Atayurt Gazetesi -
$ DOLAR → Alış: 34,44 / Satış: 34,58
€ EURO → Alış: 35,96 / Satış: 36,10

Ayasofya Kararı ve Davalarımız

Aytekin Ertuğrul
Aytekin Ertuğrul
  • 11.07.2020
  • Ayasofya Kararı ve Davalarımız için yorumlar kapalı
  • 664 kez okundu

2 yıldan fazla bir süredir. Türkiye’de artık zam olmaması için DENK bütçe yapılması gerektiğinin bir Anayasa hükmü olduğunu bir türlü Danıştay dairelerinin birine anlatamadık. O daire hangi dairedir? O Daire işte bu dairedir. O daire 10. Dairedir. 10. Daire DENK bütçe disiplinini, ret etmiş yerine açık bütçe ikamelerine yeşil ışık yakmıştır. Ama Ayasofya ya gelince hukuk  ne olmuştur. 1934 tarihinde bütün Dünyayı Türkiye Cumhuriyetine hayran bırakan Atatürk’ün  Cumhurbaşkanlığı döneminde çıkarılan bir kararname ile müze yapılmıştır. Bu gün o Kararname 10. Dairede iptal edilerek tekrar Cami yapılmıştır. Yapabilir miyiz böyle bir şey denilirse ebetteki yaparız. Yapmamız gerekir mı derseniz “YAPMAMAMIZ” gerekir derim. Bu iş daha çok su kaldırır  AKP yönetiminin vizyonu işte bu kadardır. AKP vizyonu ile dizayn edilen Tek adam rejimi ve Yargısı bu kadardır.

Danıştay’daki Davalarımız

Danıştay 10. Dairesinin başlında Yılmaz Akçil diye muhterem bir hukuk adamı vardır. Daha önce Adalet Akademisi Başkanlığı da yapmıştır. Bizim açtığımız iki davada da “İNCELENMEKSİZİN RET KARARI “vermiştir. Bu kararlara karşı verdiğimiz hukuk/temyiz mücadelemi DIDDGK( Danıştay İdari Dava Daireleri Genel Kurulu) nezdinde devam etmektedir. Türk milletinin %90 çoğunluğu tarafından izlenen davalarımız sonuçta açık bütçelerin T.C. Anayasa Mahkemesine götürülecek, orada iptal edilecek ve Türkiye’miz artık yeni bir döneme (Bütün zamların yasaklandığı bir döneme) girecektir. Sayın  Yılmaz Akçıl başkanlığındaki 10. Daire Zamsız Türkiye davalarımızı İNCELENMEKSİZİN ret etmiştir. 1934 tarihinde Atatürk’ün de imzaladığı Ayasofya’yı Müze yapan kararnameyi iptal etmiştir. Danıştay 10. Dairesi DENK bütçe yapılarak Türk Milletinin zamsız bir yaşama geçmesini ret eden buna karşılık Ayasofya’yı Cami yapan bir daire olarak tarihe geçecektir. NOKTA. Yukarıda yazdık böyle bir karar verebilir miyiz. Biz verebiliriz dedik ama hukukçu dostlarımız  HAYIR diyorlar. 86 yıl önce çıkarılan Hükûmet Kararnamesinin dava açılma süresi çoktan doldu. Dava zaman aşımına girdi. Artık iptal davası açılamaz. Diyorlar. Dava açan derneğin dava açma hakkı yoktur diyorlar. Ayasofya’nın müze yapılmasından zararı yoktur diyorlar. GEREKÇELİ KARAR açıklanınca göreceğiz. Bu günlük bu konuyu burada keselim.

Davamızın ikincisinin 10. Dairenin ret kararı üzerine DİDDGK itiraz/temyiz  süreci devam etmektedir. Son verdiğimiz ek savunmadan özetler sunacağım. Türk milletinin bilgisi ve desteği ile bu olumsuz süreç de aşılacaktır. Geliyoruz savunmadan alıntılara”. Davamız, fiyat yükselmelerine paramızın alın gücüne Türk milletinin BEKA sorununa doğrudan bağlı, Anayasamızın fiyatlarda istikrar sağlanması( (Anayasa Madde 166.)genel ilkesine rağmen ve fiyatlardaki yükselmelerin esas kaynağını teşkil eden her biri Anayasamızın  (a) dan (z) ye ihlali demek olan BUTLAN açık bütçe uygulamalarına T.C. Anayasa Mahkemesince SON verilmesi sürecini tamamlama amacıyla açılmışlardır.. Danıştay 10. Dairesince verilen iki ret kararı ile  DİDDGK lunca verilen bir adet ONAMA kararlarının hukukumuzla yaşanan acılarla ilişkisi yoktur. Bu nedenle de Anayasamıza hukuka uygun değildir. Davalı idarenin savunması kanunumuzun açık hükmüne göre bu güne kadar ısrarla alınmamıştır. Bu savunmalara karşı bizim cevaplarımız ortaya konulmamıştır. Bu nedenle de davamız tam olarak anlaşılamamış ve vicdani kanaatler  oluşmamıştır.

Atatürk gününde bir ABD doları 80 kuruş idi. Bu gün ( 11 Temmuz 2020  6.862000 TL dir) Bu değerler artık Türkiye Cumhuriyeti’nin  çok zor ve acı bir durağa getirildiğinin herkesçe anlaşılabilecek açık ifadesidir. TL Atatürk gününden beri 7.000.000 defa ezilmiş ve değer kaybetmiştirBunun çaresi DENK bütçe iken bu yola hiç başvurulmamıştır. Atatürk direktifini yeniden yazarsak.   “Bugünkü savaşmalarımızın gayesi tam bağımsızlıktır. Bağımsızlığın bütünü ise ancak mali bağımsızlıkla mümkündür. Mali bağımsızlığın korunması için ilk şart bütçenin ekonomik bünye ile orantılı ve DENK olmasıdır.(1)

·Milli paranın kudretini beynelmilel buhrana karşı masun bulundurmak başlıca gayemizdir.(1)

 İsmet İnönü ise 1957 de TBMM kürsüsünden şu konuşmayı yapmıştır:

 Enflasyon politikası, iktidarın daha ilk yıllarından itibaren iktisadi bünyeyi süratle takatinden düşürerek 1952 yılının son baharı başlarında, memleketi tam manasıyla iflasa sürüklemiştir. Kelimeyi tartarak kullanıyoruz.(2)

Açık bütçe demek. Türk milletinin cebinden para sofrasından yiyecek ve içecek almak ve Türk milletini borçlandırmak demektir. Bu hal ve uygulama Anayasamızın 3. 5. 35. ve 166. Maddelerinin kesin bir ihlalidir. Hukuk devleti ilkesi ile bağdaşmaz. Atatürk ilkeleri ile bağdaşmaz. “Yurtta Sulh Cihanda Sulh “ ilkesi ile bağdaşmaz. Bu ihlaller serisine  Cumhuriyetimizin hukuk makamları vize veremez. Hukukun ve Anayasamızın gereği olan bu vahim gidişe dur diyecek önleyici Anayasaya ve hukuka uygun bir karar vermek zorundadırlar. 

 2020 yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanun teklifi Anayasamızın 125. Maddesinin kapsamında yer alan “İdarenin her türlü eylem ve işlemleri” kapsamında bir idari bir işlem olduğu ve bu idari işlemin de yargı denetimine tabi olduğu kuşkusuzdur

Bu  kararlarla Danıştay’ımız davalı idareye kaynağını Anayasamızdan almayan bir devlet yetkisinin kullanılmasına devam etmek için adeta bir vize vermiştir. Anayasaya, kanuna, ve hukuka uygun olmayan şey işte budur. Bu kararlar,14 Mayıs 1950 tarihinden bu yana İsmet İnönü’nün deyimi ile Tam manasıyla iflasa sürüklenen Türk milletinin bu sürüklenmeye devam etmesinde hukuken bir engel yoktur anlamınadır ki. Böyle bir karar Türk milletinin vicdanında yer bulmaz.

Bütçeleri açık yapması sonucunda Davalı  İdarenin ulaştığı 17 yıllık karnesi:

Bir gram altın 2003 te 18 YTL iken 390. YTL ye çıkmıştır. Artış 21.6 mislidir

 ABD Doları 2003 te 1.660.000 TL iken 6.857.000 TL ye çıkmıştır. Artış 4.3 mislidir

Çeyrek altın 2003 te 24 YTL iken 641 YTL ye çıkmıştır. Artış 26,8 Mislidir

2003 te Bütçe gelirlerimiz 100 Milyar TL idi. Çeyrek altın 25 TL bölelim. 4.000.000.000 eder.

2020 bütçesinde gelirlerimiz  Resmi gazeteye göre. 1.082 Milyardır. Bu gün (9 Temmuz 2020) 652 TL dir. Bölelim=1.654.500.000 eder.  Hazinemiz 4 Milyar Çeyrek altın gücünden 1.654.500.000 adet çeyrek altın alım gücüne düşürülmüştür: Bu iflasın ta kendisidir. Bu iflasa süreli olarak TBMM den çıkarılan açık bütçelerle gelinmiştir.  Yüce Danıştay’ımız Türk milletinin ve hazinesinin tam manasıyla iflasa sürükleyen hukuksuzluğa  yeşil  ışık yakamaz ve yakmayacaktır. Şu anda yüksek kurulunuzda görülmekte olan derdest davamızın özü işte budur.

Davamızın, daha iyi anlaşılması ve bir tarihi yanılgı doğmaması için yargılamanın davalı idarenin de  savunması alınarak ve DURUŞMALI  yapılmasına karar  verilmesini Saygılarımla arz ve talep ederim. 

Op. Dr. Aytekin Ertuğrul

draertugruıl@hotmail.com

ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

YORUM YAZ