Çiftçi Çalışmak Zorunda, Yoksa Ürün Tarlada Kalır!
500 Nüfusu ile Hatay’ın büyük ilçelerinden Antakya Ziraat Odası başkanı Mehmet Muzeffer Okay ile çiftçilerin koronavirüs ve önümüzdeki döneme ilişkin durumlarını görüştük.
65 Yaş üstü çiftçiler çalışsın mı?
Okay:
Çiftçiler çalışmak zorundadır. Çiftçinin tarlasına ektiği buğdayın, pamuğun ve bütün ürünlerine bakmak zorundadır. Bakımını yapmaz ise ürünü tarlada çürür, ürün alamaz. 65 Yaş üstü insanların çocukları varsa, çocuklarını gönderir, çocukları yoksa ve imkanı da bulunmuyorsa, canı pahasına ürünlerini hasat dönemine kadar bakmak zorundadır. Tarımın özel bir alan olduğunun bilincinde olmak zorundayız. Tarım uzaktan kontrol ile üretim yapılmaz.
2. Gıda sıkıntısı tehdidi var mı?
Okay:
Bana göre üretim yapılırsa gıda sıkıntısı tehdidi olmaz. Rusya tahıl ürünlerine kota koydu. Biz Rusya’dan tahıl ürünleri tedarik ediyoruz. Çin’den sarımsak alıyoruz. Tahıl ve sarımsak ürünlerini ithal yaptığımızdan ürün ekmekte zorlanıyoruz. İthal yaptığımız ülkelerle girdi ürünlerinin yüksekliğinden rekabet yapamıyoruz. Girdilerin yüksekliğinden ekim yapmıyoruz. Et ürünlerini düşünün yem pahalı ve devlet desteği yeterli olmadığından et pahalı üretiyorsunuz, pahalı satmak zorun da kalırsınız. Devlet desteği olmadan sürdürmenin imkanı olmadığından devlet bu alana özel bir önem vermesi gerekir. Buğdayın üretimde maliyeti 1520 liradır. İthal buğday ise 1650 liradan ithal edilmektedir. Buğdayın piyasa fiyatı ton olarak 1900-2000 lira, bizi kurtarmıyor. Çözümü son derece açıktır. Girdi ürünlerinin fiyatının düşük olması gerekir.
3. Çiftçi garantine günlerinde; Ne durumda? Tedarik zinciri aksayacak mı?
Okay:
Tedarik zincirinin aksayacağını sanmıyorum. Tedarik zincirinin devamı ve aksamaması için üretimin devam etmesi gerekiyor.
Size şöyle izah edeyim; Domatesin tarladaki fiyatı 50 kuruşa kadar düşmüştür. Maydanoz tarladan toparlanmıyor. Pazar yerleri kapalı olmasa bile sınırlı bir satışlar yapılmaktadır. Çiftçi ektiklerini pazara sunamaz, satışını yapamazlarsa, ürünlerini tarlada bırakacak toprağa gömecektir.
Antakya Ziraat Odası başkanı olarak, yerel yönetimlerin devreye girmesi gerekmektedir. Orta ve uzun vadede büyükşehir belediyeleri, ilçe belediyeleri çiftçilerle üretim yapması konusunda birlikte hareket edebilirler. Devletin veya bakanlığın çiftçilerimizin sorunlarını çözmede yeterli olmadığını gördük. Yeni projeler olmalıdır. Yeni projeler belediyeler sosyal belediyecilik anlamında çiftçi ile antlaşma yapabilirler.
Örnek : Çiftçi belediye sözleşmesinde, çiftçiye, buğday, mısır, pamuk, maydanoz, dometes gibi ürünler için mazot, gübre yardımı yapar, ürünlerinin satın alması garantisi verir, o zaman çiftçi ürünlerini eker, biçer ve Pazar sorunu olmadığından rahat çalışmasını sürdürür. Sosyal belediyecilik politikası ile hem belediyeler hizmet alanlarını genişletir, hem de üretimin devamı için çiftçiye katkı ve güvence verir. Halkımızın ihtiyaçlarını karşılanmaktaki sıkıntılarını böylece aşmış oluruz.
Tarlamıza bu günden ekilen ürünlerimiz var. Yarın ekilecek ürünlerimiz var, bütün bunların devamı şarttır. Onun için çiftçilerimize başta devlet, belediyeler,yardımcı olmak zorundadır. Madem bir savaş sürüyor, herkesin bu savaşa karşı görevlerini yapmak zorundadır. Özellikle çiftçilerin sorunlarının çözülmesi, üretimin devam etmesi önemlidir. Gıda güvenliğini başka türlü teminat altına alamayız!
4. Acil öneriniz var mı?
Okay:
Acil önlemler konusunda en önemlisi girdilere yeniden %20 zam getirilmiştir. Bu zamların geri alınması gerekir. Zamlarla çiftçinin üretimi devam ettirmesi mümkün değildir.
Zaten çiftçi maddi sıkıntı içindedir. Bu sıkıntıların aşılması için şu önerilerde bulunuyoruz:
1. Çiftçinin kullandığı enerji yani elektrik dönemsel olarak alınmalıdır. Yani elektrik hasat döneminde alınırsa, çiftçinin eline para geçtiği zaman ödemesi, çiftçinin yükünü biraz olsun hafifletir.
2. Çiftçinin ziraat bankasındaki borçlarının faizleri silinmeli ve yeniden yapılandırılmalıdır.
3. Sulama birlikleri su fiyatlarını üretimin devam etmesi için makul seviyede tutması gerekmektedir.
Çiftçinin üretimde sıkıntısı yoktur. Önemli olan çiftçi ile dayanışma içinde üretimin yapılmasını sağlamaktır. Limon üreticilerin limonu ihracatı izine bağlandı. Elbetti biz öncelik milletimizin ihtiyacı diyoruz, daha fazlasını ihracat yapalım önerisinde bulunuyoruz.
İthal ürünlerle koronavirüs salgının üstesinden gelemeyiz. Bizim üretim için halkın ihtiyacı için üretimi sürdürmenin dışında seçeneğimiz yoktur. Çiftçi bu anlamda hazırdır ve üretim yapmaktan büyük mutluluk duymaktadır. Yeter ki destek devam etsin.
4. İhracata dayalı seracılık vb. ürün üretimi ne durumdadır? Ürün bekliyor musunuz? Ürünler iç Pazar mı verilecektir?
Okay:
Seracılık devam ediyor, zaten ürünler ekilmiştir. Ürünler iç pazara veriliyor. Benim bildiğim Antalya serasında domates fiyatları kilosu 50 kuruş, bu fiyat çiftçiyi kurtarması mümkün değildir. Ürünlerin büyük bölümü iç pazarda tüketilmektedir. Devlet izin verirse elbette ihracat devam edecektir.
Haber: Hüseyin Güler