Samandağ Ziraat Odası Başkanı Selim Kamacı Narenciye üreticilerinin sorunlarını dile getirdi: Meyvelerimiz çürümesin!
Hatay bu sene narenciye rekoltesi yüksek ve meyveler yılların en kaliteli yılını yaşamaktadır. Narenciye bol ama üretici perişan ve meyvelerini satamıyorlar. Düşünün bahçede bu sene mandalin, portakal 2 liradan satılmaktadır. Bazı üreticiler bu fiyata bile müşteri bulamamaktır.
Samandağ Ziraat Odası Başkanı Selim Kamacı üreticilerle birlikte Oytun alanında narenciye ile ilgili bir basın açıklaması yaptı. Basın açıklamasına üreticiler, muhtarlar ve siyasi partilerin yöneticileri katıldılar.
Kurtderesi Mahallesi muhtarı Mehmet Nural “Ben mandalin ve portakal ağaçlarımı kesmeye başladım. Meyveleri dalında kalan bahçe sahipleri de benim yolumu izlemek zorunda kalacaktır” diyerek, hükümete çağrı yaparak, bu meyvelerin devlet tarafından Pazar yaratılmasını istedi.
Çiftçilerden Adem Beyaz ise “Rusya kapısı yeterince değerlendirilmiyor, Suriye kapısı açılmalıdır, komşularımızla olan ilişkimiz gözden geçirilmeli ve bizim ürettiklerimiz değerlendirilmelidir” önerisinde bulundular.
Selim Kamacı (Samandağ Ziraat Odası Başkanı)
Devlet Su İşleri (DSİ) Cumhurbaşkanı Kararını Uygulamıyor.
Bu basın açıklaması siyasi polemik yaratmak için değil, sorunlarımızı çözmeye yönelik bir açıklamadır. Asrın felaketi olan Hatay ili Samandağ ilçesi üreticileri olarak siz yetkililere sesleniyoruz; Depremden ötürü halkımızın çoğunluğu, canlarını, evlerini ve birikimlerini yitirmişlerdir. Halkımız halen sinek, haşere ve toz duman içinde çadır ve konteyner kentlerde yaşamak zorunda kalmışlardır. Önümüz kış bu insanlar yağmur, çamur ve soğukta yaşamaya devam ediyorlar. Depremden ötürü büyük kayıplardan biride tarımsal alandaki sıkıntılar yaşanmaktadır. Üreticiler başta barınmak olmak üzere, gübre, zirai ilaç, diğer girdi temininde yaşadıkları zorluklara birde DSİ’nin “kanaletlerimiz kırıldı, pompalarımız zarar gördü, 2023 yılında sizlere sulama suyu verilmeyecek, başınızın çaresine bakın.” Gibi devleti aciz duruma düşüren kabul edilemez tartışmaları içerisinde, çiftçilerimiz yeterince sulama suyuna ulaşamamış, 2023 üretim sezonunda genel anlamda kendi imkanları ile temin etmek suretiyle üretim yapabilmiştir. Buna rağmen DSİ yeterince su vermemesine rağmen yüzde elli zam yaparak dekar başına 1250 lira icra tehditleri ile tahsil etmek suretiyle çiftçilerimize zulmünü devam ettirmiştir. Aynı DSİ altıncı bölge müdürü bunlarla yetinmemiş, çiftçilerimizin tarımsal alandaki kullandıkları su hizmet bedelini yüzde ellisi hibe olması gereken desteklenmesine ilişkin Cumhurbaşkanı kararnamesini uygulamamıştır. Cumhurbaşkanı kararnamesi ÇKS kaydı olmasada çiftçilerimiz 2023 yılında Yarseli barajından yararlanması gerekirken, DSİ müdürü engellemiş ve çiftçilerden ÇKS kaydı istemiştir. Bu anlamda DSİ altıncı bölge müdürü Cumhurbaşkanlığı kararnamesi üzerine kendince karar alarak, çiftçimizi mağdur eden girişiminden son derece rahatsızlık duymaktayız.
Emekli Çiftçilerimize İkramiye Verilmelidir.
Sayın yetkililer: Depremden sonra bin, bir emek harcayarak taşıma su ile ürettiğimiz ve son umudumuz olan mandalinemizin ağaçlarda kalmış olmasının, stresi ve bunalımı ile boğuşmaktayız. Ayrıca düşünülmeden, alt yapısı hazırlanmadan, emekçi çiftçilerimize ikramiye verilmeyeceğine dair, açıklamaları talihsizlik olarak nitelendirmekteyiz. Bu kararın sehven alındığını düşündüğümüzden, düzeltilmesini düşünüyoruz. Gelirini kayıt altına alan ÇKS kaydı tutan yoksul çiftçi ile kayıt dışı vergi kaçıran, kara para aklayan, uyuşturucu ticareti yapan, devleti dolandıran ile aynı tutmayı adil olmadığını düşünüyoruz.
Çiftçilerden Sulama Parası Alınmasın.
Sayın Cumhurbaşkanımız: Üretim ordusuna mensup olan biz çitçiler, amacımız sizlere derdimizi anlatmak ve çare bulmaktır. Ülkemizin içinde bulunduğu ekonomik sıkıntı ve etrafımızda yangın konusunda ve ülkemizin dış politikasının zorluğunun bilincindeyiz. Ülkemizin her an bir sıcak savaşa sürüklenebileceğinin de farkındayız. Biz acıta yapmıyoruz, biz askerlik yapan, vergi veren vatandaşlar olarak devletimizden bu zor zamanımızda yanımızda olmasını bekliyoruz. Satamadığımız mandalinlerin satılması için yanımızda olmasını bekliyoruz! Bu anlamda ihracatçıya yardım adı altında yapılanın yerine narenciye üreticisine destek veya mandalinin devletin almasını önermekteyiz. 2023 Yılı depremzeden alınan sulama suyunun alınmamasını, alınanlardan ise önümüzdeki yıla mahsup edilmesini istiyoruz. Yine elektrik zamlarına karşı çiftçimizin yanında yer almanızı istiyoruz. Samandağ’da Karaçay’daki baraj yatırımının yerinde olduğunu kabul ediyoruz. Bu yatırımı ilçemize kazandıranlarda teşekkür ediyoruz. Yine biz Karaçay barajından ilçemize sulama ve temiz su şebeke ile hattının verilmesi beklentisi içindeyiz.
Mehmet Nural (Kurtderesi Mahalle Muhtarı ve Çiftçi)
Ağaçlarımızı Kesmeye Başladık.
Narenciye üreticisine Allah yardım etsin. Mandaline dalında durmakta ve bazı çiftçilerimizde, bunlara ben dahil ağaçlarımızı kesmeye başladık. Mandalineye 20 kuruş verilmektedir, bu fiyata bile satamayanlar vardır. Bizim sulama parası, ilaç, gübre derken giderlerimizi karşılayamıyoruz, devletten destek bekliyoruz, yoksa bu ağaçların büyük bölümü kesilecektir.
Adem Beyaz ( Çiftçi )
Rusya Pazarı İyi Değerlendirilsin, Suriye Kapıları Açılsın.
Üreticiye destek yerine, ceza verilmektedir. Bu mandalinin yetiştirilmesi için bir sürü emek verilmiştir. Mazot, gübre, ilaç pahalı ve biz çiftçiler olarak bu hallere düştük, yazık, günah! Atatürk “Köylü milletin efendisidir” demişti ama bu gün Atatürk’ün efendisi yerlerde sürünmektedir. Mazot, gübre, ilaç ucuzlamadan, çiftçinin durumu düzelmez! Ayrıca Pazar bulacaksın, Rusya ile iyi geçineceksin, komşularınla iyi geçineceksin ki, bu ürün ihracata gitsin. Sen Amerika ile dans edersen Rusya bu malı senden almaz. Çiftçinin ürünü yerde çürür, çiftçi sonra ağaçlarını keser, çiftçinin ağaçlarını kesmesi Türkiye’nin zararınadır. Rusya ve Suriye gibi ülkelerle iyi geçindiği zaman biz malımızı satarız.
Derya Dönmez (Çiftçi)
Gelecek Yıl Üretim İçin Destek Bekliyoruz.
Ürettiğimiz portakal, mandaline elimizde kaldı, ne suyumuzun ne de elektrik paralarını ödeyebiliyoruz. Gelecek yıl üretim yapabilmemiz için devletin desteğine ihtiyacımız var, devlet aracılığıyla kurumlara verebilir, başka türlü bir sene sonra üretime devam edemeyiz. Biz masraflarımızı alamazsak, başka şehirlerde olduğu gibi üretim yapmaktan pes edip, ağaçlarımızı kesmek zorunda kalacağız. Biz üretmeye devam etmekte kararlıyız ama devletimizin, belediyelerimizin, biz üreticilere el uzatmasını talep ediyoruz.
HÜSEYİN GÜLER