BURJUVA SİYASETİ OMURGASIZDIR

BURJUVA SİYASETİ OMURGASIZDIR

KESİNTİSİZ, TEMİZ, ÜCRETSİZ SU, TAŞERONSUZ İHALESİZ PARK-OTOPARK, KAMUSAL İSTİHDAM, KAMUSAL HİZMET, YAŞANILIR, ÜRETKEN, HUZURLU BİR KENT vb. talepleri ile 28 gündür Samandağ Abdullah Cömert Alanında eylemlerini sürdüren Samandağ Eğitim Sen 28. Günün açıklamasında şu ifadeleri dile getirdi.

YOK BİRBİRİNİZDEN FARKINIZ!

Burjuva siyaseti omurgasızdır. Neresinden tutarsanız tutun elinizde kalır. Burjuva siyasetinde saflar güncel menfaatlere göre sürekli yer değiştirir. Bir gün ak denilene ertesi gün kara, bir gün doğru denilene ertesi gün yanlış denilir.

Burjuva siyasetinde halkın zikredildiği iki an, biri süreklilik arz eden vergi ve fatura bir diğeri beş veya dört yılda bir mühür basma anıdır.

Burjuva siyasetinin en belirgin özelliği “düşmanımın düşmanı dostumdur” pragmatizmidir. Ve pragmatizm, çıkar için her yolu mubah kılan burjuvazinin kutsal kitabının (kapitalin) ilk ayetidir.

Burjuva siyasetinde bütün burjuva partilerinin birbiri ile her partinin kendi kendisi ile çelişkileri, borçlu oldukları halkın taleplerine kulaklarını tamamen kapatacak kadar derindir. Entrikaları bitmez. Kendi iç kavgalarının faturasını hep halk öder. (içlerinde iyi niyetli olanları tenzih ederek…)

Bugün ilçemizde yaşadığımız tüm sorunların ve mahkum edildiğimiz ilkelliğin dört muhatabı vardır.

İlki ve özellikle su üzerinden, DSİ tekelini elinde bulunduran merkezi iktidardır. Kanaatimiz, bilerek ve isteyerek bu süreci uzattığı, bunun üzerinden HBB’yi zor durumda bırakarak ve güya halka şikayet ederek buradan oy devşirme derdinde olduğudur. Başkalarının kararsı birilerini ak yapmaz, sorumluluktan da kurtarmaz. Bütün bu sorunların baş müsebbibi, kamu hizmetlerini taşeronlaştıran, özelleştiren, kamu kurumlarını işletme halkı müşteri kılan ve yerellerde de 2012 ve 2014 te çıkardığınız belediye ve büyük şehir yasaları ile ve uluslar arası sermayeye verdiğiniz sözler üzerine yerel yönetimleri de bu çerçeveye sıkıştıran sizlersiniz.

İkinci muhatap HBB ve tekelindeki HATSU’dur. Gerek su konusunda gerek parkomat, gerek beton park konusunda kanaatimiz odur ki hizmeti bilerek ve isteyerek engellemektedir. Kendi iç çelişkileri, kavgaları ve entrikaları doğrultusunda ve merkez fetişizmi üzerinden yereli güya cezalandırmak derdindedir. İç tartışmaları ayyuka çıkan ve suçu birbirine atmak için yarışan çabaları bunun en önemli kanıtıdır. Ve bu nedenle aralarındaki iç kavganın faturasını bizler, halk ödemektedir.

Üçüncü muhatap Samandağ Belediyesidir. Alanda dillendirdiğimiz ve çözümünü talep ettiğimiz, imar planından, çevre düzenlemesine, ihtiyaca değil görsele ve şova yönelik icraatlarından taşeronu ve ihaleyi reddetmeyen algılayışlarına kadar yaşadığımız sorunların yüzde yetmişinden birinci dereceden sorumludur. Su, kanalizasyon, beton park ve parkomat konusunda da, halkının haklı taleplerini yeterince sahiplenmediği kanaatimizden dolayı da ikinci dereceden sorumludur.

DÜN OLDUĞU GİBİ VE ELLİ YILLIK HALKINA YABANCILAŞMIŞ BİR MİRASIN SÜRDÜRÜCÜSÜ OLARAK, bugün halkının haklı talepleri ile burjuva siyasetinin omurgasız dayatması arasında sıkışmıştır. Gördüğümüz kadarı ile de son noktada tercihini burjuva siyasetinin içinde yer almak şeklinde yapmıştır. Fikir değiştirmesi durumunda halkın yararına desteğimizi esirgemeyeceğimiz bilinmelidir.

Dördüncü ve son muhatap ise farkında olmasa da gücü her şeye yetecek olan yegane sığınağımız halktır. En son, sorunlarımız üzerinden ilçemizde yerel iktidarın yaptığı değerlendirme toplantısında, ilin en yetkili ağzından “Gidecek başka yeriniz mi var, su önceliğimiz değil” denilerek “KOYUN” YERİNE KONULAN HALK… Halkımız bir karar vermek zorunda. Haklarını bilen, haklarını talep eden, hizmetkârlarına efendi olduğunu hatırlatan mı olacağız yoksa gerçekten söylendiği gibi, hak etmediğimiz bir sıfatı sineye mi çekeceğiz. Takdir halkımızındır. Saygılarımızla.

Not: Yarın ki resmî tatil ve takip eden bayram tatili vesilesi ile alan eylemimize ara vereceğiz. Bu süreçte halkımızın bütün kesimleri ile bir araya gelecek ve bayram sonrasını birlikte öreceğiz.

Haber: Erdal YILMAZÇELİK