Atayurt Gazetesi -
$ DOLAR → Alış: / Satış:
€ EURO → Alış: / Satış:

Samandağ Eğitim Sen’den “Yaşasın Sosyalizm” şiarıyla 8 Mart Dünya Kadınlar günü açıklaması!

Samandağ Eğitim Sen’den “Yaşasın Sosyalizm” şiarıyla 8 Mart Dünya Kadınlar günü açıklaması!
  • 08.03.2024
  • Samandağ Eğitim Sen’den “Yaşasın Sosyalizm” şiarıyla 8 Mart Dünya Kadınlar günü açıklaması! için yorumlar kapalı
  • 304 kez okundu

Hatay’ın Samandağ Eğitim Sen Şube Yönetim Kurulu ve Üyeleri “Yaşasın Sosyalizm” şiarıyla “8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü” dolayısıyla Abdullah Cömert Alanında basın açıklaması düzenledi.

 Basın açıklamasını Esra Emir Bakır okurken Deprem sonrası dinledikleri halkın yaşadıkları sorunları Mine Doğru Özkan dile getirdi:

Samandağ Eğitim Sen’in yaptığı Basın açıklaması şöyle:

“Bugün 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlarının birlik, dayanışma ve mücadele günü. İnsanca çalışma koşulları talep ettikleri için diri diri yakılan kadınlara ve bu mücadeleyi bugünlere taşıyan emekçi, devrimci kadınlara atfedilen bir gün.    

YAŞASIN 8 MART! YAŞASIN 8 MART!

KADIN ERKEK EL ELE MÜCADELEYE!

Bugünkü 8 Mart açıklamamıza “YAŞASIN SOSYALİZM” şiarıyla devam etmek istiyoruz. Çünkü yüzyıllardır dünyayı yöneten kapitalist düzen ve kapitalist ahlak anlayışı kadını- insanı- her gün biraz daha köleleştirmektedir.

SOSYALİZM İSE ÖZGÜRLEŞTİRİR!

Kapitalist düzen ve kapitalist ahlak anlayışı kadını- insanı- öldürmekte.

SOSYALİZM İSE YAŞATIR!

Kapitalizmde kadın; her açıdan sömürülmeye müstahak bir varlık, vücudundan kâr edilecek bir meta; şu yüzyılda bile gerici zihniyetlerin hâlâ yatak odasına, çocuk odasına, mutfağa hapsetmek istediği bir ev kölesidir. Hele ki siyasi iktidarın prim vererek güçlendirdiği tarikatların, cemaatlerin elinde değersiz bir maşa.

Hem ezilen bir cins hem de ezilen bir sınıf olarak kadını özgürleştirecek olan ise SOSYALİZMDİR. Çünkü kadının cins olarak aşağılanmasına, baskı altına alınmasına, sınıf olarak da ezilmesine yol açan özel mülkiyet koşulları ortadan kalkacak, özel mülkiyetin ortadan kalkmasıyla birlikte insanın özgürleşmesinin önü açılacaktır.

YAŞASIN DEVRİM VE SOSYALİZM!

EMEKÇİYİZ HAKLIYIZ KAZANACAĞIZ!

Tarih, sınıf mücadeleleriyle doludur. Dolayısıyla özel mülkiyetin ortaya çıkışı, analık hukukunun yıkılması, bütün haklarının ellerinden alınması sonucu daha çok baskıya ve sömürüye maruz kalan kadınların mücadelesi de bu sınıf mücadelesinin içinde yerini almış, kadınlar dünyanın dört bir yanında direniş destanları yazmış, yazmaya da devam edecektir.

İşte 8 Mart’ı yaratan da bu direniş destanlarından sadece bir tanesidir.

DİRENE DİRENE KAZANACAĞIZ!

KURTULUŞ YOK TEKBAŞINA YA HEP BERABER YA HİÇ BİRİMİZ!

Ne dedik, tarih sınıfların mücadelesidir. Ve tarih, başta emek olmak üzere her türlü sömürüye, zulme başkaldıran kadınların diri diri yakılışına; sömürüye, zulme boyun eğmemenin onuruyla katledilen devrimcilere tanıklık etmiştir. Dünyanın dört bir yanında “Yoksulluk kader değildir. Bizi yoksul bırakan, emek sömürüsü ile saltanatlar kuran kapitalist sermayenin kendisidir.” diyen ve insanca bir yaşamı örme mücadelesinde her türlü bedeli göze alan ve gerektiğinde bunu yaşamıyla ödeyen dünyanın en onurlu insanlarının kahramanlık destanlarına da tanıklık etmiştir.

Bugünse tarih yeniden ve yeniden sermayenin ve sermayeyi temsilen siyasi arenada yer alan iktidarın halk düşmanı yüzüne tanıklık etmektedir.

Tek şiarı kâr olan ve daha fazla kâr uğruna her türlü cinayeti göze alan sermaye daha dün bizi Erzincan’da siyanüre gömdü.

Onlar daha çok kâr etsin diye üç kuruşa çalıştık, açlıktan öldük! Madenlerde, fabrikalarda öldük! Selde öldük!

6 Şubat depremlerinde, yine daha fazla kâr uğruna inşa ettikleri sahte betonların arasında kaybolup gitti hayatlarımız.

Öldüğümüzle kaldık. Her şeyimizi kaybettik. En kıymetlilerimizi, canımızdan çok sevdiklerimizi gömdük önce yüreğimize sonra toprağa.

SUSMA SUSTUKÇA SIRA SANA GELECEK!

DİRENE DİRENE KAZANACAĞIZ!

 Bir seneyi aşkın bir süredir acılarımızla baş başayız. “Depremin hemen ardından büyük bir ivedilikle ve organize bir şekilde halkımızın yanındaydık. Deprem yaralarını büyük oranda sardık. Şu kadar konutu depremzedelerimize teslim ettik.” kocaman yalanıyla tribünlere oynadılar hep. Ancak öyle bir aymazlık içindeler ki kendi yalanlarına bile tahammülleri olmadığı için hemen ardından kendileriyle uyum içinde olmayanlara hizmet etmeyeceklerini hiç çekinmeden gözümüzün içine baka baka söylediler.

FAŞİZME KARŞI OMUZ OMUZA!

HALKIZ HAKLIYIZ KAZANACAĞIZ!

 Dostlar, siyasi erkin bu ayyuka çıkmış halk düşmanı yüzlerini hep biliyorduk zaten. Şimdi depremin sancılarını hâlâ ta içlerinde yaşayan sevgili halkımıza kulak verelim. Halkımızın dilinden deprem sonrası gerçekler:

 Bir yılı aşkın bir süredir çadırlardayız. Ciddi bir destekle karşılaşmadık hiç. Hâlâ temiz su, elektrik sıkıntısı yaşıyoruz. Çocuklarımızın karnını doyuramıyoruz.

AFAD, konteyner kentler oluşturdu. Evet, bize konteyner verdiler ancak insanca yaşama koşullarından yoksunuz. Özgür değiliz bir kere. Bize sürekli müdahale ediliyor, bağrılıyor. Köle muamelesi görüyoruz. Burada hiç kimse mutlu değil. Konteynerlere verilen su çok kirli. Çoğu zaman kurt kaynadığına tanık olduk. Bu kirli sulardan dolayı çocuklarımızın vücudunda kaşıntıya bağlı olarak yaralar oluşuyor. Doktora götürüyoruz, tedaviyle iyileşiyorlar, ardından tekrar aynı sıkıntılar.

 Tente olmadığı için yağmur yağdığı zaman konteynerlerin içine su giriyor, perişan oluyoruz. Çocukların ayakkabıları suyla doluyor, ertesi gün okula gönderemiyoruz. Konteynırların içi dar. Aile kaç kişilik olursa olsun verilen konteynerler aynı büyüklükte. Üst üste yatıyoruz. Misafir ağırlayamıyoruz.

Üniversiteye hazırlanan çocuklarımız her türlü imkândan yoksun. Kazansalar bile hangi parayla okutabiliriz ki onları. İş yok, ev yok. Perişanız. Yangın korkusuyla konteynırlarımızdan dışarı çıkamıyoruz. Sürekli diken üstündeyiz.

  AFAD’ın kurduğu bu konteyner kentte sürekli bir şeylere imza atıyoruz. Şu kadar mal geldi, şunlar dağıtıldı diye. Çoğu zaman almadığımız yardımların altına imza atıyoruz. Elektrik, su tesisatları sürekli arıza veriyor. Borular patlıyor. Hiçbir şey düzgün işlemediği için ne doğru dürüst ısınabiliyoruz ne yıkanabiliyoruz ne de karnımızı doyurabiliyoruz.

Toplanan deprem yardımları nerede? Vergi veriyoruz biz. Nerede vergilerimiz?

KURTULUŞ YOK TEK BAŞINA YA HEP BERABER YA HİÇBİRİMİZ!

AFAD bize bir tane konteyner verdi. Gördüğünüz gibi yola kurduk. Yerimiz yok çünkü. Konteyner kentte olmadığımız için konteyner kentlerdeki basit hizmetlerden bile yararlanamıyoruz. Tuvalet yok, su yok, elektrik yok. Taşıma suyla hallediyoruz işlerimizi. Lavabo ihtiyacımız için şu karşıda gördüğünüz ağır hasarlı binaya giriyoruz.

Hayat şartlarımız çok zor. İş yok, güç yok, ev yok. Ulaşım yok. Özellikle Hatay’a neden yardım gelmiyor?  

İŞKUR bize geçici görevler veriyor. Bir süre sonra sözleşmemizi sona erdiriyor. Bunun bir mantığı yok. İş, sürekli olmalı çünkü geçinemiyoruz.

İçinde bulunduğumuz koşullar o kadar kötü ki alerjik reaksiyonlar peşimizi bırakmıyor, sürekli hasta oluyoruz.

Evleri yıkılanlar ev yaptıramıyor. Nasıl yaptırsınlar ki? Bir ülkede devlet niçin olur? Aynı zamanda bu gibi felaketlerde halkın yanında olmak için değil mi? Biz vergi veriyoruz. Biz tek başımıza ne yapabiliriz ki? Evleri az hasarlı olanlar da tadilat yapamıyor. Her şey ateş pahası.

 Biz öğretmeniz. Okulumuzdan kilometrelerce uzaktaki konteynırlarda kalıyoruz. Ulaşım sorunumuz var. Bunu Milli Eğitim Müdürüne de kaymakamlığa da taşıdık. Bize verilen cevap çok komik. Taşımada önceliğimiz öğrenciler, dendi bize. Biz öğretmenler okula gelemez isek eğitim işi nasıl yürüyecek. Bir de kaldığımız konteynırlar yola da uzak. Okul çıkışlarında dar, karanlık yollardan kaldığımız yere yaya olarak ulaşmaya çalışıyoruz. Başımıza bir şey gelse kimsenin ruhu duymaz.

 Bizim kaldığımız şu konteynerler, depremin ilk ayında kuruldu. Kurulduğunda tuvaleti, lavabosu, duşlukları yoktu. Aradan bir yıl geçti hâlâ yok. Ortak lavabolar ve duşluklar kurdular. Burada yaklaşık 500 kişi yaşıyor.

KURTULUŞ YOK TEK BAŞINA YA HEP BERABER YA HİÇBİRİMİZ!

Dört adet tuvaletimiz ve üç duşluğumuz var. Ne düzgün duş alabiliyoruz ne de tuvalet ihtiyacımızı insan gibi giderebiliyoruz.

 Biz kaymakamlığa bağlı TYP çalışanlarıyız. 6 ay çalıştırılıp bir hafta işten çıkarılıp tekrar işe alınıyoruz.  Böylece 1 yıl kesintisiz sigortalı olmadığımız için tazminat, yıllık izin ve kadro gibi haklardan yararlanamıyoruz.

Evet sevgili dostlar! Sevgili Samandağ halkı!

Tazminat vermemek, sigortalı yapmamak için bile her şeyi kılıfına uyduran ama aslında uyduramayan bir zihniyet var karşımızda. Bizi açlığa, sefalete mahkûm eden ama öte yandan sermayeye ölümlerimiz ve açlığımız pahasına hizmet eden bir anlayışla karşı karşıyayız. Sermayenin ve onun işbirlikçilerinin halk düşmanı politikalarından kaynaklı depremin üzerinden tam bir yıl bir ay geçmesine rağmen gördüğünüz gibi sorunlar, çözülmek bir yana katmerleşerek artıyor.

Ne merkezi yönetimin bu sorunlara çözüm bulma gibi bir derdi ve gündemi var ne de yerel yönetimlerin üzerlerine düşen sorumlulukları yerine getirme gibi bir gayretleri…  Ve biz Eğitim-Sen’li emekçiler olarak diyoruz ki,

HAK VERİLMEZ ALINIR!

DİRENE DİRENE KAZANACAĞIZ!

YAŞASIN ÖRGÜTLÜ MÜCADELEMİZ!

Hakkımız olanı almak için de alanlarda olmak zorundayız. Örgütlenmek zorundayız. Birileri bu ülkenin geleceği için, bizler için, haklarımız için alanlara çıktığı zaman kulağımızı tıkamayalım.

BİRLİĞİMİZ GÜCÜMÜZDÜR!

Bir şey daha diyoruz. Umudumuzu diri tutmak zorundayız.

UMUTSUZLUK YASAK!

Açıklamamızı Nazım’ın şiiriyle bitirelim istiyoruz.

Bir daha geri dönmemek üzere

Yıkılıp gidecekler!

Ve elbette ki sevgilim,

Elbet dolaşacaktır

Elini kolunu sallaya sallaya

Bu güzelim memlekette hürriyet!

DÜNÜ UNUTMA UNUTTURMA!             

KURTULUŞ YOK TEK BAŞINA YA HEP BERABER YA HİÇBİRİMİZ!

FAŞİZME KARŞI OMUZ OMUZA!

KADIN ERKEK EL ELE MÜCADELEYE! “

Haber: Erdal YILMAZÇELİK

HATAY VALİLİĞİNDEN AÇIKLAMA: DÖRTYOL’DAKİ  YANGINA 6 HELİKOPTER, 2 UÇAK , 404 ARAÇ VE 1.100 PERSONELLE MÜCADAHALE SÜRÜYOR
Hatay Valiliği Dörtyol ilçesindeki yangına, Havadan ve karadan 6 Helikopter, 2 Uçak, 404 araç ve 1.100 personel ile müdahalenin sürdürdüğünü...
SERİNYOL-MADENLİ YOLU, AÇILIŞA GÜN SAYIYOR
Hatay Büyükşehir Belediyesi , Antakya Serinyol ile Arsuz Madenli’yi birbirine bağlayacak yol projesinde çalışmalarına kararlılıkla devam ediyor. Hatay Büyükşehir Belediye...
ANTAKYABELEDİYESİ’NDEN AŞURE İKRAMI
Antakya Belediyesi’nce, Aşure Günü münasebetiyle Öksüzler Cami ve Yeni Sanayi Cami önünde Aşure ikram programı düzenlendi. Programa Belediye Meclis üyeleri,...
ANTAKYA  BELEDİYE BAŞKANI İBRAHİM NACİ YAPAR’DAN  AŞURE GÜNÜ MESAJI
Antakya Belediye Başkanı İbrahim Naci Yapar; Muharrem Ayı ve Aşure Günü dolayısıyla bir mesaj yayımladı. Başkan İbrahim Naci Yapar mesajında...
AK PARTİ HATAY MİLLETVEKİLİ ABDULKADİR ÖZEL: CUMHURBAŞKANIMIZIN BİRİNCİ ÖNCELİĞİ HATAY!
AK Parti Hatay Milletvekili Abdulkadir Özel Arpaderesi Mahallesi’nde Köy Evleri ve TOKİ konutlarında vatandaşları ziyaret etti. Karaağaç Mahallesi’nde evleri ağır...
HATAY BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ CÜCE  VE KİMSESİ OLMAYAN ÇİFTİ YALNIZ BIRAKMADI
Hatay Büyükşehir Belediyesi , “2025 Aile Yılı” kapsamında il genelinde dezavantajlı ailelerin yanında olmaya devam ediyor. Hatay Büyükşehir Belediyesi yönetici...
CHP’Lİ NERMİN YILDIRIM KARA: MALİ MÜŞAVİRLER TEKNİK VE HUKUKİ İYİLEŞTİRMELER İSTİYOR!
Cumhuriyet Halk Partisi Hatay Milletvekili ve TBMM Katip Üyesi Nermin Yıldırım Kara, Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlerin mesleki taleplerine ilişkin yazılı...
SAMANDAĞ EĞİTİM-SEN: TOPLU SÖZLEŞME HAKKIMIZ GREV SİLAHIMIZ!
Samandağ Eğitim Sen Şube Yönetimi; Türkiye Geneli alınan eylem kararı gereğince “Güvencesizliğe, İşsizliğe, Yoksulluğa Teslim Olmayacağız! Şiarıyla Abdullah Cömert alanında...
BAŞKAN İBRAHİM NACİ YAPAR’IN KATILIMIYLA CUMA NAMAZI ÇIKIŞI AŞURE DAĞITILACAK
Antakya Belediye Başkanı İbrahim Naci Yapar’ın katılımıyla, Aşure gününde Antakya Belediyesi Aşure dağıtacak. Antakya Belediyesi’nden yapılan açıklamada, Aşure günü münasebetiyle...
HATAY MİLLETVEKİLİ NECMETTİN ÇALIŞKAN’DAN TEKNİK PERSONEL İÇİN “MESLEK KANUNU” TEKLİFİ!
Saadet Partisi Hatay Milletvekili Doç. Dr. Necmettin Çalışkan, kamuda görev yapan Mühendis, Mimar ve Şehir Plancılarının uzun süredir beklediği özlük...
HATAY BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ DEZAVANTAJLI AİLELERİ YERİNDE ZİYARET EDİYOR
Hatay Büyükşehir Belediyesi , sosyal belediyecilik anlayışı doğrultusunda il genelinde dezavantajlı aileleri ziyaret etmeye devam ediyor. HATAY Büyükşehir Belediyesi  Basın...
<strong>ANTAKYA ÇEVRE KORUMA DERNEĞİ YÖNETİM KURULU: DEPREMİN YIKTIĞI, YANGININ YAKTIĞI ANTAYA’DA ORMAN YANGINLARINI TESPİT EDECEK SİSTEMLER KURULMALI!</strong>
Antakya Çevre Koruma Derneği, Depremin Yıktığı Yangının Yaktığı Antakya’da Orman yangınlarını tespit edecek sistemler kurulmasını istedi. Antakya Çevre Koruma Derneği...
HATAY BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ, PAYAS’TA MAVİ VE YEŞİLİ BULUŞTURUYOR
Hatay Büyükşehir Belediyesi , Park Bahçe ve Yeşil Alanlar Dairesi Başkanlığı ekipleri, Payas’ta Plaj ve Mesire Alanı projesini başlattı. Hatay...
TÜM EMEKLİLERİN SENDİKASI İSİKENDERUN TEMSİLCİSİ MEDİNE YAYMAN:
İKTİDARIN EMEKLİLERLE AÇLIK OYUNU OYNAMASINA İZİN VERİLEMEZ ! Tüm Emeklilerin Sendikası İskenderun temsilcisi  Medina Yayman, iktidarın Emeklilerle açlık oyunu oynanmasına...
AK PARTİ HATAY MİLLETVEKİLİ ABDULKADİR ÖZEL: TÜRKİYE’NİN EN BÜYÜK OTOBAN TÜNELİ BELEN TÜNELİ OLACAK!
AK Parti Hatay Milletvekili Abdulkadir Özel, Türkiye’nin en büyük otoban tüneli projelerinden biri olan İskenderun – Antakya Otoyol şantiyesini ziyaret...
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

YORUM YAZ