ERDOĞAN’A MANİFESTO!!..
Soruyorum size sevgili okurlarım;
Dün kürsüye çıkıp, “dünyanın süper ülkesiyiz… Bu nedenle bütün ülkeler, parmak ısırarak Türkiye’yi kıskanıyor… IMF’den borç almıyor, borç veriyoruz… Yerli otomobil üretiminde seri üretime geçmek üzereyiz.. “ diyebilmiş olanlar, eğer ertesi gün aynı kürsüde: korona virüs salgınından dolayı ülkenin düştüğü mali, sosyal ve ekonomik sıkıntıyı gerekçe göstererek, açlık sınırının altında can çekişen vatandaşa hitaben; “BİZ BİZE YETERİZ…10 LİRA DA SEN KATKIDA BULUN” deyip IBAN numarası vermekte ise; toplumda inandırıcılığı kalır mı:))??!!..
..Ve aynı mantalite; “namazdan, niyazdan, zikirden, haktan, hukuktan, vicdandan, helalden, müminlikten, Müslümanlıktan, ezandan, Kur’an’dan, takvadan, tevazudan ve tevekkülden,” vaaz eyleyip, az ötede, 1100 odalı kaçak külliyede, cennet meyvelerinin tamamını bu dünyada tatmakla birlikte israfın dibine vuruyorsa; ihale yasasını 180 kez değiştirerek (?!) devletin emanet hazinesini yandaşı 5 müteahhide üleştirebiliyorsa; yüzlerce makam aracıyla, zırhlı araçlarla mekanize olmuş binlerce korumayla ve 15 özel uçaklarla, bir o kadar helikopterle havalanıp ülkesine tepeden bakmaktan başka, dişe dokunur bir değer katamıyorsa; toplum nezdinde inandırıcılığı kalır mı:))??!!..
Elbette ki kalmaz…
Gelinen nokta;
Derde deva olmaya, sorun çözmeye ve israfı önlemeye dair politika üretemez hale düşünce, gündem saptırmayı, ülkenin asıl meselelerini halı altına süpürmeyi ve bilhassa mukaddesatlar üzerinden iftiralarda ve ithamlarda bulunarak, karşıyı yaftalamaya kalkışmada sabıkasına alıştığımız “Külliye Rejim Anlayışı”nın bu defa her bakımdan duvara toslamış olduğunu göstermekte!!..
Sevgili okurlarım;
Bütün renkleriyle Ülkesine sevdalı bir ozan, bir yazan olarak, doğrunun tadını unutmuşa benzeyen “Külliye Rejim Anlayışı”nın kibirli duruşunu da aşarak; son bir kez daha vatandaşlık uyarımızı yapmamız gerekmekte…
“Erdoğan’a Manifesto” başlıklı dörtlüklerle yapacağımız uyarımızın yerine ulaşması temennisiyle sözü dizelere bırakmak istiyorum…
***
Erdoğan’a Manifesto
Kamuda, sarayda bunca israflar
Eğer son bulmazsa, boşa düşeriz
Delinmiş bütçeler, yanlış hesaplar
Islah edilmezse kışa düşeriz
***
Merkezden yerele olmazsa denge
Terazi bozulur sende ve bende
Rehber alınmadan yola gidende
Bağlı gözle sivri taşa düşeriz
***
Hesapsız gidişte olmaz istikrar
Her zaman ölçülü vermeli karar
Belirsiz olursa kâr ile zarar
İçinden çıkılmaz işe düşeriz
***
Elden gelir ise bize üç öğün
İşte siz o zaman figanı görün
Muhannete muhtaç olduğumuz gün
Canavar ağzında dişe düşeriz
***
Hukukla sevmeli ülkeyi seven
Hakta buluşmalı yeren ve öven
Devlette, millette biterse güven
Şüpheye, çamura, yaşa düşeriz
***
Ruh teslim olursa, öfkeye, kibre
Pusula şaşırır, yargıda ibre
Tahammül biterse muhalif fikre
Kör dövüşü bir savaşa düşeriz
***
Saparsa maazallah, vergide oran
İncinir adalet, incinir Kur’an
Baykuş tünemişse olmuştur viran
İşte o an son telaşa düşeriz
***
Zifiri geceye şeffaftır dersek
Aklı ve izanı inkâr edersek
Hakça paylaşmayı beceremezsek
Hep birden ağulu aşa düşeriz