Antakya Emek ve Demokrasi Platformu: Göz altına alınan DİSK ve İHD mensuplarıyla derhal serbest bırakılsın!
Antakya Emek ve Demokrasi Platformu, göz altına alınan DİSK Genel İş Genel Başkanı Remzi Çalışkan ve arkadaşlarının serbest bırakılmasını istedi.
Basın açıklaması yapan, Antakya Emek ve Demokrasi Platformu üyeleri,”Yasaklarınız, Gözaltılarınız, Siyasal Operasyonlarınız Mücadelemizi Engelleyemez” vurgusunu yaparak şu görüşlere yer verdiler:
“Önceki gün sabah pek çok ilde yapılan siyasi operasyonlarda DİSK Genel Başkan Yardımcısı ve Genel-İş Genel Başkanı Remzi Çalışkan ve Mersin Şube Başkanı Kemal Göksoy, insan hakları savunucusu İHD üyesi Nimet Tanrıkulu, Dem Parti Eş Genel Başkan Yardımcısı Sevtap Akdağ Karahanlı, Dem Partili Kayapınar Belediye Eş Başkanı Cengiz Dündar, Belediye Meclisi üyeleri, birçok Dem Parti üyesi, Diyarbakır’da şair Hicri İzgören, yazar Ömer Barasi ve Qırık karikatürleriyle tanınan Doğan Güzel gözaltına alındı.
Bianet muhabiri Tuğçe Yılmaz da ifadeye çağrıldı. İfadeye giden Yılmaz, emniyet tarafından gözaltına alınarak ifadesi alınmak üzere Eskişehir’e götürüldü. Gazeteci Bilal Seçkin ise Ankara’da bulunan evine yapılan baskında gözaltına alındı. Gözaltına alınan ve ismi öğrenilen diğer gazetecilerin isimleri şöyle: Erdoğan Alayumat, Bilge Aksu, Ahmet Sünbül, Roza Metina, Mehmet Ücar , Suzan Demir, çevirmen Ardın Diren , yayınevi koordinatörü Baver Yoldaş.
Yönetim ehliyetini ve toplumsal meşruiyetini kaybeden iktidar, muhalefete yönelik saldırılarını artırarak toplumsal itirazları bastırabileceğini düşünüyor. Açlığın, yoksulluğun, yolsuzluğun ve her alanda derinleşen krizin birinci dereceden sorumlusu olan iktidar, sendikalara, insan hakları savunucularına, muhalefet partilerine saldırmayı tek çare olarak görüyor. Her gün onlarca kadın ve çocuk katledilirken, çeteler sokakları esir alıp ülkeyi yönetecek hale gelmişken, ülkenin kolluğu, yargısı, yönetimi ve bizzat Saray’ın kendisi muhalefete saldırmakla mesai harcıyor.
Toplumu nefessiz bırakan bu zihniyet, halkın belediyelerine ve demokratik işleyişin belirdiği her yere kayyım atamayı marifet sayıyor. Çünkü alternatif bir yönetimin çözüm üretmesinden korkuyor. Çünkü halkın kendi kendisini yönetmesinden, sorunlara çare üretmesinden korkuyor. Ülkeyi ateşe atan, toplumu şiddetle esir almaya çalışan AKP-MHP faşist iktidarı Türkiye için en büyük tehdit ve risk haline gelmiştir. Onlarca yıldır bütün örnekleriyle açığa çıktığı üzere, bu zihniyetin dayattığı bu şiddet sarmalı ve otoriter saldırılar Türkiye’yi yaşanmaz hale getirmiştir. Türkiye halkları için en büyük tehdit, dış güçler ve konjonktür değil bizzat ülkeyi yöneten bu zihniyettir. İktidar tarafından yürütülen saldırıların tamamı halkın itirazına, hak arama mücadelesine ve barış arayışına yöneliktir. Hedef alınan da halkın kendisidir, iradesidir.
Yeter artık!
Kendi koltuklarınızı korumak ve küçük çıkarlarınızı sürdürmek için topluma yaptığınız bunca kötülüğe son verin. Halka düşmanlık yapmaktan vazgeçin. Onlarca yıldır bu toplum bütün saldırılarınıza rağmen tek bir adım geri atmadı, taleplerinden vazgeçmedi. Bugün de yaptığınız hiçbir saldırı sonuç vermeyecek; yaptıklarınızla sadece halka karşı işlediğiniz suçlar artacak.
Bizler Antakya Emek ve demokrasi platformu olarak bu haksızlığa hukuksuzluğa karşı her zaman sokaklarda olacağız. Ne gözaltılarınız ne tutuklamalarınız ne de şiddet sarmalınız sokakları doldurmamızı engelleyemeyecek.
Gözaltı furyanız, kayyum atamalarınız, 25 Kasım’da şiddete karşı sokağa dökülen kadınlara uyguladığınız polis şiddeti asla Türkiye’deki demokrasi, barış, yaşanılabilir memleket talebinde bulunan bizleri yıldıramayacak
Gözaltılar derhal serbest bırakılsın. Saldırılarınıza cevabımız bugün olduğu gibi 30 Kasım’da Ankara’da KESK’ in düzenleyeceği “Geçinemiyoruz” mitinginde daha da kitlesel olarak devam edecektir.
Buradan bütün ezilen halklara ve emekçilere sesleniyoruz: 30 Kasım’da hep birlikte Ankara Tandoğan Meydanı’nı dolduralım. Bize bu yoksulluğu, gözaltıları, kayyımları, şiddeti reva görenleri, ülkeyi savaşa sürükleyenleri, toplumun barış çığlığını duymayanları mahkum edelim .
Türkiye halklarının siyasi operasyonlara değil özgürlüklerin ve demokrasinin tüm kurallarıyla işletilmesine ihtiyacı olduğunu belirtiyoruz.
Gözaltına alınanların derhal serbest bırakılmasını talep ediyoruz!
Gözaltılar tutuklamalar baskılar bizi yıldıramaz!”