Diyanet-Sen Hatay Şube Başkanı Hasan Urhan; İSTANBUL SÖZLEŞMESİ’NİN ISRARLA KALDIRILMASINI İSTİYORUZ
Diyanet-Sen Hatay Şube Başkanı Hasan Urhan Beyzade Fm’in canlı yayın konuğu oldu.
Hakan Yaman’ın sunduğu “İftarın Gölgesinde” programında konuşan Diyanet-Sen Hatay Şube Başkanı Hasan Urhan, Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş hakkında suç duyurusunda bulunan İnsan İHD, Ankara ve İzmir Barosuna tepki göstererek, Diyanet-Sen olarak bu duruma sessiz kalmadıklarını belirtti.
Urhan, ihbarı inceleyen Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, “hutbede İslam’ın emir ve yasaklarından” söz edildiğini belirterek soruşturmaya yer olmadığına karar verdi. Bu kararı hukuksak anlamda da en büyük tokat oldu. Kur’an’da zina ve eşcinsellik lanetlenmiştir. Bu saldırılarla Kur’an’ı sorgulamış oluyorlar. Din görevlileri olarak biz de takipçisi olarak suç duyurusunda bulunacağız” dedi.
Burada, Kur’an’ın hükmü Allah’ın değil de normal birinin sözüymüş gibi Allah sorgulanmış oluyor. Bu durumda biz din görevlisi olarak susacak mıyız? Bizler din görevlisi olarak insanlara Kur’an’daki insanların yararına olan hükümleri anlatmakla yükümlüyüz. Birleri beğenir beğenmez alır almaz ama böyle saldırgan tavrılar hoş değil” diye konuştu.
BU SÖZLEŞME TÜRKİYE İÇİN YÜZ KIZARTICI BİR KAMBUR OLARAK KARŞIMIZDA DURUYOR
İstanbul Sözleşmesine de değinen Urhan, bu tür tartışmaların temelinde bu sözleşme var ve biz Diyanet-Sen ve birçok STK örgütleri olarak aile yapımıza uygun olmayan İstanbul Sözleşmesi’nin iptali için yoğun bir kulis oluşturduk.
Doğuştan bazı özellikler olabilir ona bir şey demiyor ama siz bunu topluma örnek diye getirip rol model gösterirseniz, dizilerde buna özendirirseniz fıtrata aykırı olan bu duruma tepkimizi ortaya koymak durumundayız. Toplumun ahlakını bozan bu dizilerin kaldırılması için de RTÜK’e şikâyetlerde bulunduk.
Bu konunun bağlandığı noktada İstanbul Sözleşmesi’dir. Birçok batı ülkesinde bile kaldırıldı, biz de devletimizden bunun ısrarla kaldırılmasını istiyoruz. Bunun iptali ile yaklaşan bayramda çifte bayram yaşatmalarını istiyoruz. Geleceğimiz açsından, ailemiz, manevi değerlerimiz açsından İstanbul Sözleşmesi Türkiye için yüz kızartıcı bir kambur olarak karşımızda duruyor. İsmine de İstanbul geçmesi ayrı bir üzüntü verici” diye konuştu.
DÜNYA GENELİNDE İNSANLIK SUÇLARI İŞLENİYORDU
Koronavirüs konusuna da değinen Urhan, “Buruk bir Ramazan yaşıyoruz. Camiler boş, Kur’an kurslarımız öksüz kaldı. Sadece minarelerden ezanları, selaları duyuyoruz. Bu musibetten ders çıkarmamız gerekir. Dünya genelinde insanlık suçları işleniyordu. Yemen’de, Suriye’de, Doğu Türkistan’da savaşlarda her gün masum insanlar ölüyordu. Açlıktan, susuzluktan ölenler, adil olmayan bir dünya düzeni vardı. Cenabı Hak, yeryüzünü inşa etmek için bir halife olarak yarattığı insan, inşa değil imha ediyordu. Neticesinde bu musibetler geldi. Artık dünyanın kendisine bir çeki düzen vermesi gerekir Hepimiz ders çıkarmamız lazım.
Biz Müslümanlar olarak her musibetten bir ders çıkarırız hayır ararız. Aileler, parçalanmıştı şimdi ailelerimizle tekrar bir araya gelme fırsatı oldu. Koltukların geçici olduğunu, camilerimizin ve daha birçok nimetin kıymetini anladık. Birçok nimet israf edildi, değeri bilinmedi bu nimetler elimizden alınması korkusuyla şimdi değerini daha iyi bileceğimizi umuyorum.
Bu süreçte din görevlilerimiz ve herkes dayanışma içerisinde vefa destek gruplarıyla kenetlendi. Batıda yaşlandılar işi bitti gözüyle bakılan yaşlılarımıza biz sahip çıktık. Bu dayanışma içerisinde olan herkese çok teşekkür ediyoruz” şeklinde konuştu.