DEVLET ADAMI VE TERBİYESİ
- 09.04.2020
- DEVLET ADAMI VE TERBİYESİ için yorumlar kapalı
- 4.501 kez okundu
Devletin tanımsal anlamı, amacı ve görevi; Üretim Biçimlerine – üretim araçlarının toplumsal yapıya dağılımına göre değişe de;
Biz, Devlet Adamı ile Devlet Terbiyesi kavramlarının, et ve tırnak gibi; birbirini tamamlayan sarmal ve ayrılmalarının düşünülmesinin bile akla ziyan olan döngüsel bir gerçeklik olduğu üzerinde kafa yoracağız.
Platon’dan Marks’a, Hamurabi’den Kanuni’ye, Lenin’den Mao’ya ve Atatürk’e değin; devlet, kuruluş amaçlarına – ideolojisine göre şekillendirilmiş ve yönetilmiştir.
Biz şimdi, devleti yöneten; Bakan, Vali, Kaymakam ve Belediye Başkanlarına kadar uzanan yöneticiler zincirinin; taşımaları gereken erdemsel nitelikleri (Devlet Terbiyesi) üzerinde duracağız.
Peki, Nasıl Olmalıdır Devlet Adamı ve Onun Terbiyesi?
Dili, dini, mezhebi, ailesi, memleketi, rengi, nesebi, cinsiyeti kim ve ne olursa olsun, her bir yurttaşına eşit uzaklıkta veya yakınlıkta duran… Ayrıştırıp çatıştırmayan… Yüksek sorumluluk duygusu içinde adil, tarafsız olan, haksızlığa yer vermeyen… Halkıyla sağlıklı ve samimi iletişim kuran… Devlet malı deniz; yemeyen domuz anlayışında olmayan… Yurttaşlarının onuruyla oynamayan, zulüm ve kavga yapmayan, hakaretler yağdırmayan…
Bilgili, akıllı, işleri ehline veren… Alçakgönüllü, dürüst, ölçülü, tedbirli, uyanık, dikkatli, sabırlı, cömert, ahlaklı, kucaklayıcı, kuruyucu ve nazik olan…
Aceleci davranmayan, düşünerek karar veren, kontrolü elden bırakmayan… Çevresini de bu nitelikli değerlere sahip kişilerden seçen, örnek insandır.
Aile ile devlet yönetimleri ekonomiden eğitime, komşuluk ilişkilerinden dış politikaya değin birbirine benzer.
Aile, toplumun en küçük birimi, devlet ise; ailelerin de ötesinde, bir ülkede yaşayan tüm insanların, kaygıda ve mutlulukta oluşturduğu bir siyasi birlik, bir ulusal şemsiyedir.
Devlet Terbiyesi aileden gelen bir erdemdir, sonradan öğrenilmez. Mayasında edepsizlik bulunan kişiyi, yüz bin defa terbiye etsen de edeplendiremezsin. Çünkü devlet terbiyesine giden yol, aile terbiyesinden geçer.
Ailesinden, aile terbiyesi almayan bir kişinin; bulunduğu makamın önem ve ağırlığını taşıyacak devlet terbiyesi, bilinci ve kültürü olmaz.
Çünkü “Terbiye, ana kucağında başlar; her söylenen kelime, çocuğun kişiliğine konan bir tuğladır.” diyor Namık KEMAL.
Bu tuğlası eksik, sorumluluk bilinci ve terbiyesi olmayan Devlet Adamı, yurttaşlarına; gelir, adalet, eğitim, sağlık, düşünce özgürlüğü, konut, mal, can, namus, farklı inanç – din ve mezhep gibi güvenceleri nasıl sağlayacak?
Hz. Ali’ye Devletin dini var mı? Diye, sormuşlar: “ Var, Devletin dini adalettir. Adaleti olmayan Devlet zaten dinsizdir.” yanıtını vermiş.
Kabilelerin bile kişiden kişiye, akşamdan sabaha değişmeyen; her bir kabile üyesine eşit ölçüde – adilce uygulanan kanun gücünde gelenekleri ve töreleri vardır.
Peki, “Terbiye Tuğlası” konmamış bu terbiyesizler, nasıl oluyor da devletin önemli makamlarına getiriliyor?
Hiç unutmayalı ki siyasete egemen olan Şark Kurnazı Zübükler vardır. İşte bunlar, Siyasi İkballerine giden yolda; vasıta gördükleri Devlet Terbiyesi – mayası olmayanları; din ve mezhep odaklı, kör ve kirli siyasi kaygılarla Devletin Kilit noktalarına yamıyor. Bu sözde devlet adamlarının, Devlet Kurumlarını kanunlara uyumlu çalıştırmak, vatandaşlarına erdemli, iyi, adaletli, mutlu ve güvenli bir yaşam sağlamak gibi bir erekleri (Amaç), becerileri olsun istenmiyor.
Peki, ağızından küfrü, nifakı düşürmeyen; hakaret etmeyi, korku salmayı, ayrıştırarak çatıştırmayı devlet yönetmek sanan Bakan, Atla eşeğin yavrusu Midilli Katırı “O Gavatı Alın, Getirin” diyen Vali; bir Cumhuriyet Kadınına yakışmayan davranışlar sergileyen Uşak Valisi, bu erdemsel niteliklerin neresindedir?
Devlet Terbiyesinin düsturu: Kime, neyi, niçin, ne zaman ve nasıl söyleyeceğini bilmektir. Devlet Adamında, Devlet Terbiyesi olmadığı – sokak kabadayıları gibi bir dil – söylem (Jargon) ile konuşur ve hoyratça davranmaya başlarsa; yurttaşın da devlete olan güveni ve inancı sarsılır. İşte o zaman devletin temel kolonları çatlamaya, ulusal birlik mayası bozulmaya – tehlike çanları çalmaya başlar.
Anayasası olmayan Demokrasinin Beşiği İngiltere’de, sıradan bir yurttaşa, devlet ve devlet adamı nedir? Diye sorsanız, yaklaşık olarak size; “ Güvendir, Adalettir” yanıtını verecektir.
Şimdi Türkiye Cumhuriyeti, devlet olma niteliklerinin neresine bulunuyor?
Bu sorunun yanıtını, değerli okuyucularımın sağduyusuna bırakıyor, saygılar sunuyorum.
- A’sından Z’sine ÇÖKÜŞ - 21 Ağustos 2024
- CHP’YE 2. KEZ YÜKLENEN TARİHSEL SORUMLULUK - 15 Nisan 2024
- CÜLUSLARA– KAYIK SEFALARINA- HELVA GECELERİNE KARŞI; HALKIN DEMOKRATİK DEVRİMİ - 8 Nisan 2024
- HALKTAN BİRİ, DR. HÜSEYİN AKSOY - 3 Mart 2024
- SÜMER UYGARLIĞININ ACI SONU- YIKILIŞI - 27 Kasım 2023
- ORTADOĞU’DA SON TANGO - 22 Ekim 2023
- TÜRKİYE’YE ÖZGÜ BİR REJİM: BONAPARTİZM - 18 Temmuz 2023
- HATAY ÜZERİNE KİRLİ OYUNLAR - 6 Temmuz 2023
- ÖLÜMSÜZ MESLEK: YALAKALIK - 31 Ocak 2023
- ÜRETİM, PAYLAŞIM ve DÜNYA DÜZENİ - 27 Ocak 2023