HAMOK’tan Osman Kavala davasına tepki: Dün Hukuk ve Adalet açısından tarihe geçecek kara bir gün yaşadık!
Kısa adı HAMOK olan Hatay Akademik Meslek Odaları Koordinasyon Kurulu dönem sözcüsü Cem Hüzmeli, Osman Kavalı davasını değerlendirirken, “Dün Hukuk ve Adalet açısından tarihe geçecek kara bir gün yaşadık” tepkisinde bulundu.
İş insanı Osman Kavala’nın gezi davasından müebbet hapse makum edildiği ve TMMOB Yönetim Kurulu Üyesi Yüksek Mimar Mücella Yapıcı, Mimarlar Odası Avukatı Can Atalay ve Şehir Plancıları Odası İstanbul Şubesi önceki Başkanı Tayfun Kahraman’ında aralarında bulunduğu 7 kişi hakkında 18’er yıl hapis cezası verilerek tutuklanmalarından dolayı yaptığı Basın açıklamasında, “Gezi Direnişi Davasında yargılanan tüm arkadaşlarımız da bizim yüz akımız ve onurlu tarihimizin bir parçasıdır” diyen Cem Hüzmeli verilen mahkumiyet kararına ilişkin şu değerlendirmeyi yaptı:
“Gezi davasının karar duruşmasında TMMOB Yönetim Kurulu Üyesi Yüksek Mimar Mücella Yapıcı, Mimarlar Odası Avukatı Can Atalay ve Şehir Plancıları Odası İstanbul Şubesi önceki Başkanı Tayfun Kahraman’ında aralarında bulunduğu 7 kişi hakkında 18’er yıl hapis cezası verilerek arkadaşlarımız tutuklanmıştır.
Arkadaşlarımız Gezi Parkında imar planlarına ve yargı kararlarına aykırı olarak başlatılan inşaat çalışmalarına meslek odalarının temsilcileri ve vekili olarak karşı çıkmışlardır. Anayasal haklarını kullanarak iktidarı yargı kararlarına, anayasaya ve yasalara uygun davranmaya davet ettikleri için hukuka aykırı delillerle, kurmaca iddianamelerle ve yargılama yapılmayan davalarla bu insanlar mahkûm edilemez.
Gezi; haksızlığa, adaletsizliğe, keyfiliğe, dayatmaya, baskıya karşı direnmenin adıdır. Bir parktan tüm ülkeye ve dünyaya yayılan kente, doğaya, yaşama sahip çıkanların umududur.
Hiçbir delile dayanmadan yeniden açılan bu dava ve verilen tutuklama kararı hukuksuzdur. Yaşanabilir çevre, kent, doğa için verdiğimiz mücadelede tutuklanan arkadaşlarımızın yanındayız. Onurlu mücadelemizi kararlılıkla sürdürmeye devam edeceğiz.
Gezi Direnişi nasıl ki bu ülkenin yüz akı ve onurlu tarihinin bir parçasıysa, Gezi Direnişi Davasında yargılanan tüm arkadaşlarımız da bizim yüz akımız ve onurlu tarihimizin bir parçasıdır.
Gezi’nin o görkemli haziran günlerinden öğrendiğimiz en büyük ders, birbirimizin elinden tutmanın, birbirimize sahip çıkmanın bizi ne kadar güçlü kıldığıydı. Bundan sonra da birbirimize sahip çıkmaya, arkadaşlarımızı, ağaçlarımızı, ormanlarımızı, şehirlerimizi korumaya devam edeceğiz. Çünkü biz Gezi’yiz, çünkü biz Halkız!
Bizler inanıyoruz ki; bu ülkeye bir gün demokrasi gelecekse, gücünü Gezi’nin “eşitlikçi, özgürlükçü ve barışçıl” birlikteliğinden alacaktır.”