CHP HATAY MİLLETVEKİLİ NERMİN YILDIRIM KARA: AKP DOĞAL AFETLERDE YANDAŞ VAKIFLARA PARA AKITACAK

Cumhuriyet Halk Partisi Hatay Milletvekili Nermin Yıldırım Kara, TBMM’de kabul edilen torba kanun teklifi hakkında yazılı bir basın açıklamasında bulundu.
Teklif kapsamında 4688 sayılı kanunda yapılan değişikliğe dikkat çeken Hatay Milletvekili Nermin Yıldırım Kara açıklamasını şöyle sürdürdü:
“Torba kanun maddeleri arasında, 12’inci maddede, 4688 sayılı kanunda bir ifade değiştirilmiş; afet dönemlerinde, afet bölgesi içinde faaliyet gösteren “Cumhurbaşkanı kararınca belirlenen” vakıf ve derneklere yardım yapabileceği ifade edilmiştir. Gelir İdaresi Başkanlığının yayımladığı resmi veriye göre, vergi muafiyeti tanınan 336 vakıf bulunuyor. Vakıflar Genel Müdürlüğünün 16 Temmuz 2024’te yayımladığı açıklama ise önemli bir bölümü “yeni vakıf” statüsünde bulunan 6 bin 521 vakıf olduğunu belgeliyor. Burada olası afetlerde dernek ve vakıflara yardım yapılmasını, öncelikle, geriye dönük olarak irdelemek ve eleştirmek gerekiyor: 6 Şubat’tan itibaren, iki yıllık bir zaman dilimi içerisinde, hangi vakfa, hangi derneğe ne kadar ayni ve nakdi olarak ne kadar para verildiğini, bu yardımların başta şehrimiz Hatay olmak üzere, nasıl, nerede harcandığını bilmek isteriz. 4688 sayılı kanunun ilgili maddesi, bu yardımların “konut, sağlık ve eğitim tesisleri” inşa edilmesi için yapılabileceğini belirtiyor. Bu 336 vakfın hangisi, Hatay’da kaç konut, kaç hastane, kaç okul ya da derslik inşa etmiştir? Gıda yardımı dağıttılarsa ne kadar dağıtmışlardır? Bunun denetimi, şayet yapıldıysa, hangi kurum ve kuruluşlar tarafından gerçekleştirilmiştir? Komisyon görüşmeleri sırasında, bu sorulara cevap verilmemiş; bu görüşmelere de sadece Vakıflar Genel Müdürlüğü ve tek bir sendika katılmıştı. Şimdi içinde sadece bir ibareyi değiştirdikleri bu kanun, aslında, olası bir afet durumunda, afetzedeye açık bir yarar sağlamayacak çünkü sendikalardan gelecek yardımları, öncelikle, birkaç yüz vakfın elinde topluyor: Elimizde irili ufaklı 6 bin vakıf varken, 300 tanesini yetkilendiriyorsunuz; bunu da bir kişinin kararına bağlıyorsunuz. Nitelik ve nicelik açısından bir kıyaslama yapmak istemiyoruz fakat bir sendika, bir meslek örgütü, kendi gücüyle, olanaklarıyla pekala afet bölgesinde yardımlar hatta inşaatlar gerçekleştirebilir. Bir vakıftan bunları bekliyorsak, pekala bir sendikadan da bekleyebiliriz, neden bir aracılığa ihtiyaç duyalım ki? Dahası bu 300 vakıf içerisinde TÜRGEV, TÜGVA, Ensar, İlim Yayma Cemiyeti gibi iktidara yakınlığıyla tanıdığımız vakıflar da. AKP, doğal afetlerde yandaş vakıflara para akıtmanın yasal kılıfını hazırlıyor.”
YILDIRIM KARA: SÖZLERİNİZİ TUTTUĞUNUZU BİZE DEĞİL YURTTAŞLARA İSPATLAYIN
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum’un açıklamalarını eleştirerek sözlerini sürdüren CHP Milletvekili Nermin Yıldırım Kara açıklamasını şöyle noktaladı:
“Her konuşmamızı, şehrimiz bir istatistik satırına dönüşmesin; buradaki ızdırap, yokluk, yıkım ve hasar unutulmasın diye şehrimizin sorunlarına ayırıyoruz. Perşembe günü Hatay’da 21 bin konutun kurası çekildi. İyi iş yapıldığında ve tamamlandığında takdir etmekten çekinmeyiz. Fakat Sayın Bakanın, ‘Onlara söz nasıl tutulurmuş göstereceğiz’ demesi doğru olmamıştır. Biz sizin rakibiniz, hasmınız değiliz; bir şey ispatlayacağınız kimseler de burada oturan kişiler değil. Hatay’da, Adıyaman’da, Malatya’da yaşayanlar ne istiyor, biliyor musunuz? Rövanşist bir kin güdülmesini değil; elektriğin her gün 3-5 kere kesilmemesini, Armutlu’da okulların yeniden yapılmasını, ASM’lerin yerinde inşa edilmesini, doktor randevularının 15-20 gün sonraya ötelenmemesini, ultrason hizmetlerini ihtiyaç duyduğunda hemen almayı; ilçelerde uzman doktor olup olmadığı kaygısını yaşamamayı, yoğun bakım ünitelerindeki kapasiteyi artırmanızı bekliyor. Dörtyol Devlet Hastanesinde, göğüs hastalıkları bölümünde uzman var mı, bunu bilmek istiyor. Kamu kurumları tarafından hala kullanılmakta olan okulların ne zaman işlevsel hale geleceğini merak ediyor. Açılan 100’den fazla taş ve maden ocağının hangi mülki idari amir tarafından denetlendiğini bilmek, bir denetim yapıldığını görmek istiyor. Çocuklarının okuldan eve dönerken toz ve pislik içinde hastalanmasından korkmadan yaşamak istiyor. Bir şey gösterecekseniz, işi bitirdiğinizi göstereceksiniz ve bunu bize değil, 2,5 yıldır mağdur olan yurttaşlarımıza göstereceksiniz.”