BAYRAMLAR, MAZLUMLAR VE SORUMLULUKLAR
Bir bayram daha yaklaşıyor. Kimileri sevinç ve heyecan içinde yaşayacağı coşkuyu sabırsızlıkla bekliyor… Uzaklardan kimler gelecek? Yıllardır göremediği, uzaktaki akrabasına kavuşacak. Gurbet hasreti, sılaya özlem bir nebze de olsa dinecek. Küslerin barışması, birlik beraberlik şuurunun gelişmesi en büyük dileğimiz.
Çocuklar temiz, yeni, cicili bicili elbiselerini giyecek, büyüklerinin elini öpecek harçlık alacak. Bayram ikramları muhabbetlere tat katacak, paylaşım ve ünsiyet artacak. Allah’ın inananlara verdiği bu huzur ve mutluluk haline şükredilecek. Teşrik tekbirleriyle heyecan zirveye ulaşacak. Oradan yayılan sesler de Müslümanların ruhlarına merhem olacak.
Kimileri de hüzün içinde… Bayram maalesef herkese aynı coşkuyu yaşatmıyor. Kaybettiklerinin acısı bir yana, doğup büyüdüğü vatanından uzak, acılar içinde bayram yaşayacak olanlar var. Bayram birileri için adeta acıların tazelenmesi anlamına geliyor, umutsuzlukları kat be kat artıyor… Kimden mi bahsediyorum. Yeryüzünde bu tanıma uyan milyonlarca insan var. Dünyanın büyük bir kısmı mülteci durumunda ve bunların da çoğunluğunu Müslümanlar oluşturuyor.
TOPLUMSAL SORUMLULUKLARIMIZ VE MÜMİNCE DURUŞ
Bayramlar bu insanlarla kaynaşma ve tanışma fırsatı olarak değerlendirilmelidir. Bir nebze olsun onların dertlerine derman, yaralarına merhem olacak adımlar atılmalıdır. Özellikle ülkemizde son zamanlarda yaşanan ekonomik problemler birçok ailenin et ve et ürünlerine ulaşmasını zorlaştırmıştır. Bu itibarla durumu elverişli olanların azami derecede paylaşımcı olmaları ve daha çok aileye ulaşmaya gayret etmeleri dini bir vecibe olmanın yanında insani bir görev olarak da önümüzde duruyor.
Müminler için her bayram yeni bir umuttur. Kurban da teslimiyettir, kulluktur, şükürdür, fedakârlıktır ve tabi ki ümmeti hatırlamaktır. Bayramlar acıların, üzüntülerin unutulduğu, sevinç, sürur ve neşe günleridir, öyle olmalıdır. Zilhicce ayının bu mübarek günlerinde bayrama hazırlanırken iyi şeylerde oluyor muhakkak. İnsanlık ölmemiş dedirtecek cinsten çalışmalar yapılıyor. Yeryüzünde ümmet tek vücut oluyor.
Eskiden kurban deyince sadece hacdan gelecek haberleri beklerken; şimdi dünyanın dört bir yanında ülkemizin gönüllü temsilcilerinin ümmete “hayır” ellerini uzatmaları umut verici. Yüzlerce ülkede milyonlarca Müslüman birbirine sahip çıkıyor.
HAYIR KAMPANYALARI VE YÜZLERDE TEBESSÜM
Her zaman olduğu gibi yine bazı eller devrede. Birileri bayramda “kurban kesme bağış yap” kampanyası yürütse de “kurbanı değil bedeli ver” dese de Allah’a şükür görüldüğü kadarıyla bunun dindarlar açısından hiçbir kıymeti harbiyesi yoktur. Kurban Bayramı dışında da -değil ki sadece bugün-, binlerce yıldır insanların istifadelerine sunulmak üzere bu faaliyet sürüyorken bu cümleler lafügüzaf ’tan öteye geçmemektedir. Temel besin maddesi olan etin bir şekilde ihtiyaç sahiplerine ulaştırılması zaruri bir durumken, ibadet görevinin yerine getirilmesiyle ile ilgili gayet insani ve doğal bazı halleri öne çıkartıp katliam havası vermek iyi niyetli bir çaba değildir. Burada inananlara düşen görev ise her türlü hijyen şartlarına riayet etmeleri ve özellikle hayvanlara dini şartlar çerçevesinde olabildiğince mülayim davranılmalı onlara eziyet verici davranışlardan da kaçınılmalıdır.
Bu yıl hayır kurumları geçen yıla nazaran daha fazla ilgi ve destek görüyorlar. Çünkü yurt içinde aşırı pahalı olan kurban ibadeti yurtdışında çok daha ucuza yerine getiriliyor. Hayır kurumları da bu konuda rüştünü ispat etmiş durumdalar. Ciddi ve devasa organizasyonlarla kurban etlerini ihtiyaç sahiplerine ulaştırma gayreti içerisindeler. Özellikle Afrika’nın en ücra köşelerine, Türkistan’dan Balkanların dağlarına kadar her köye her haneye ulaşmaya çalışıyorlar. Büyük zorluklarla belki de bayramdan bayrama evine et giren insanların yüzlerine bir tebessüm ve sofralarına lezzet katıyorlar.
Kurban da her yıl tekrar eden en büyük problemlerden birisi bildiğiniz gibi deri meselesidir. Bir ibadet olan kurbanın, derisi de ancak ibadet olacak yerlere sarf edilmelidir. Bayramın meşruiyetine uygun kardeşlik havası içinde mazlumların güldüğü gün olması temennisiyle şimdiden hayırlı bayramlar.
Doç. Dr. Necmettin Çalışkan