ANTAKYA KADIN DAYANIŞMASI’NDAN SURİYE’DEKİ ALEVİ KATLİAMINA TEPKİ: BUGÜN SURİYE’DE YAKILAN ATEŞ, YARIN HEPİMİZİN EVİNE DÜŞEBİLİR, BUNUN FARKINDAYIZ!

Antakya Kadın Dayanışması, Suriye’deki Alevi katliamına sert tepki göstererek, neden suskun kalındığına dikkat çektiler.
Antakya Kadın Dayanışması, Yaptığı Basın açıklamasında, “Bugün Suriye’de yakılan ateş, yarın hepimizin evine düşebilir, bunun farkındayız” vurgusunu yaparak tepkilerini şöyle dile getirdiler:
“Suriye’de Aleviler katlediliyor. Kadınlar kaçırılıyor, tecavüze uğruyor, öldürülüyor; akıbetleri bilinmiyor. Ezidiler, Kürtler, Ermeniler, Süryaniler, Nusayriler… Bu toprakların tüm kadim halkları ve inançları yok edilmek isteniyor. Ve dünya susuyor!
Biz bu suskunluğu biliyoruz. Maraş’ta, Sivas’ta, Dersim’de susanları da, seyredenleri de unutmadık! Halepçe’den Şengal’e, Roboski’den bugüne kadar bu coğrafyada yaşatılan kıyımın tanıklarıyız. Emperyalist ülkelerin, bir yüzyıl daha Ortadoğu’yu yeniden şekillendirme planları; halkların katli, sürgünü ve kamplarda yaşatılması pahasına devam ediyor. Mezopotamya’yı ve Ortadoğu’yu kanla yeniden dizayn ediyorlar.
Erkek egemen sistemin öznesi erkekler, savaşlarda kadınlara ve kız çocuklarına karşı her türlü cinsel saldırıyı hak ve meşru görüyor. Kadınlar, savaşta ve militarist ortamda tarafların işgal alanı olarak kabul ediliyor; toplu cinsel saldırılara maruz kalıyor. Bosna Hersekli kadınların, Ezidi kadınların, Arap Alevi kadınların, Kürt kadınların yaşadıkları; erkek egemen sistemin, militarizmle daha da güçlendirilmiş erkek ve devlet şiddetinin somut halidir.
Suriye’de Alevi kadınlara yaşatılan; Alevi kimliğinin ve Alevilik inancının inkârı ile Alevilerin mal ve mülklerinin talan edilmesidir. Kurmak istedikleri Suriye’de, yetmiş iki millete aynı nazardan bakan; kadın özgürlükçü, eşitlikçi bir inanç olan Aleviliği de, buna inanan kadınları da istemiyorlar. Bunu, kadın düşmanı ideolojileri için bir tehlike olarak görüyorlar. Özgürlük yanlısı, seküler, bağımsız kadınları evlere kapatıp, erkeklerin kölesi yapacak bir gelecek kurmak istiyorlar.
2011’den bu yana Suriye halkları büyük bir savaşın mağduru. Ve 8 Aralık 2024’te Baas rejimi, yerini DAİŞ’in ardılı cihatçı-selefi HTŞ’ye bıraktı. Bu selefi cihatçılar; ABD, Batılı ülkeler ve Türkiye’nin desteğiyle, kanlı elleri yıkanarak ve kravat takılarak iktidar koltuklarına oturtuldular. Tüm bunlar olurken, selefi cihatçılar Suriye’de “katli vacip” fetvalarıyla Alevi soykırımını sürdürdü.
Kadınlar kaçırılıyor; akademisyen Raşha El Ali’nin cesedi elleri kesilmiş halde bir ağaca asılı bulundu. Suriye’de Alevilere yönelik insanlık dışı bir vahşet, tüm dünyanın gözleri önünde sürdü, hâlâ da sürüyor. Alevilik inancına düşman olan HTŞ; Suriye’de Alevileri katlederek ve yurtlarından kovmaya çalışarak, topyekûn bir yok oluşu hedefliyor. Bir halk, bir inanç, bir kültür; bütün hafızasıyla birlikte silinmek isteniyor.
Ve biz Hataylı kadınlar , alevi kadın örgütleri ile birlikte Suriyedeki kadınların sesine ses olmak için ve onlara yaşatılanlar karşısında hiçbir zaman susmayacağımızı bir kez daha sağır kulaklara duyurmak için buradayız! Suriye’deki Aleviler ve Alevi kadınlarla dayanışma halindeyiz. Cihatçı çetelerin saldırıları altında olan Alevi kadınların yanındayız diyerek 150 kadın örgütü yan yana geldik.
24 NİSAN’DA SAMANDAĞ’DAYIZ
Biz kadınlar başından beri bu saldırılara sessiz kalmadık, kalmayacağız!
Katledilen canların, susturulan feryatların, kaçırılan kadınların sesi olmak için 24 Nisan’da Samandağ’dayız!
Hayatı çalınan tüm kadınlar için çok üzgünüz ama öfkemiz üzüntümüzden büyük.
Dersim’in küllerinden, Maraş’ın acısından, Sivas’ın dumanından geçerek geldik.
Hakk’tan, adaletten, mazlumdan yana saf tutmaktan vazgeçmeyiz.
Bugün Suriye’de yakılan ateş, yarın hepimizin evine düşebilir, bunun farkındayız.
Bu nedenle; tüm kadınları, demokratik toplum mücadelesi verenleri, sol-sosyalistleri, insan hakları savunucularını ve tüm halkları Samandağ’da sesimize ses olmaya, mücadelemizde yer almaya çağırıyoruz!
Susmuyoruz, unutmuyoruz, affetmiyoruz!
Buradayız, tüm kadın yoldaşlarımızla…
Geleceği, barışı, özgürlüğü biz inşa edeceğiz!
YAŞASIN KADIN DAYANIŞMASI!”

