Saadet Partili Necmettin Çalışkan: Zamlar ve Ek Bütçe iktidarın beceriksizliğini gösteriyor!
Türkiye Büyük Millet Meclisi 28’nci Dönem Yasama Yılı’nın sona ermesinin ardından basın toplantısı düzenleyen Saadet Partisi Hatay Milletvekili Doç. Dr. Necmettin Çalışkan, ülke gündemine dair önemli açıklamalarda bulundu.
İktidarın yeni yasama yılında komisyonlardaki üstünlüğünü sürdürmek için iç tüzüğü çiğnediğini hatırlatarak sözlerine başlayan Necmettin Çalışkan aç ıklamasını şöyle sürdürdü:
MTV, DAYANIŞMA YASASI DEĞİL DAYATMA VERGİSİDİR
“Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde bu dönem yalnızca iki yasa çıkarıldı.
İlki, Milli Dayanışma adı altında Motorlu Taşıtlar Vergisi (MTV). Her kutsal değerimizin istismar edilmesi gibi, milli kelimesi de bu vergilerin başına konuldu ve insanlarımıza duygu istismarı yapıldı. Aslında bu milli değil, dayanışmadan da daha ziyade dayatmaydı. Çünkü dayanışma iki kişi arasında karşılıklı rızaya dayalı olur. Ama bu resmen oy çoğunluğunu elinde bulunduranların dayatmasıydı.
ZAMLAR VE EK BÜTÇE İKTİDARIN BECERİKSİZLİĞİNİ GÖSTERİYOR
İkinci olarak bu yasama döneminde ek bütçe onaylandı. Nitekim ek bütçe de iktidarın 2023 yılı için oluşturduğu bütçeyi tutturamadıklarını, becerisizliklerinin bir yansıması olarak karşımıza çıkıyor. Bu ülkenin yaşadığı krizin yanı sıra Cumhurbaşkanına verilen borçlanma yetkisiyle birlikte ülkemizin ne denli büyük bir kaos ile karşı karşıya kaldığını gösteriyor.
Bu vesileyle şunu ifade etmek isterim ki; iktidar adeta meclisle dalga geçercesine bir yandan genel kurul salonunda vergi yasası görüşülürken diğer taraftan gece yarısı Resmi Gazete aracılığıyla değişik harçlara zam yaptı. Meclis tatil olur olmaz, hele de 15 Temmuz gibi insanların duygusal olarak yoğunlaştığı ve camilerde sela okunan bir günde akaryakıta fahiş zam yapması da cibilliyetlerinin bir göstergesidir.”
İKTİDAR ORMAN YANGINLARINDAN DERS ALMIYOR
Türkiye’nin bulunduğu konum itibariyle yangın kuşağında olduğunu belirterek sözlerini sürdüren Necmettin Çalışkan, yangınlara karşı iktidarın ders almadığını vurgulayarak sözlerini şöyle devam etti:
“Şimdi sorgulamanın, özeleştiri yapmanın zamanı. Geçtiğimiz yıl yine bugünlerde aynı bölgede büyük bir orman yangını olmuştu. O zaman da helikopterlerin yetersizliğini ve orman yangınlarında kullanılan kimyasalların eksikliğini tartışıyorduk. Bu süreç içerisinde basiretli, ferasetli devlet adamlarına düşen görev bu eksiklikleri gidermek olmalı iken üzülerek ifade ediyorum ki bunların üzerine üçüncü bir trajedi daha eklendi.
Diğer illerden gönderilen yangın söndürme araç ve ekipmanları olay mahalline rahatça ulaşamadı. Dağlık bölgede kamyonlar konvoy oluşturuyor. O kadar yoğun trafikte birinin freni patlasa, yangına müdahale için gelen onlarca kişinin kazaya kurban gitmesi ihtimali ise bambaşka bir felaket.
Belen yangınlarının olduğu yerde bulunan gölet var ama içerisinde su yok. Yangın mevsiminde gölette su bulunmadığı için helikopterler denizden su taşıyarak yangın söndürme gayreti içerisine girdi. Aslında bu durum acınacak halimizin göstergesi. Özellikle Belen yangını ile ilgili şunu ifade etmek isterim ki bu yangına önceden tedbir alınmadığı ve müdahale içinde hiçbir altyapı zemini oluşturulamadı.”
Necmettin Çalışkan, Belen Geçidi stratejik bir konuma sahip, terörün yuvalandığı, depremi yeni yaşamış, ormanlarının yoğun olduğu, iç ulaşım ve uluslararası taşımacılık açısından önemli bir bölge olduğunu hatırlatarak geçidin tünel olarak tamamlanması gerektiğini ve yangınlara müdahale edilebilmesi için yeni yolların yapılması çağrısında bulundu.