Eskişehir ve Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen
Eskişehir’i yeni bir şehir haline getiren ekibin başında baş organizatör olarak görev yapan Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen için ne yazılsa azdır. Aşık İhsan’ının ölmez şiirlerinden biri de budur.
Gidiş iyi değil Böyle gidemez
Dur demenin zamanıdır dostlarım
Dur deyince durmayanın burnunu
Kır demenin zamanıdır dostlarım
…………………………………………..
Öyle şurda burda poz vere vere
Kimse kalkıp yırtınmasın boş yere
Sefalet var bunu görmeyenlere
Kör demenin zamanıdır dostlarım
Geçmiş devirlerde olduğu gibi
Davayı halletmez polisin cipi
Az da olsa memleketin sahibi
Var demenin zamanıdır dostlarım
Bu şiiri Âşık İhsanı 1965 lerde yazmıştır. O zaman bir ABD doları 15 TL dir. Şimdi ise 23.600.000 TL dir. Yılmaz Büyükerşen işte böyle bir süreçte Eskişehir’imizi boydan boya yenilemiş değiştirmiş Anadolu’nun ortasında adeta bir vaha haline getirmiştir. Enflasyon ortamında böyle bir işe girişmek ve başarmak gerçek anlamda bir MUCİZE dir. Aşık İhsani yaşasaydı her halde şu mısraları yazardı.
Mucize var bunu görmeyenlere
Kör demenin zamanıdır dostlarım.
Süleyman hocamızı kutlarım. Kadirşinas bir yazı yazmıştır. Tarihe not düşen bir yazı olmuştur. İnanmayan Eskişehir’e gidip bu mucizeyi bizzat görebilir ve yaşayabilir.
Anayasa Değişmelidir
1998 yılında Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesinde Uluslararası İlişkiler konusunda yüksek lisans ve doktora yapmış çok değerli Generalimiz Dr. Cihangir Dumanlı yeni Anayasa yapılabilir mi konusundaki yazısını lütfetmiş bize de göndermiştir. Yazısında özetle diyor ki: Bu yeni seçilen TBMM bir kurucu meclis değildir. O nedenle A dan Z ye yeni bir Anayasa yapamaz. Doğrudur. Bu düşünceye her Türk vatandaşı gibi biz de katılmaktayız. Ancak herkes her işe kendi gözlüğü ile bakarmış. Bana göre Anayasamızın 166.Maddesi eksiktir ve açık değildir. Anayasa çok açık bir dille yazılmalı herkes okuyunca ayni şeyi, anlamalıdır. 166. Maddede yer alan” Fiyatlarda istikrar” deyiminin fiyatlarda zam yapılamaz anlamında olduğunu Sayın Danıştay üyelerimiz daire başkanlarımız ve hatta DİDDGK Başkanı ve üyelerinin dahi ayni şeyi anlamadıklarını kararlarından çıkarıyoruz. Önce 166. maddeyi yazalım sonra da önerdiğimiz şekli yazalım. Ve Sayın Komutanımız Cihangir Dumanlı generalimize iştirak edelim.
NOT: Halen mevcut Anayasamızın 166. Maddesi şudur:
Ekonomik, sosyal ve kültürel kalkınmayı, özellikle sanayiin ve tarımın yurt düzeyinde dengeli ve uyumlu biçimde hızla gelişmesini, ülke kaynaklarının döküm ve değerlendirilmesini yaparak verimli şekilde kullanılmasını planlamak, bu amaçla gerekli teşkilatı kurmak Devletin görevidir.
Planda milli tasarrufu ve üretimi artırıcı, fiyatlarda istikrar ve dış ödemelerde dengeyi sağlayıcı, yatırım ve istihdamı geliştirici tedbirler öngörülür; yatırımlarda toplum yararları ve gerekleri gözetilir; kaynakların verimli şekilde kullanılması hedef alınır. Kalkınma girişimleri, bu plana göre gerçekleştirilir.
Peki bu maddenin neresine itiraz ediyoruz. Onun da önerilen şeklini yazalım.
Planda milli tasarrufu ve üretimi artırıcı, fiyatlarda istikrar ve dış ödemelerde dengeyi sağlayıcı, yatırım ve istihdamı geliştirici tedbirler öngörülür. Yatırımlarda toplum yararları ve gerekleri gözetilir; kaynakların verimli şekilde kullanılması hedef alınır. Bütçeler mutlaka DENK olarak hazırlanır ve TBMM ne DENK olarak sunulurlar. %5 veya daha fazla enflasyona yol açan iktidarlar/ hükümetler TBMM tarafından görevden alınırlar. Bu maddeyi böyle yazalım ve Anayasamıza yerleştirelim. Çok kısa zamansa düzlüğe çıkarız.
Prof. Dr. Sibel Göksel Hocamıza saygılarımla
Çok değerli hocamız asırlık çınarımız yüce meslektaşımız Prof. Dr. Siber Göksel doğruyu yazmıştır. Kutlarım. Laik eğitim sadece insanların kendileri için gerekli eğitim de demek değildir. Ayni zamanda İnsanlarımızın Cumhuriyetimizi ilelebet muhafaza ve müdafaa etmesi için gerekli olan eğitimdir. Vatan hainlerinden başka herkesi mutlu edecek bir eğitimdir. Laik eğitimden ve DENK bütçe yolundan ayrılmak vahimdir. Vahimin vahimidir.
Yazlıktan Kısa bir haber
Bizim Ayvalık’taki yazlıkta yıllardır bir midye dolmacımız var. Bu sene tanesi, kaç lira oldu diye sordum. 7.000.000 TL dedi. Aziz sen de mi zamcı oldun ne oluyor böyle dedim.
Bana hayatımda aldığım en büyük derslerden birini verdi. Dedi Ki abı seni Allah inandırsın midye dolmalarımız 150 kuruşa sattığım günlerde çok daha mutlu idik.
Bende Aziz dedim Ben de 10 TL ye muayene yaptığım günlerde daha mutlu idim. Paramızın çökmesi hepimizi çökertti dedim. Türk milletinin artık tek derdi var. Paramızın hızla bir buz gibi erimesi. Gökten yağmur gibi zamanların akmasıdır.
Op. Dr. Aytekin Ertuğrul
draertugrul@hotmail.com