BİZ BİZE YETTİK AMA, SİZ BİZE YETMEDİNİZ:)?!
Sevgili okurlarım; Temel, ülkede hiç bitmeyen “siz biz ve sen ben” ayrımından bıkıp, “böyle ayrımın olmadığı” umuduyla Amerika’ya göçer. Sağı solu öğrendikten sonra, belediye otobüsünde şoförlüğe başlar. Ne var ki; daha ilk gün, yolcuların; “beyazlar ön tarafa, zenciler arka tarafa” tartışmalarına tanık olur… Burnundan soluyan Temel; bir hışımla yerinden kalkar; “herkes ayakta olsun!” dedikten sonra konuşmaya devam ederek; “Şimdi beni iyi dinleyin; Ülkemi bu sen-ben yüzünden terk eyledim… Aynı şeyi kaptanı olduğum araçta görmek istemiyorum. Benim nazarımda hepiniz mavisiniz…” açıklamasında bulunur. Tamamı ayakta duran yolculardan birinin; “iyi de kaptan, madem hepimiz tek renkiz ve maviyiz; oturma düzenimizin nasıl olacağını da söyle bari!” deyince; makul ve mantıklı cevap aramaya çalışırken; kafasını, burnunu kaşımaya başlayan Temel, söyledikleriyle çelişmeyeceğini farz ederek; “açık maviler öne; koyu maviler arkaya otursun!” diyerek işin içinden sıyrılmak ister.
Sanırım “Anlayanlar anlamıştır” :))!!??.. Şimdi asıl konumuza geçebiliriz;
Partili Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın şefliğinde, 18 yıldır iki güfteye saplanıp kalan “AKP İktidar Korosunun”nu dinlemekten bıkan millete dayatarak (?!) dinletilen “o iki parçadan” biri; Tarzan zora düşünce… Sıfır tüketilince… Yumurta kapıya dayanınca… Uydurulacak bahane, yapılacak takiye kalmayınca… Güftesi aşağıda yazılı olan “BİZ BİZE YETERİZ” teranesidir:)))??!!.. Ve aynen şöyledir:
Kardeşlik, beraberlik
Ulusal seferberlik
Büyüyor “kara delik”
“Biz” olup kapatalım
***
“Yetmeliyiz biz bize”
Yine iş düştü size
Yırtık inmeden dize
“Biz” olup kapatalım
***
Havada uçan kuşa
Borç büyür, taşa taşa
Gel verelim baş başa
“Biz” olup kapatalım
“Kibir ve kin” güderken… Cukkayı “cuk” ederken… Halkı “kırka” bölerken… “Hukuku” örselerken… “Yasaları” delerken… ”Pişkin pişkin” gülerken… “Hep kendine” dilerken… “hakaret” sıralarken, “Siz kimsiniz be!” diye başladığı güftesi ise:
Siz kimsiniz be yahu?!
“Yahu siz de kimsiniz
Yoktur bizde isminiz
Siz bizden değilseniz
Kayıplara katalım
***
“Bizden” olanlar kalsın
Cukka payını alsın
“Öteki” paket olsun
Alan varsa satalım
***
Bize düşeş, size yek
Bize at, size eşek
İşimiz düşene dek
Bir kenarda tutalım”
***
İşte böyle sevgili okurlarım;
Haydi gelin de; bunca ayrıştırmalara, bunca çifte standartlara ve aydınlatılmamış “şaibeli işlere” rağmen (?!) “birlik, beraberlik, kardeşlik ve hakça paylaşım” gibi hamasetlerin arkasına sığınıp; “Biz bize yeteriz Türkiyem kampanyası” adı altında; canı ile uğraşır noktaya getirilmiş (?!) olan vatandaşa el açmak durumuna düşen “siyasi iktidarın” halen “SOSYAL DEVLETTEN” söz etmesinde samimiyet, inandırıcılık, güven gibi emareler aramak saf dillik olmaz mı??..
“Daralınca Allah; daha sonra yallah” demeye odaklı “AKP Tek Adam İktidarı” 18 yıldır süregelen iktidarında “beytülmal” denilebilecek ne varsa hepsini satıp savarken, kara günler için Merkez Bankası emanetinde ayrılmış olan takribi 40 milyar TL.lik ihtiyat akçesini dahi sıfırlarken;
“Asrın salgını” olarak da anılan “Koronavirüs belası” gibi dünyayı kasıp kavuran bu salgınla bizim de yüz yüze gelebileceğimizin öngörülememiş olması ve hazırlıksız yakalanışımız ne tuhaf ve ne acı değil mi??!!..
En tuhafı ve en acısı ise; aynı siyasi iktidarın; ulusal dayanışmada ve yardımlaşmada yer alıp bu salgında vatandaşa maddi/manevi desteklerde bulunmayı hedefleyen muhalefet belediyelerinin, feragat, fedakârlık ve şeffaflık anlayışı ile başlattıkları samimi çalışmaları; yasal mevzuatları da çarpıtarak engelleme talihsizliğinde bulunmuş olmasıdır:))!!??..
Allah aşkına biri bizi ikna etsin; “BİZ BİZE YETERİZ TÜRKİYEM” diyerek, “birlik, beraberlik ve dayanışma çağrısında bulunan aynı siyasi iktidarın; “Pandemiyle mücadele için oluşturulan danışma ve değerlendirme toplantısında”; TTB’ni, DİSK’i, TÜRK-İŞ’i KESK’i, HAK-İŞ’i, Eczacılar Odasını, yok saymasında;
Muhalefette olan yerel yönetimlere, yardımlaşma ve dayanışma kapısını kapatıp hesaplarını dondurmuş olmasında;
Muhalif gördüğü yazılı ve görsel basının haber alma çemberini daraltmasında, doğru bilgilendirmeyi ilke edinen yazarın, çizerin sindirilmesinde ve susturulmak istenmesinde;
Kirli bilgilerden oluşan algı yönetimiyle toplumun aldatılmasında; “BİZ” emaresi görebiliyor musunuz?!..
***
Erdoğan’ın başlattığı “BİZ BİZE YETERİZ TÜRKİYEM” kampanyasına; yardımlarda bulunanlardan hatırladıklarımı saydığımda; Erdoğan’ın “BİZ” derken kimleri kastettiğini tahmin etmek için deha olmaya gerek yok:))??!!..
TİM. 15 milyon; C.Başkanlığı kabinesi: 5 milyon 200 bin; TOBB: 10 milyon.; İTO: 5 milyon; TBMM Başkanı: 5 maaş, Bursa, Kocaeli, Sakarya, Samsun, Isparta, Elazığ, Niğde, İstanbul Bahçelievler, İstanbul Başakşehir Toplam: 879.500 TL. Diyanet Bşk: 12 bin; Devlet Bahçeli: 125 bin; Ülkü Ocakları Vak. Bşk: 10 bin; AKP Gn.Bşk.Yrd. Mahir Ünal: 75 bin; AKP MV. Sare Aydın: 75 bin.; Tosyalı Holding: 5 milyon…. Ve icazetli Milli Eğitim Müdürlerinin, İcazetli Kültür ve Turizm Bakanlığının; Yargıtay’ın personele yönelik yardım genelgeleri…
Bu kadar izahattan sonra son sözüm: “BİZİM BİZE YETTİĞİMİZ; ANCAK SİZİN BİZE YETMEDİĞİNİZDİR:))??!!..”
Ali DAL- 06.04.2020/ANTAKYA-HATAY