ÖLÜMÜN RENGİ:))!!??..
Sevgili okurlarım;
Sağlık sorunu nedeniyle, dört ay kadar sizlerden uzak kaldım… Bu zaruri ayrılık sürecinde, GAZETEMİZ ATAYURT’ta ki “ER MEYDANI” köşemde, yaşamın hakikatlerini, sizlere olan derin saygım ve muhabbetim gereği eğip bükmeden ve adeta nabzınızı tutarcasına sunamamış olmaktan ziyadesiyle müteessirim… Bu duygularla, “BİR NEFES SIHHATİN EN DEĞERLİ DEVLET OLDUĞUNU” tekrar hatırlatıp;
“Er meydanı, er meydanı
Hak edene ver meydanı
Gerçekleri çarpıtmadan
Yansıtana ser meydanı”
Diyerek, barış, kardeşlik, paylaşım ikliminin hüküm sürmüş olmasıyla anılan ve bu yönüyle “medeniyetler ve dünya gastronomi kenti” ilan edilen Hatay’ımızda maalesef birkaç gün önce, Valilik önünde “işsizim, çocuklarım aç, dayanamıyorum” feryatlarını duyuramayan baba Adem Yarıcı’nın üzerine benzin dökerek yaşamına son vermiş olmasını dahi, adını zikretmekten zûl duyduğum AKP’li bir meclis üyesinin; ”siyasi şov” diyebilmiş olmasındaki ruhsuzluğun ve vicdansızlığın öncesindeki “kuyruklu garabetlere” dikkat çekmeye çalışacağım:))!!??..
Allah için, hak ve hakikat için bir kere daha soruyorum, AKP’nin Kayınpeder Genel Başkanına ve onun “harikalar diyarında ses veren ÇOK ÖNEMLİ pinokya damadı” na:
Ekonomisi uçan, işsizliği azaltan, gelir seviyesini artıran, üretimde ve ihracatta zirve yapan ülkede, bu intiharların, bu cinnetlerin, bu boşanmaların, bu iflasların, bu icraların ve bu yoksulluğun ne işi var:)))??!!..
Ekonomisi uçan, işsizliği azaltan, gelir seviyesini artıran, üretimde ve ihracatta zirve yapan ülkede; evine ekmek götüremez hale düşüp çaresizliği zamansız ölümle sonuçlandıran babaların, anaların çoğalması da neyin nesi??!!
Hatay Valiliği önünde üzerine benzin dökerek yaşamını sonlandıran baba Adem Yarıcı’nın olayı, sadece bu gün tanık olduklarımızdan biri… Açın bakın arşivleri, bu acıların on binlercesine tanık olacaksınız…
Bir başka ucubelik daha…
Deprem, sel, yangın, maden kazaları ve benzeri afetlerin öncesinde önlem alamamış olmaktan, hiç yere kaybettiğimiz binlerce canın ölümünü “kadere” bağlayıp “takdiri ilahi” yle noktalayanlar o kadar çok ki !?.. Alın size yeni bir safsata çeşidi daha… AKP’nin Kahramanmaraş Milletvekili İmran Koç, “önce tedbiri, sonra tevekkül etmeyi” yok sayarak mutlak korunmak için, milletçe “hasbinallah ve nimel vekil vela havle vela kuvvete illa billah” çekmenin yeterli olduğunu söyleyebilmektedir:))??!!..
Dini dahi dinden çıkaran bu anlayışa halen umut bağlamayı sürdürenlerin akıbetleri hakkında kehanette bulunamam ama, devlette hükümet eyleyenlerin tedbirsizliği, sonu gelmeyen istismarı, ihmali, israfı sürdükçe (?!) acıların, ıstırapların, hülasa zamansız ölümlerin rengini öğrenmek gafilliğe bir şey kazandırmayacaktır… Bu gaflet, bu dalalet hüküm sürdükçe baba Adem Yarıcı benzeri canlarımızın kahreden ölümlerine “güzel öldüler” diyen haramzadeler ve safsata güruhları eksik olmayacaktır…
Sessiz çığlığı duyulmayan Adem Yarıcı babaya rahmetle anıp, yakınlarına sabırlar dileyerek cümlemi bugünlük noktalıyorum…
Her kim eylemişse milleti naçar
Dübürü üstüne çökemez olsun
Her kim ki yoksulu görünce kaçar
Defi hacetini dökemez olsun
***
İstismara kalkan, yalan söyleyen
Vicdanı unutan, zulmü yeğleyen
Serveti haramla peyda eyleyen
Sofrasında lokma kekemez olsun