TÖB-SEN Genel Başkanı Deniz Ezer: 2022 YKS Sonuçları Eğitim Sisteminin çöküşüdür!
Kısa adı TÖB-SEN olan Türkiye Öğretmenler Birliği sendikası Genel Başkanı Deniz Ezer, 2022 Yüksek Öğretim Kurumları sınav sonuçlarını Eğitim sisteminin çöküşü olarak nitelendirdi.
Merkez Yürütme Kurulu adına Genel Başkan Deniz Ezer, 2022 Yüksek Öğretim Kurumları sınav sonuçlarına ilişkin şu değerlendirmede bulundu:
“Devletin en önemli görevi çocuklara eşit, parasız ve hepsine nitelikli eğitim sunmaktır. Çocuklarımızı dayanışmadan çok rekabete zorlayan, nihayetinde hayal kırıklıklarıyla baş başa bırakan,gelecekle ilgili umutlarını ellerinden alan sınavlara mahkum bırakmak kabul edilemez.
3 milyon’a yakın öğrencinin katıldığı 2022 Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS) sonuçları Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM) tarafından açıklanmış sonuçlar yine hayal kırıklığıyla sonuçlanmıştır.Iktidar’ın müjde olarak basına verdiği sınav barajının kaldırılması sadece sınava giriş sayısını arttırmıştır.
2022 YKS’NİN İSTATİKSEL VERİLERİ
2022 Yükseköğretim Kurumları Sınavı’na (YKS) başvurduğu halde Temel Yetenek Testine (TYT) 226 bin, Alan Yeterlilik Testine (AYT) 204 bin, Yabancı Dil Testine (YDT) 36 bin aday girmemiştir.
TYT puanlarına göre 100 puan ve üzerinde alan 2.911.511 aday bulunmaktadır. TYT’ye giren
3.008.029 adaydan 96.518 adayın 100 puan altında kaldığı bir başka ifadeyle TYT’de sıfır çektiği görülmektedir. Bu ülkemiz açısından eğitimin iflas ettiğini göstermektedir.
Ayrıca 160 ve üstünde puan alan 2.669.686 aday olmuştur.
Öğrenciyi tamamen sınav performansı üzerinden değerlendiren bu anlayışı kabul etmek bir yana her şeyden önce tamamen sınıfsal yani imkanları olanın daha başarı olacağı gibi insani olmayan bir nitelik taşıdığı ve milyonlarca gencin üzerinde yoğun bir psikolojik baskı hatta travma yarattığı ortadadır .
Zaten her yıl perçimlenmiş hale gelen bir sınav başarısızlığı gerçeği ile karşı karşıyayız. Geçtiğimiz yıllarda olduğu gibi, YKS’daki başarısızlık tablosunun bu yıl da devam ettiği görülmektedir. 2022 YKS sonuçlarına baktığımızda sorulara verilen doğru yanıtların ortalamasının çok düşük olduğu görülmektedir. Türkçe 40 soruda 19,358 ortalama; sosyal bilimler 20 soruda 8,653 ortalama; temel matematik 40 soruda 8,170 ortalama; fen bilimleri 20 soruda 3,937 ortalama ile sonuçlanmıştır.
Bütün puan türlerinde adayların büyük bölümünün 200 puan ve altında kalmış olması başarısızlığı net ortaya koymaktadır.
Kamuoyunda “baraj altında kalan öğrenci sayısı ” düşük görünmesi amacıyla barajın kaldırılması , öğrenciler ve veliler açısından kaosa yol açmış, yerleştirmelerin nasıl olacağı ve tercih konusu şimdiden sorunla dönüşmüştür.
EĞİTİM SINIF FARKINI DESTEKLEMEKTE YOKSUK HALK ÇOCUKLARINİN EĞİTİM HAKKİ ELLERİNDEN ALINMAKTADIR.
Baraj kaldırılmadan önce barajı geçemediklerinden dolayı “tercih yapamayan ” adaylar, barajın kaldırılması ile birlikte eğer aileleri varlıklıysa diledikleri özel üniversiteden mezun olacaktır. Zaten bu sınavlarda hazırlık evresinde ve daha sonraki üniversite tercih evresinde yoksul -zengin öğrenciler arasında net bir avantaj farkı söz konusudur. İktidar, Fırsat eşitsizliğini ortadan kaldırmak için uğraşması gerekirken bu sorunu derinleştirmiştir. Zaten sorunun ana kaynağı da budur yoksul halk çocuklarının eğitim hakkı bu sınavlarla ellerinden alınmakta, üniversitelerin yolu kapanmaktadır. Ayrıca bir taraftan imkanı olan öğrenciler iş bulabilecekleri bölümlerde okumak için para verip özel üniversitelerde okuyabilirken imkanı olmayan öğrencilere iktidarın en somut vaadi işsizlik olarak karşımıza çıkmaktadır. TÜİK verilerine göre, üniversite mezunu her dört gençten birisi işsiz durumdadır.
Sınav merkezli anlayış çocuklarımızı ve gençlerimize duyuşsal, sosyal ve fiziksel kazanımlar sunmamakta, sadece yapılacak olan sınavlara hazırlamaktadır. İktidarın bilinçli olarak teşvik ettiği ‘rekabete’ ve ‘yarışmaya’ dayalı ‘piyasacı eğitim’ anlayışı derhal terk edilmeli, öğrencileri birbiri ile rekabet eden değil, birlikte üreten, birçok alanda gelişen, çok yönlü bilgi ve beceri kazandıran ,her çocuğa fırsatlar sunan bir eğitim anlayışı benimsenmelidir. Her çocuğa eşit imkanlar sunan çok yönlü gelişimi hedefleyen eğitim sistemi TÖB-SEN’in temel taleplerinden birisidir.
TÖB-SEN olarak gençlerimizin Eşit ve adil olmayan iktidar politikaları ve yine onun kadar adaletsiz olan sınavları yüzünden umutsuzluğa sürüklenmelerine, üniversiteye girecek öğrencilerinde iktidar tarafından görmezden gelinip barınma-beslenme-ulaşım sorunlarıyla karşı karşıya bırakılmalarına karşı duruşumuz devam edecektir.”