanı (1989),Taş Tanrılar (1990),Asılacak Kitap (1991), İnsan Tomurcukları (1991), Yunuslama (1991),Havalı Meryem (1994)
Sevgim Servetimdir (1997)
ÖDÜLLERİ:
1980 Nevzat Üstün Şiir Ödülü Halk Çağı ile
1982 Yeditepe Şiir Armağanı Halk Çağı ile
1982 Türk Dil Kurumu Şiir Ödülü Halk Çağı ile
1985 Ömer Faruk Toprak Şiir Ödülü
1994 Akdeniz Şiir Ödülü (İtalya)
Şiirlerinden birkaç seçki sunalım.
Abooov! Bu ne dönemeç, ne yokuş öyle
Antakya’dan yüzlerce yıl uzakta
Asarcık mı bu, Şeytanistan mı yoksa
Bir karanlık ki güneş girmeye korkar
Tanrı bile üşür yarattığını gördükçe.
İşim gücüm bu benim
Sorguya çekmek gerçeği
Sevginin rüzgarı ak da
Savaşın bayrağı niçin kara
Bütün suçum bu benim
Evreni kucaklamak
Bu şiir ister istemez
Açık saçık olacak
Açık diyecek ne diyecekse
Niçin diye sorma hocam
Dünya güzeli bir coğrafyanın
En kapalı bölgelerini
İtalya’da Ödül Alan Şiiri OLMACA’dır. İşte o Akdeniz ülkelerini ayağa kaldıran şiiri
OLMACA ( *)
Ben çocuk olsaydım eğer
Kav çakmak satardım
Bulut amcalara
Pamuk şekeri alırdım yerine
Patlamış mısır alırdım
Ben çiçek olsaydım eğer
Hiç saksı giymezdim ayağıma
Ödünç kanat alırdım
Güvercin teyzemden
Barış uçardım üstünüze
Ben ırmak olsaydım eğer
Altıma saklamazdım ayaklarımı
Öyle yaklaşmazdım denize
Düşmana yaklaşır gibi
Sürüne sürüne
Ben tüfek olsaydım eğer
Patlamazdım kimsenin üstüne
Bir tetiğimden utanırdım
Bir de eğri parmağından
İnsan amcaların
Ali Yüce
ANTAKYA SOKAKLARI
“Antakya sokakları dar,
Antakya sokakları bir kişilik,
sen giderken ben gelemem
bir gönlümü bahar almış,
bir gönlümü yaz,
Antakya sokakları bir kişilik,
git öte biraz “
Türk milletinin bir ferdi olarak kendisi ile ve dostluğumuzla övünüyorum. Gurur duyuyorum. Özlüyorum Ve saygıların ve özlemlerin en büyüğü ile anıyorum.
(*) Prof. Dr.. Tahir Hatiboğlu: Şair Ali Yüce: Mektuplar Şiirler. Selvi Yayınları 2021 Ankara S 125. Ve Diğer önemli şiirleri
- 10 Kasım Atatürk’ün Ölüm Günü Değildir. - 9 Kasım 2024
- İyiye Doğruya ve Güzele Gitmiyoruz. - 7 Temmuz 2024
- Diyanet İşleri Başkanımız Hak. - 7 Temmuz 2024
- CHP Yılmaz Özdil’i Davet Etmez. - 7 Temmuz 2024
- Deniz Gezmiş ve Arkadaşları Hakkında - 6 Mayıs 2024
- Anayasamız değiştirilmelidir. Hem de Çok acil - 30 Nisan 2024
- Yüce Dinimiz Müslümanlık Yolumuzu Aydınlatıyor - 25 Mart 2024
- Çanakkale Destanı ve Türk Milletinin Seçimi - 17 Mart 2024
- ZAM+ Enflasyon Nedir? - 18 Şubat 2024
- STK ların Ücret Talepleri Oynanan Oyuna Uygundur - 5 Şubat 2024