Geleceğimiz, Çocuklarımız ve COVİD-19’un Psikososyal etkileri!
Hatay Psikologlar Derneği Başkanı Uzman Psikolog Gülşen Filazoğlu Çokluk: COVİD-19’un çocuklara yönelik psikososyal etkilerini içeren bir çalışma gerçekleştirdi.
Çalışmasında, “Şu an için pandeminin çocukların psikolojik sağlığını nasıl etkilediğine dair çok fazla araştırma yok” vurgusu yapan Hatay Psikologlar Derneği Başkanı Uzman Psikolog Gülşen Filazoğlu Çokluk şu görüşlere yer verdi:
“Dünyayı ve ülkemizi etkisi altında bırakan İçinde bulunduğumuz Kovid 19 salgını toplumda hiçbir ayrım yapmadan özellikle sağlık, sosyal ve ekonomik alanlarda yaşamımızı etkisi altına alarak direk ve dolaylı olarak yaşamımızın merkezi içerisinde yer almıştır. Kovid 19 özellikle hastalık, hastaneye yatma ve ölüm açısından yüksek risk altında kabul edilen 65 yaş üstü ve evlere kapanmak zorunda kalan 18 yaş altında olan çocuk ve ergenleri farklı yönlerde olumsuz şekilde etkilemiştir.
Ergenlerin küçük bir kısmı ağır vakalardan muzdarip olsa da, o yaş grubundaki hastalığa yakalananların çoğunun, daha hafif semptomlar yaşama ya da hiç semptom göstermeme eğiliminde oldukları görülmüştür. Bu süreç boyunca çocukların psikolojik sağlıkları çifte darbe almıştır. Öncelikle hastalığın kendisi ve bundan kaynaklı oluşan korku ve ikinci olarak ta çocukların okul ortamından ve arkadaşlarından uzaklaştırıldıkları kilitler. Özellikle dünyayı karamsar terimlerle görmeye yatkın çocuklar daha yoğun bir kontrolden çıkmış belirsizlik hissine ve bu durumunda yoğun bir endişe ve karamsarlığa sebebiyet vermiştir. Çoğu çocuk ve ergen den kendim için, ailem için korkuyorum? ya hastalanırsak dediklerini duyuyoruz. Şimdi yeni bir döneme başlarken daha fazla belirsizlik görüyoruz. Okul sürecinin nasıl olacağı, çocukların tekrar okula ve sosyal yaşantılarına uyum süreçleri ciddi bir problem olarak karşımıza çıkmaktadır.
Şu an için pandeminin çocukların psikolojik sağlığını nasıl etkilediğine dair çok fazla araştırma yok, bununla birlikte JAMA Pediatri’de yayınlanan bir çalışmada, salgının ortaya çıktığı Hubei eyaletindeki araştırmacılar, 2.330 okul çocuğundan oluşan bir örnek grubu duygusal sıkıntı belirtileri açısından inceledi. Bu araştırma sonucunda çocuklarda depresif belirtiler, kaygı ve umutsuzluk belirtileri bildirilmiştir. Bu belirtiler travmayı işaret etmekte ve bu süreç beraberinde bırakarak psikolojik dayanıklılığın olumsuz yönde etkilenmesine sebep olabilmektedir. Salgın sürecinin ekonomik boyutu da toplumu çok ağır şekilde olumsuz yönde etkilemektedir. Yapılan bir çok araştırmada ekonominin kötü olmasının çocukların ruh sağlığını olumsuz yönde etkilediği ve bu durumun ciddi anlamda zihinsel sağlık sorunlarını beraberinde getirdiği görülmektedir. Buna pandemi süreci de eklenince olumsuz etkiler ikiye katlanmaktadır. Burada güvenlik duygusu ağır bir şekilde zedelenmektedir ve bu duygu çok temel bir duygudur.
Çocuk ve ergenlerde bu noktada psikolojik dayanıklılıklarını güçlendirmek büyük bir öneme sahiptir. İçinde bulunduğumuz zamanın ihtiyacı çocukları dinlemek, anlamak güven vermekve sevildiklerini ve güvende hissetmelerini sağlamaktır. Ebeveynler, davranışlarında herhangi bir değişiklik olup olmadığını görmek için çocukları yakından izlemeli ve çocuklarla yapacakları duruma ve duygularına yönelik sohbetlerin endişeyi azaltacağını ve bu zor zamanların üstesinden gelmeye yardımcı olacağını akılda tutarak durumu hassas bir şekilde anlamalıdırlar. Ebeveynler çocuklarıyla kaliteli zaman geçirmeli, günlük programlarını düzenlemeli, zihinlerini krizden uzaklaştırmak için birlikte eğlenceli aktiviteler yapmalı, onları fiziksel aktivite yapmaya teşvik etmeli ve hobilerine yardımcı olmalıdır. Çocuklar mümkün olduğunca ebeveynlerine ve ailelerine yakın tutulmalı veya en azından olumsuz durumlarda (hastaneye kaldırılma veya ebeveyn veya çocuğun karantinaya alınması) düzenli temas sağlanmalıdır. Çocukların ekstra sevgiye ve ilgiye ihtiyacı olabilir. Anne ve babaların dikkat etmesi gereken en önemli noktalardan biride gerekli gördükleri durumda destek almak amacıyla ruh sağlığı uzmanlarına başvurmaları, COVID-19 salgınının uzun vadeli olumsuz psikolojik sonuçlarını önleyebilir. Unutmamak gerekir ki dünyanın geleceği, yeni neslimizi ne kadar güçlü ve dirençli yetiştirdiğimize bağlıdır.”