Eğitim-Sen’den Milli Eğitimin üreteceği ekmeğe tepki: Ucuz Ekmeğin yolu Çocuk işçiliğinden değil, izlenen politikaların terkedilmesinden geçmektedir!
Eğitim-Sen Hatay Şube Başkanı Özgür Tıraş, Ucuz ekmeğin yolunun çocuk işçiliğinden değil, izlenen politikaların terkedilmesinden geçtiğine dikkat çekti.
Yaptığı Basın açıklamasında, Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer’in Meslek Liselerinde kuracakları ekmek fabrikalarıyla Türkiye’de 100 noktada 81 il’de 1 milyon ekmek üreteceklerine ilişkin açıklamasına tepki gösteren Şube Başkanı Özgür Tıraş şu ifadelere yer verdi:
“Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, gerek eğitim gerekse siyasal tarihimize damga vuracak bir söz sarf ederek, “Türkiye’de 81 ilde 100 noktadaki meslek lisemize ekmek fabrikası kuracağız. Günlük 1 milyon ekmek üretim kapasitesiyle, o liselerin satış büfelerinde vatandaşlarımızı düşük fiyatlı ekmekle buluşturacağız.” açıklamasında bulunmuştur.
Yıllardır yoksul ve emekçi ailelerin çocuklarını meslek liselerine yönlendirenler, şimdi de pahalılığın, enflasyonun ve ekonomik krizin çaresini çocuk emeği sömürüsünde, ucuz işçilikte aramaktadır.
Pandemi sürecinde de meslek liselerini fabrika olarak kullanan, meslek liselerindeki öğrencilerin can güvenliklerini yok sayarak ve ağır sömürü koşullarında işçileştiren siyasi iktidarın toplumun sorunlarına sunabileceği bir çözüm kalmamıştır.
Tarım politikalarındaki yanlışlarda yıllardır ısrarcı olan, ekonomi politikasının toplumun geniş kesimleri üzerindeki yoksullaştırıcı etkisini görmezden gelen, ancak yandaş sermaye çevrelerine her türlü kaynağı seferber eden siyasi iktidar artık yanlış politikalarını ve bu politikaların yarattığı tahribatı kabul etmek zorundadır. Aksi halde Milli Eğitim Bakanı Özer’in bir ülkenin gençlerini ucuz iş gücü olarak gören sözleri skandal sözler olmanın ötesine geçecektir.
Evet, toplumun ucuz ekmeğe ihtiyacı vardır. Ancak bunun çözümü meslek liselerindeki gençlerin işçileştirilmesi değildir. Kaldı ki belediyelerin bu konudaki çabalarını sırf muhalif diye engelleyen bir siyasi iktidar gerçeği de karşımızda durmaktadır. Bu nedenle çözüm, bugüne kadar izlenen mevcut sosyal ve ekonomik politikaları terk etmek ve hayat pahalılığını ortadan kaldıracak planlı politikalar üretmektir.
Eğitim Sen olarak, Milli Eğitim Bakanı’nın gençlerimize ve öğrencilerimize verebildiği tek vaat olan işçileştirme vaadini kabul etmiyoruz. Gençlerimizin, öğrencilerimizin ucuz çocuk emeği sömürüsüne tabii tutulmasını ve bu yolla hayatlarına ipotek konulmasını kabul etmiyoruz. Milli Eğitim Bakanı Özer’e sesleniyoruz, gençlerimiz ve öğrencilerimiz yalnız değildir! Tüm örgütlü gücümüz onların bugünü ve yarını için vardır!”