BU NASIL BİR DURUŞ?
- 20.07.2022
- BU NASIL BİR DURUŞ? için yorumlar kapalı
- 391 kez okundu
NATO Zirvesi, NATO üyesi ülkelerin devlet ve hükümet başkanlarının, ittifakın etkinlikleri ile ilgili kararlar almak için periyodik olarak bir araya geldikleri zirve toplantısıdır. Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da katıldığı en son NATO görüşmesi 29 Haziran Çarşamba günü Madrid’de başlamış ve görüşme 30 Haziran’da sona ermiştir. Son NATO toplantısında, Finlandiya ve İsveç’in üyelik başvurusu görüşülmüştür.
Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan kritik NATO zirvesi öncesinde, “İsveç ve Finlandiya ile ilgili gelişmeleri takip ediyoruz ama olumlu bir düşünce içerisinde değiliz. İskandinav ülkeleri terör örgütlerinin adeta misafirhanesi gibi. Hatta parlamentolarında yer veriliyor. Bu noktada bizim olumlu bakmamız mümkün değil” demişti. Hem de Cuma namazından çıkışta cami önünde…
Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu’nun da tekrarladığı bu demeç, Türkiye’de ve tüm dünyada gayet tabi olarak ‘veto’ şeklinde yorumlanmıştı. Cumhurbaşkanı ve Dışişleri Bakanının “Olumlu düşünce içerisinde değiliz, olumlu bakmamız mümkün değil” ifadeleri ciddi insanlar için zaten başka bir mana taşımazdı.
Bunu duyan PENTAGON “Şu aşamada Türkiye’nin bu konudaki duruşunu netleştirmeye çalışıyoruz” diyerek ayar düğmesine basmıştı. Hemen ardından İbrahim KALIN: “İsveç ve Finlandiya’ya NATO kapısını kapatıyoruz” deyivermişti.
Neden?
Çünkü bugüne kadar hep öyle olmuştu. PENTAGON ya da BEYAZ SARAY Türkiye’nin duruşunu(!) hep netleştirmişti.
Ve kritik NATO Zirvesi sona erdiğinde, BBC/Türkçe, Türkiye’nin İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyeliğine koyacağını üst perdeden defalarca ilân ettiği vetoyu ilk zirvede ve tek görüşmede “Düğüm nasıl çözüldü” başlığı altında haberleştirdi.
Oysa ortada düğüm falan yoktu. Türk siyasetçilerinin oynayabildiği zorunlu ve sahte efelik oyunlarından biri vardı. Bunu kimi yuttu, kimi yutar gibi yaptı. Peki, kritik NATO Zirvesi sona erdiğinde ne oldu?
Neticede olacak olan oldu. ABD, NATO’yu tahkim etme yolunda bir adım daha attırdı, birileri de halka ‘Asrın liderimiz’ imajını yutturdu ya da yutturduğunu sandı.
Ve MADRİD TORNİSTANI böylece sonlandı: ABD’nin istediği oldu, Türk politikacılarının efeliği kâğıtta kaldı.
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun da dediği gibi, daha NATO’daki imzanın mürekkebi kurumadan Finlandiya ve İsveç’ten gelen skandal açıklamalardan, Erdoğan’ın yine hiçbir şey almadan imza attığını göstermiştir. Şimdi de skandalın F-16 meselesinde devam ettiği görülüyor.
Türkiye’de dış politika artık bitmiştir. Maymunculuk yapmaya gerek yok. Ne kadar işsiz, güçsüz, yetersiz insan varsa siyaset sayesinde bir yerlere geliyor. Dış politikadaki becerisizlik yüzünden memleket elden gidiyor. Yeter artık!
Mehmet Çardak
Araştırmacı Yazar
m-cardak@windowsileve.com
- Mezhepsel Önyargılar - 1 Şubat 2023
- Hasta Hakları ve Sağlıkta Dönüşüm - 25 Ocak 2023
- Liyakatli Gümrükçüler - 18 Ocak 2023
- Cumhuriyet Nerede? - 11 Ocak 2023
- Türkiye’de Emekli Yoksulluğu - 4 Ocak 2023
- CHP’de Parti içi Demokrasi - 28 Aralık 2022
- VERGİDE BAĞIŞ SİSTEMİ - 21 Aralık 2022
- AB Türkiye Raporu - 14 Aralık 2022
- Yağmurdan Kaçarken Doluya Tutulmak - 7 Aralık 2022
- Suriyeliler Davullarla, Zurnalarla Ülkelerine Geri Dönecekler - 30 Kasım 2022