CHP’Lİ NERMİN YILDIRIM KARA: MÜLKİ İDARE AMİRLERİNİN TSK’DAN YARDIM İSTEYİP İSTEMEDİĞİ AÇIKLANMALIDIR

Cumhuriyet Halk Partisi Hatay Milletvekili Nermin Yıldırım Kara, doğal afetler sonrasında gerçekleştirilen arama-kurtarma çalışmalarına dair yasal mevzuat hakkında yazılı bir basın açıklamasında bulundu.
İstanbul’da 25 Nisan günü meydana gelen depremi hatırlatarak sözlerine başlayan CHP Hatay Milletvekili Nermin Yıldırım Kara şunları dile getirdi:
“İstanbul’da yaşanan 6.2 şiddetindeki son deprem, afetlerle mücadele konusunda yeni bir tartışmayı zaruri hale getirmiştir. 7269 sayılı kanundaki bir madde, depremin ve dolayısıyla deprem sonrasındaki arama-kurtarma çalışmalarının yapısının, kapsamının yeniden önem kazandığı bugünlerde yeniden değerlendirilmeyi hak ediyor. Kanunun ‘mükellefiyetler’ alt başlıklı bölümündeki 7’nci maddede, ‘bölgelerinde veya civarında bulunan ordu, jandarma, kıta birlik ve müessese kumandanları, hazarda, kendilerinden vali veya kaymakamlar tarafından istenilecek yardımları üstlerinden emir beklemeksizin yapmaya mecburdurlar’ ifadesi yer alıyor. 6 Şubat’ta, Doğal Afetler Arama Kurtarma Taburu gibi, sadece afet durumlarında görev almak üzere eğitilmiş birlikleri bulunan, çok büyük bir lojistik kapasiteye ve beceriye sahip olan TSK’nın çalışmalara katılmasının engellenmesi, her halükarda kayıpların artmasına sebep olmuştur. İlgili kanun maddesine göre, ordu birliklerinden yardım isteyebilecek kişiler valiler ve kaymakamlar. 6 Şubat günü, depremi yaşayan şehirlerde görev yapan başta valiler olmak üzere, tüm mülki idare amirleri, TSK’dan yardım talebinde bulunup bulunmadıkları konusunda kamuoyuna bir açıklama borçludur. Talepte bulunmaları mı engellendi yoksa ne pahasına olursa olsun TSK’dan yardım alınmaması yönünde bir direktif mi verildi, bunu açığa çıkarmak gerekir. Çünkü olası bir İstanbul depreminde, daha önce arama-kurtarma, enkaz kaldırma konusunda yeteneğini, rüştünü ispatlamış olan TSK’dan yararlanmak kaçınılmaz olacaktır. Bu konuda şimdiden hazırlık yapmak, yasal bir çerçeve oluşturmak gerekmektedir”
NERMİN YILDIRIM KARA: TSK AFET SONRASI ARAMA-KURTARMADA BAŞAT AKTÖR OLMALI
AFAD ve TSK arasında, deprem sürecinde eş güdüm sağlanamadığını hatırlatan Hatay Milletvekili Nermin Yıldırım Kara açılamasını şöyle noktaladı:
“AFAD’ın afetler esnasında ve sonrasında ne yapacağını, hangi kurumlarla nasıl hareket edeceğini belirleyen önemli ve nedense çok söz edilmeyen bir ‘Türkiye Afet Müdahale Planı’ mevcut; bu plan da 5211 sayılı Afet ve Acil Durum Müdahale Hizmetleri Yönetmeliğine göre hazırlanmış. Buna göre birçok bakanlık ve kurum, çeşitli görev ve sorumlulukları yerine getirmek üzere çalışma gruplarında bir araya getirilmiş. Bu çalışma gruplarının hiçbirinde Milli Savunma Bakanlığı veya Genelkurmay Başkanlığı, ana çözüm ortağı, yani verilecek görevleri yerine getirecek birincil unsur olarak belirlenmemiş. TAMP’a dayanak teşkil eden 5211 sayılı yönetmeliğe göre, Milli Savunma Bakanlığının afetler ve acil durumlarda birliklerin nasıl hareket edeceğini planlama, afet sırasında gerekli görevleri yerine getirmesini sağlamak gibi sorumlulukları var. 2010 yılından önce, EMASYA protokolü kapsamında da TSK’nın kendisine ait bir Doğal Afet Yardım Planı mevcuttu ve Türk Silahlı Kuvvetleri İç Hizmet Kanununda doğal afetlerde ordunun ne yapması gerektiğine ilişkin ayrı bir hüküm de vardı. Kamuoyuna yansıyan iddialara göre darbe korkusu yüzünden belki de kurtarılabilecek durumda olan binlerce yurttaşımızı kaybettik. Sadece deprem zamanı değil, herhangi bir afette daha fazla can ve mal kaybı yaşanmaması için TSK, bir kez daha, ulusal afetle mücadele sisteminde aktif bir rol üstlenmeli; afet sonrası arama-kurtarma çalışmalarında başat aktör olmalıdır. Depremi siyaset üstü görmek ve göstermek istiyorsanız, bu adımı atmakta tereddüt etmemelisiniz. ”