CENNET CEHENNEME DÖNÜŞMESİN!
CENNET CEHENNEME DÖNÜŞMESİN!
Samandağ Emek ve Demokrasi Güçleri (Samandağ Eğitim Sen- Samandağ Emekli Dayanışması, Samandağ Çevre Koruma ve Turizm Derneği, SES (Sağlık Emekçileri Sendikası) TİP- HDP- TÖP- SYKP- SVM) Milleyha doğal yaşam alanın kaybedilmesi neticesinde, seçilmiş yerel belediye yönetimlerinden meclis üyelerine, merkezi iktidarın tüm kademelerine kadar herkes sorumlu-suçlu sayılacağını belirtti ve tüm halkı 26.02.2022 günü yapılacak olan panele davet ederek açıklamada bulundular. Yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:
MİLLEYHA SADECE MİLLEYHA DEĞİLDİR!
“Milleyha bir doğal yaşam alanıdır. Toplamda 500 dönüme yakın bir yaşam alanı…
Milleyha üzerinden çok şey söylendi bugüne kadar, çok sözler verildi fakat somut olan şey, bu alanı tartışmasız ve tereddütsüz, sınırları daraltmadan ve oyalamadan yerel ve merkezi erk sahibi muhatapların hiçbir şey yapmadığıdır. Aksine siyasi rant üzerinden atışmalar ve kibrin tezahürü yetisiz kimi yetkililerin proje saplantıları ile meşgul edilen bir yapay gündem egemen.
Belki bugün değil fakat yarın, buranın kaybedilmesi neticesinde biz ve biz gibi duyarlı kurum ve insanlar belki kusurlu sayılacağız fakat doğrudan veya dolaylı olarak yetkisi olan, seçilmiş yerel belediye yönetimlerinden meclis üyelerine, merkezi iktidarın tüm kademelerine kadar herkes sorumlu-suçlu sayılacaktır.
Çünkü Milleyha bir doğal yaşam alanıdır. Salt bizim değil tüm doğanın ve misafiri konumundaki biz dışındaki canlıların yaşam alanı.
Bu dünyaya kazık çakmak üzere gelmedik. Buraları babalarımızdan miras kalmadı. Çocuklarımıza ve biz dışındaki canlılara hakkıyla ve artısıyla devretmek zorunda olduğumuz bir emanet.
Son elli yılda ve hızla artan biçimde çoraklaşan, verimsizleşen toprağımız, azalan suyumuz, kirlenen havamız, bozulan doğamız, daralan yaşam alanlarımız ve tükenen koskoca bir habitat, hem de kendi elimiz ile, kiminin kibrinden, kiminin beceriksizliğinden, kiminin cehaletinden, kiminin doymak bilmez bencilliğinden ve en çok büyük çoğunluğumuzun bana neciliğinden değil mi hep…
Belli bir yaşa gelmiş her bir insanımızın “Eskiden,,,” diye başlayan, Eski Samandağ’a, geçmişe özlem dolu sözleri bize bir şey anlatmıyor mu?
Son ağaç kuruduğunda, son kuş göçtüğünde ve son toprak küstüğünde keşkelerimizin bir hükmünün ve anlamının olmayacağını bugünden anlamak bu kadar mı zor ..
Bu ülkenin en pahalı toprağı ilçemizde. Paha biçemiyoruz. Bu değerin bizden (insanlarından) kaynaklandığını mı sanıyoruz …
Yöneticimiz onu var eden doğaya nankör, aydınımız nankör, bilenimiz, bilmeyenimiz nankör, yetkilimiz, yetkisizimiz nankör, dehşet bir uyku hali. Bindiğimiz dalı kesiyoruz, hem de her gün daha da artan bir hızla, nereye kadar.
Derelerimiz nerede, ormanımız, yeşilimiz, gürül gürül akan suyumuz, incirimiz, fıstığımız, zeytinimiz, defnemiz, dört mevsim dört ürün veren toprağımız, balığımız, arımız, gökyüzünü bulut gibi kaplayan kuş sürülerimiz, çocukluğumuz, çocuklarımıza, üstüne ekleyerek devretmemiz gereken düşlerimiz nerede…
Basit, düne kadar hiç kimsenin umurunda olmayan, çoğumuzun yerini dahi bilmediği, ismini dahi duymadığı bir Milleyha üzerinden bu kadar edebiyat pes doğrusu denebilir. Evet bu kadar edebiyat ve korkarız ki gerçek ..
Hele ki çölleşen ve bu gidişle çölleşmesi kaçınılmaz olan bir ülkenin inci gibi bir ilçesi için bu kadar önemli…
Milleyha salt sulak bir alan değil, bir doğal yaşam alanı. Toprağımızı, daha çok verim yalanı ile kullanmakta sınır tanımadığımız ilaçlarla, hormonlu kısır tohumlarla tüketirken aslında sürecin tiksindiğimiz, önemsemediğimiz solucanların, börtü böceğin ölümüyle başladığını bilmek zorunda oluşumuz kadar gerçek…
Doğa sessizdir. Ancak dikkatlice ve anlamak üzere dinleyenin duyabileceği derinlikte sessiz ..
Bu, doğanın verirken bizi huzursuz etmemek için çarpan ve bizden daha büyük olan kalbinin büyüklüğündendir. Fakat öfkesi de bizden büyüktür hem de sağır kulakların dahi duymaktan kaçınamayacağı şiddette… Ve çoktan başladı bile…
Milleyha nadir ve korunması gereken bir sığınağımız olsun. Korumak zorundayız, hep birlikte, amasız, fakatsız…Hem de hemen şimdi…
Biz varız. Siz!!!
Açık çağrımızdır: Samandağ’ın duyarlı insanları ve kurumları olarak bu işin takipçisi olacağımızı beyan ediyoruz. Bu işte sorumluluğu olan, başkanından belediye meclis üyelerine kadar, yetki sahiplerini tereddütsüz bu çağrıya uymaya ve sorumlu davranmaya davet ediyoruz. İlgililere ve Halkımıza saygılarımızla. “
Haber: Erdal YILMAZÇELİK