Dikmece Köylüleri: Zeytinlerimizi kesmeyin, Topraklarımızı betonlaştırmayın, Devletimizin Valisini Köyümüze bekliyoruz!
Hatay’ın Antakya ilçesine bağlı Dikmece Mahallesi 10 gündür zeytinlerinin kesilmesine ve tarım arazilerinin TOKİ tarafından konut yapılmasına karşı mücadele sürdürmektedir.
TOKİ için kamulaştırılan topraklar Dikmece, Kuzeytepe ve Karaali Mahallelerine ait olan zeytin bahçeleri bulunmaktadır. Aynı zamanda buğday ve hayvan yemi gibi yulaf ekimi yapılmaktadır. Yani susuz alan olduğu için suya çok ihtiyaç duyulmayan üretim yapılmaktadır.
TOKİ için kamulaştırılan köylülerin toprakları Amanos dağları ile bitişiktir. Köylüler önce Amanos Dağlarının eteklerindeki devlet arazisine TOKİ yapılması düşünüldüğünü, daha sonra bundan vaz geçilip, kendilerinin tapulu malları kamulaştırılıp, TOKİ’ye devredildiğini düşünüyorlar. Köylü sormaktadır “Hemen köyümüzün yanı başındaki devletin kendi arazisine neden bina yapılmaz? Üstelik devlete ait arazi bedava ve yeri depreme dayanıklıdır. Biz bu işin arkasında rant döndüğünü düşünüyoruz.” İddiasında bulunuyorlar.
Araziler köylülere babalarından, dedelerinden kalmış topraklardır. Asırlardır bu topraklarda çiftçilik yapmışlar, üretim yapmışlar, zeytin ağaçları dikmişler. Köylünün %80 topraklarını kamulaştırılmış, köylü yaşamlarını toprak olmadan nasıl sürdüreceğini yetkililere soruyorlar.
Köylüler “Devletimizin Valisi bize gelip bilgi vermedi, toplantı yaparak bize durumu açıklar ve bizimde düşüncemizi alırdı. Bunun yerine üzerimize jandarma ve polis gücünü gönderdiler. Biz bu toprakların sahibiyiz, neden devlet bize sormaz. Biz de deprem mağduruyuz, Bizim de konutlara ihtiyacımız var. Biz konut yapılmasına karşı değiliz, yapılan işin yanlışlığına karşıyız, ayrıca köylünün etrafındaki bazı zenginlerin toprakları kamulaştırma dışında kaldı. Bu neden böyle yapılmıştır. Vali Bey “Köylülerle temas halindeyiz” diyor ama ne muhtarımız, ne heyetimiz, ne de köylümüz Vali Beyi görmedik!”
Köylüler, Ankara’ya heyet göndermeyi planlıyor. Madem bunu Ankara çözecek diyorlar, biz de gereken yerlere derdimizi anlatır, zeytinlerimizin kesilmesine, tarım arazilerimizin betonlaştırılmasına karşı mücadelemizi sürdürürüz diyorlar.
Köylülerin 10 günlük mücadele toplantısına katıldık ve mikrofon uzattık.
Antakya Çevre Derneği’de destek için ziyarette bulunuyordu ve köylülerin ekmek ve toprak mücadelesini desteklemek için gelmişler.
Sezgin Yurtsever (Dikmece Mahallesi Muhtarı)
Bizim Dikmece Mahallesinin zeytinlik ve tarım arazilerinin %80’i kamulaştırılmaya çalışılmaktadır. Biz 3-3,5 aydır firmaların topraklarımızı almaya çalışması mücadelesini yürütüyoruz. Hatta evlerimizi bile almaya yelteniyorlar. “çıkın diyorlar” köyümüzün içini bile ölçüp, biçiyorlar. Biz de köyde 12 kişilik bir heyet kurduk. Bizim görüşmelerimiz bu heyetimizle yapmaktayız. Karakol komutanı, Çevre ve şehircilik bakanlığı yetkilileri ile görüştük. Görüşmelerimiz hiçbir sonuç vermedi. Bunu Hatay milletvekilleri, meclis ve yöneticiler çözecektir. Sayın valimizle AFAD toplantısında görüşmek için gece saat:10.00 kadar bekledik. Görüşemedik ama sorumlular bizi “randavu alın ve görüşürsünüz” dediler. Sayın Valimizle halen görüşebilmiş değiliz. Yine yetkililer Dikmece mahallesine gelip, “siz ne yapmak istiyorsunuz? Başta valimiz gelsin ve görüşelim. Yine biz konutlara karşı değiliz, kamulaştırmanın yanlışlığına karşıyız, yine devletin, ormanlar bölgesi, diğer arazileri var, bomboş duruyor ve sağlam zemin parasız olan yere yapsın istiyoruz.
Köyün girişinde asfalt yol kenarlarında bulunan zenginlerin topraklarına değil, tarım ve zeytin ağaçları olan çukur yere konut yapmak istiyorlar? Neden o yerleri almıyorlar? Biz de depremzedeyiz, bizim evlerde ağır hasarlı halen yerinden çekmediler. Bizim insanlarımızın eve ve konuta ihtiyacı yokmu? Toprakları olmayan köylümüz nere ev yapacaktır?
Bizim heyet Ankara’ya gidecekler, öncelikle Hatay milletvekilleri, sonra siyasi partiler ziyaret ederek, meclisin bu işi çözmesini isteyeceklerdir. Bu işin çözümü devlettir, validir ve yetkililerdir, biz baştan beri ne askere, ne devlete, ne de işçi olan kepçeci gibi çalışanla kavga etmedik. Onlar bizim kardeşimizdir, asker bizim çocuklarımızdır, devlet bizimdir.
Ali Esmer ( Dikmece Mahallesinde Çiftçi)
Bizim köyde toplu konut yapılmasına karşı çıkmamızın nedeni, devletin köyümüzün üstünde binlerce dönüm arazisi var iken zeytinlikleri ve tarım arazilerini elimizden alıp, buralara yapmak istemesidir. Biz bu hatalı kamulaştırmaya taraftar değiliz, biz de depremzedeyiz, birine konut yaparken diğer depremzedeyi ateşin içine atmayalım. Bizim de evimiz, arazimiz, zeytinliklerimiz yok bizler yetkililere soruyoruz, ne yapacağız? Hemen köyün yanında Amanos dağları eteğinde sağlam zeminli devletin arazisine yapmasını öneriyoruz.
Hasan Üzgün (Dikmece Mahallesinde ve Çiftçi)
Zeytini, havası ve endemik bitkileri ile cennet olan bir köyümüz bulunuyor. Acele bir kamulaştırma ile yüzbinlerce ve asırlık zeytin ağaçları kesilecektir. Bu köy yaşanmaz hale gelecek ve köyümüzü terk etmek zorunda kalacağız, bizler yaşam alanlarımıza sahip çıkmak istiyoruz. Evet, konuta ihtiyaç var ama gidin dağın eteğinde hazine arazileri var, oralara konut yapın, bizim yüz yıllık emeğimiz zeytinlerimizi kesmeyin. Nöbetin 10. Günündeyiz, bu istimlak kalkıncaya, zeytinler özgürleşinceye dek bu nöbetimiz devam edecektir. Biz Akbelen köylülerimizi ve Dikmece köylülerimizi de selamlıyoruz. Bu toprakların talan edilmesine ve üç-beş firmaya peşkeş çekilmesine izin vermeyeceğiz.
Nilgün Karasu (Antakya Çevre Koruma Derneği Başkanı)
Dernek olarak biz köylümüzün mücadelesinin yanındayız. Köyün hemen üst tarafında olan dağlık bölge ve hazine arazisi 38 binlik konut için çok uygun olmasına rağmen neden zeytinlikler ve neden tarım arazisi bizim içimizde olan bir soru işaretidir! 5 Etaplık ve 38 binlik konutlar TOKİ tarafından bu arazilerde yapılması planlanmaktadır, kamulaştırılan alan bu yapılması istenin 5 katıdır, geriye kalan alanda neler yapılacaktır? Oradaki kamulaştırmanın amacı nedir? Kimlere peşkeş çekilecek bir açıklama bekliyoruz. Zeytin yönetmenliğine göre zeytin ağaçları kesilemez, bizler de köylümüzde birlikte müsaade etmeyeceğiz. Buradaki zeytinler 50-300 yaş arasındadır, zeytin yağımızın ve zeytinlerimizin kalitesi başka yerde bulamazsınız.
Toplantıda bütün köylüler bu kamulaştırmanın yararına inanmıyorlar, yeniden hükümetin gözden geçirerek, TOKİ evlerinin Amanos dağlarının eteğine yapılması istiyorlar. Akbelen’de olduğu gibi Dikmece’de devletin köylünün çıkarına karar vereceği beklentisi içindedir.
HÜSEYİN GÜLER