ATSO öncülüğünde Sivil Toplum Kuruluşlarından ortak çağrı: İnsan onuruna yakışır şekilde yaşamak, halkımızın en doğal hakkıdır!
Antakya Ticaret ve Sanayi Odası’nın öncülüğünde zamlar konusunda bir bildiri yayınlayan sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri yaptıkları ortak çağrıda, “İnsan onuruna yakışır şekilde yaşamak, halkımızın en doğal hakkıdır” vurgusunu yaptılar.
Antakya Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Hikmet Çinçin’in okuduğu ortak bildiride, yeni yılla birlikte peş peşe yapılan zamların mutlaka geri çekilmesi istenildi.
ATSO Başkanı Hikmet Çinçin’in yanı sıra ortak bildiriye, Selahattin Eskiocak Antakya Ticaret ve Sanayi Odası Meclis Başkanı, Levent Hakkı Yılmaz İskenderun Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı, Ali Celal Mursaloğlu Antakya Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı, Necmettin Zaroğlu
Reyhanlı Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı, Ercan Yıldırım Dörtyol Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı, Eşref Taner Özkaya Antakya Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı, Ganim Kıt Antakya Tatlıcılar ve Şekerciler Odası Başkanı, HESOB’u temsilen Cem Ergönül, Murat Hayzaran HASİAD Başkanı, Serhan Rende HAGİAD Başkanı, Ferda Esin Demirtok Hatay KAGİD’i temsilen, Sedat Duran Defne Ziraat Odası Başkanı, Erdoğan Ray Antakya Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Üyesi imza attılar.
ZAMLAR MUTLAKA GERİ ÇEKİLMELİDİR
Antakya Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Hikmet Çinçin’in ortak bildiri de şu görüşlere yer verildi:
“2022’ye rekor zamlarla girdik. Pandemi dönemi ile başlayan ekonomik darboğaz, 2022’nin ilk saatlerinde zam haberleriyle daha da büyümüştür.
Aralık ayı için beklenen yıllık enflasyon % 29,59 iken, Aralık ayında gerçekleşen yıllık enflasyon % 36,08 oldu. Bu oran, Eylül 2002’den bu yana görülen en yüksek enflasyon olarak gerçekleşmiştir. Bugün TÜİK tarafından açıklanan enflasyon, 19 yılın zirvesine çıkmıştır.
2021 yılının sonlarına doğru yaşanan döviz kurundaki dalgalanma nedeniyle, temel gıda ürünlerinden tekstile, araç fiyatlarından hizmet sektörüne kadar birçok alanda, fahiş artışlar yaşanmıştı.
İğneden ipliğe, her şeye üst üste gelen zamlar, yeni yılda da devam etmektedir.
2022 yılıyla beraber; Resmi Gazete’nin önceki gün duyurduğu yeni düzenlemelere göre;
Elektriğe % 50-125 arasında, Doğalgaza % 15-50 arasında (konutlarda % 25, sanayi ve ticari kuruluşlara % 50), Motorinde 1 lira 29 kuruş, benzinde 61 kuruş ve LPG’de 78 kuruş fiyat artışı) gerçekleşmiştir.
Ayrıca, Vergi, Ceza ve Harçlar % 36.20, Motorlu Taşıt Vergisi % 25, Emlak Vergisi %18.10, Pasaport Harçları da % 36,2 oranında artmıştır.
Bu yıl da geçtiğimiz senelerde olduğu gibi 2022’ye, TL’de yaşanan değer kaybı ve yüksek oranlarda açıklanan zamlarla girdik. Son 20 yılın belki de en yüksek oranlarına sahip bu zamlar, hane halkına olduğu kadar üreticiyi, yani sanayiciyi ve ekonominin yapı taşı ihracatçıyı da korkutur hale gelmiştir.
Motorine, benzine, LPG’ye yapılan ve artık günlük değişen zamlar, sanayici de ürüne zam yapmak zorunda bırakmaktadır. Bu nedenle önemli sorunlardan birini de tarımda yaşayacağız. Tarım sektörünün en önemli ihtiyaç kalemi bilindiği üzere, akaryakıt, gübredir. Gübre fiyatlarına, 18 ayda, tam 40 kez, zam geldi. 2021 TÜİK verilerine göre, gübre fiyatlarında % 71 artış yaşanmıştır. Çiftçimiz, bir ton gübre alabilmek için, en az 3 ton buğday satmak zorundadır.
Tarımsal girdilerde en çok artış, dünyada yaşanan doğalgaz krizi sebebiyle, ham maddesi doğalgaz olan, “azotlu gübre”de görülmektedir. 2021 yılında Azotlu gübrede de yaklaşık %300’e yakın artış olmuştur. Gübre üretiminde kullanılan hammaddelerin, Türkiye’de üretilmemesi sebebiyle, azotlu gübre ithal edilmektedir. Döviz kuruna bağlı olarak da zamlanan gübre, üreticileri zor durumda bırakmaktadır.
Piyasa gerçekliğine uygun olacak şekil ve şartta çiftçiye mazot, tohum, gübre desteği ile faizsiz ve hasat sonrası ödeme kolaylığı sağlanan kredi imkanı verilmelidir.
Döviz % 30-40 artarken, bir ürünün bir yıl geçmeden 4.5 kat artması örneğinde olduğu gibi, bizler enflasyonu unutarak, ürünün imalatındaki hammadde, enerji vb. artışını sorgulamadan artan ürün fiyatına odaklanıyoruz.
Yüksek enflasyon nedeniyle, artan girdi maliyetleri ve daralan pazar nedeniyle, özellikle küçük ve orta ölçekli işletmelerin, “ işten çıkarma” gibi olumsuz adımlarla, ilerlemek durumunda kalabileceği öngörülmektedir. Bu nedenle, işten çıkarmaların önüne geçmek için, küçük ve orta ölçekli işletmelere önceki dönemde sağlanan, sosyal güvenlik desteği, istihdam desteği ve kredi desteklerinin, ihtiyaç doğrultusunda revize edilmesi gerekmektedir.
Yapılan zamları da hesaba katarsak, hane halkının maaşı ne yazık ki erimiş durumdadır. İnsan onuruna yakışır şekilde yaşamak, halkımızın en doğal hakkıdır.
Ülke olarak, hiper enflasyon ile karşı karşıyayız. Ekonomide yapılması gereken; uzun vadeli reformlardır. Kısa süreli aksiyonlar, yurttaşın kesesine katkı vermemektedir. Enflasyona bağlı olarak tetiklenen zam furyasıyla, halkımız, enflasyon altında ezilecek ve üretim de engellenecektir. Bu nedenle, zamlar mutlaka geri çekilmelidir.”