Hatay Dişhekimleri Odası Başkanı Nebil Seyfettin: Laikliğe ve Cumhuriyet kazanımlarına sahip çıkan, temel insan hakları, demokrasi ve özgürlükten yana hareket edeceğiz!
Hatay Diş hekimleri Odası Başkanı Nebil Seayfettin, Dişhekimleri olarak Laikliğe ve Cumhuriyet kazanımlarına sahip çıkan, temel insan hakları, demokrasi ve özgürlükten yana hareket edeceklerini söyledi.
Hatay Dişhekimlerinin olağan genel kurulunda konuşan Başkan Nebil Seyfettin, özellikle sağlıkta şiddet yasasının bir an önce hayata geçirilmesini talep ederken, sağlık çalışanlarına şiddetin olmadığı güvenli çalışama alanları yaratılmasını istedi.
MESLEKTİ 15 YILINI DOLDURAN DİŞHEKİMLERİNE YEŞİL PASAPORT VERİLSİN
Hatay Diş Hekimleri Odası Başkanı Nebil Seyfetin konuşmasında şu ifadelere yerverdi:
“Sevgili meslektaşlarım;
23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramını kutluyor,
bu bayramı çocuklarımıza armağan eden Mustafa Kemal Atatürk’ü saygı, sevgi ve minnetle anıyorum.
Yönetim kurulu olarak bizler 18. çalışma dönemini bitirmenin huzurunu ve mutluluğunu yaşıyoruz. Meslek odalarının genel kurulları, çalışma dönemlerinde yapılanın, yapılmaya çalışılanın ve yapılamayanın anlatıldığı, sorgulandığı yani hesap verildiği platformlardır. Bugün bu sebeple huzurlarınızdayız.
Son iki yıllık yönetimimiz döneminde başlayan ve halen devam etmekte olan bir felaketle tanıştık. Küresel Covid-19 salgını sosyal ilişkilerimizi, işimizi, ekonomimizi kısaca tüm hayatımızı değiştirdi ve ne yazık ki pandemi sebebiyle birçoğumuzun yakını aramızdan ayrıldı. Pandemi süresi boyunca hayatlarını hiçe sayarak fedakarca çalışan sağlık çalışanlarına şükranlarımızı sunuyor ve vefat eden meslektaşlarımıza, sağlık çalışanlarımıza ve tüm yurttaşlarımıza Allah’tan rahmet diliyorum.
Pandemi döneminde tüm kurumlarda olduğu gibi odamızın alışagelmiş olduğu işleyişi değiştirmek zorunda kaldık. Odamızın yaptığı tüm çalışmaları, eğitim, panel, sempozyum ve benzeri toplantıları yüz yüze yapamadık. Web sitesi ve sosyal medya araçları ile toplantılarımızı yapmaya çalıştık.
Sayın konuklar, değerli meslektaşlarım,
Gerek ülkenin içerisinde bulunduğu ekonomi, siyaset, hukuk ve sağlık kriziyle birlikte gelen işsizlik, yoksullaşma ve adaletsizlik; gerekse anti-demokratik ve otokratik yönetim biçimiyle her alana yayılan bilimsellikten uzak, akıl dışı, özelleştirmeci ve rant merkezli uygulamalar yaşamın tüm alanlarında kendini gösterirken, meslek alanımızda da yoğun sorunlara ve tehditlere neden oldu.
Çok sayıda doğal ve kültürel varlıklarımızı, Cumhuriyetimizin değerleri ve demokratik kazanımlarımızı yitirme sürecinde hekim olarak koruma bilinciyle ve mesleki ilkelerimiz doğrultusunda savunma yaptık ve hukuk süreçlerini işletmek zorunda kaldık.
Politikalarımızı inşa ettik. Mesleki sorunlarımız ve toplumun somut ağız diş sağlığı sorunları üzerinden inşaa ettik.
Taleplerimizi öncelikle uzlaşı ve diyalog süreçleriyle dile getirdik. Bu süreçlerin tıkandığı durumlarda yasal ve meşru eylem biçimlerine başvurduk.
HİÇBİR KOŞULDA DEMOKRASİDEN VE ÖZGÜRLÜKLERDEN ÖDÜN VERMEYECEĞİZ
Hükümetlerin antidemokratik, meslek ve sivil toplum örgütlerini dikkate almayan kararlarına tüm gücümüz ve olanaklarımızla karşı koyduk. Demokrasi, laiklik ve insan hakları değerlerini siyasetimizin aracı değil kendi varoluşumuzun amacı saydık. Hiçbir koşulda demokrasiden ve özgürlüklerden ödün verilmesine razı olmadık.
İnsanlığın, ülkemizin, aydınlanmanın, özgürleşmenin, demokrasinin, adaletin ve hukukun üstünlüğünün mücadelesinde bileşen olduk. Sivil toplum örgütleri ve HAMOK gibi meslek kuruluşlarıyla bu temellerde sürekli olarak birliktelik içinde bulunduk. Bir bileşeni olarak içinde olmaktan büyük bir onur duyduğum ve 30 yıl önce 4 odayla başlayan; bugün 16 odayla devam eden bu önemli yapıya emek veren tüm arkadaşlara huzurlarınızda bir kez daha teşekkür ediyorum.
Meslek politikalarının oluşumunda meslektaşlarımızın yanı sıra; bilimsel kuruluşlarla, dişhekimliği fakülteleriyle ve ADSM bünyesindeki meslektaşlarımızla daima birlikte olduk.
Yönetim becerimizi, geçmiş 36 yılda olduğu gibi bugün de meslektaşlarına öğreten değil, onlardan öğrenen ve onlar için örgüt olma bilinciyle geliştirdik.
Temsili demokratik yapımızı ve katılımcı demokrasinin tüm norm ve ilkelerini yaşama geçirerek güçlendirdik.
Birliktelik içinde farklı olmayı ve farklılıklarımızla birlikte olma becerisini en zor koşullarda bile başardık.
Değerli basın mensupları,
Bu tür platformlarda yıllardır biriken ve çözüm bekleyen mesleki sorunlarımızdan kısaca söz etmek isterim: Son 10 yıldır dişhekimliği eğitimi alanında insan gücü planlaması ilkeleriyle bağdaşmayacak şekilde birbiri ardına dişhekimliği fakülteleri açılmış ve öğrenci kontenjanlarında kaygı verici artışlar yaşanmıştır. 2002 yılında 19 olan dişhekimliği fakülte sayısı bugün 104’e çıkartılmıştır (104 dişhekimliği fakültesinin 88’inde eğitim verilmektedir. Gelecek yıllarda diğer fakültelerde de eğitim başlayacaktır). 2005 yılında 960 olan dişhekimliği fakültesi kontenjanı; 2018’de 63 fakültede 4991 sayısına ve 2021’de ise 81 fakültede 8866 sayısına ulaşmıştır.
Akademik alt yapısı tamamlanmadan açılan dişhekimliği fakültelerinden mezun olan meslektaşlarımız, uzmanlık eğitimlerine yönelmekte, piyasada ucuz iş gücüne dönüşüp kamuda da özlük hak ihlalleriyle boğuşmaktadırlar. Bu gidişat ile giderek büyüyen işsizler ordusuna dişhekimleri de katılmıştır.
Muayenehanelere ek mali ve işgücü gerektiren işlemler her geçen gün artmaktadır.
Farklı Bakanlıkların denetim adı altında talep edilen birçok gereksiz uygulamaya son verilmelidir.
Sayıları gün geçtikçe artan genç meslektaşlarımızın istihdamını sağlamak için avukat ve eczacılarda olduğu gibi muayenehane sahipleri yanlarında ikinci bir dişhekimi çalıştırabilmesinin önündeki yasal engeller kaldırılmalıdır.
Yeni açılacak muayenehanelere uzun dönem faizsiz kredi imkânları KOSGEB vb. kuruluşlar destek sağlamalıdır.
Muayenehane, poliklinik ve merkez açabilmek için diğer meslek gruplarından istenmeyen fiziksel şartlar konusunda katı dayatmalar kaldırılmalıdır.
Dişhekimliği hizmeti veren çoklu çalışma birimlerinde “dişhekimi olmayan” kişilerin ortaklığına izin verilmemelidir.
Meslekte 15 yılını doldurmuş dişhekimlerine yeşil pasaport verilmelidir.
Sağlıkta KDV %1’e indirilmelidir.
Kamuda çalışan meslektaşlarımızın meşru olan özlük hakları artık verilmelidir. Performans sistemi sakıncalıdır ve kaldırılmalıdır. Ek ödeme ve döner sermaye adı altındaki ödemeler emekliliğe yansımalıdır.
Sağlık Bakanlığı Bilgi Merkezi (SABİM) motivasyon kırıcı, zaman kaybı ve mobing unsuru olduğundan kaldırılmalıdır. Merkezi Hastane Randevu Sistemi (MHRS) gözden geçirilmelidir. Diş tedavileri standart zaman diliminde yapılamaz. Kısa süreler ve çok sayıda hasta bakma baskısı kabul edilemez.
Pandemi süresince kamuda yaşanan sıkıntılardan ders çıkartılarak, artık yardımcı sağlık çalışanlarının açığı kapatılmalıdır.
Hastalarımıza yeterli süre ayırabildiğimiz, niceliği değil niteliği önceleyen sağlık sistemi,şiddetin olmadığı güvenli çalışma alanları yaratılmalıdır.
Sağlıkta şiddet yasası bir an önce hayata geçirilmelidir.
KARŞILIKSIZ BURSLAR SAĞLANMALI
Dünyada zor ve pahalı sayılan dişhekimliği eğitimini alan öğrencilerin eğitimine devlet katkısının zorunlu ve sosyal bir hak olmalıdır.
Karşılıksız burslar sağlanmalıdır. Dişhekimliği fakültelerimizde akademik kadro çağdaş ülkeler seviyesine getirilmeli ve eğitim alanlarındaki eksik fiziksel şartlar tamamlanmalıdır.
Değerli arkadaşlar,
Özelde ve kamuda çalışan dişhekimlerinin biriken sorunlarının çözümü için yıllardır uğraşan, mücadele eden sağlık meslek birlikleri muhatap alınmamış ve hala alınmamaktadır.
Maalesef sorunun asıl kaynağı olan karar vericilerin insafına kalmış durumdayız.
Sağlıkta yaşadığımız bu sıkıntılarla birlikte, ülke olarak da değer yargılarımız erozyona uğramıştır.
Liyakatin bir kenara atıldığı, tarafsız olması gereken hukukun taraf olduğu,
Kabalığın nezakete, niteliğin niceliğe tercih edildiği,
Kendinden olmayanın zulüm görmesine sessiz kalındığı,
Sivil toplum kuruluşlarının ötekileştirildiği, doğa talanının sıradanlaştırıldığı ve biat kültürünün ödüllendirildiği bir dönemle karşı karşıyayız.
HİÇBİR YERE GİTMEDEN GERİ ADIM ATMAKSIZIN ŞİFA DAĞITMAYA DEVAM EDECEĞİZ
Biz ülkemizin yetişmiş insanları olarak; sağlıklı olma halinin toplumun sağlıklı olması halinden bağımsız olmadığını düşünüyoruz!
Özelde mesleğimiz ve genelde Ülkemiz ve Halkımız için söylenecek daha çok Sözümüz var.
Yıllardır durduğumuz yerde, Hiçbir Yere Gitmeden; şifa dağıtmaktan, haklarımızı talep etmekten ve doğruları söylemekten bir adım bile geri durmayacağımızı tekrar hatırlatmak istiyorum.
Türk Dişhekimleri Birliği’ne bağlı bir oda olarak bundan önce olduğu gibi bundan sonrada örgütümüzün insana, insan sağlığına, hekimlik mesleğine, meslektaşlarımıza karşı olan ve tarihsel süreçte gelişen evrensel meşruiyeti ile görevimiz haline gelen değerlerimizi koruma ve geliştirme işimize her zamankinden daha güçlü bir şekilde sarılacağız.
Hekim emeğine saygılı, meslek ahlakı ve onuruna bağlı, bilimsel ve akademik çalışmaları destekleyeceğiz.
Dişhekimlerinin, ekonomik ve sosyal haklarını korumaya kararlıyız.
Laikliğe ve Cumhuriyet kazanımlarına sahip çıkan, temel insan hakları, demokrasi ve özgürlükten yana hareket edeceğiz.
Kısacası anayasadan ve kanunlardan gelen yetkimiz ve üyelerimizden aldığımız güçle adımıza ve mesleğimize sahip çıkma kararlığındayız.
Mesleğimizin ve meslektaşlarımızın genel menfaatlerini halkımızın ve ülkemizin genel menfaatlerinden ayrı tutmadan savunacağımızı, sadece birliğimize karşı değil kamu yararını savunan tüm meslek birlikleri ile dayanışma içinde olacağımızı ifade etmek isterim.
Sevgili meslektaşlarım,
Bu iki yıllık süreç içerisinde yapılanlar sadece oda yönetiminin değil öncelikle tüm seçilmiş organların, oda komisyonunda çalışan meslektaşlarımızın, ilçe temsilciliklerimizin ve etkinliklere katılarak bizleri yalnız bırakmayan, görüş ve eleştirileriyle daha iyiyi, daha güzeli arayış uğraşına katılan tüm meslektaşlarımızın eseridir.
Genel kurula katılarak demokrasimize, geleceğimize ve mesleğinize sahip çıktığınız için hepinizi kutluyorum. Ülkemiz ve mesleğimiz için güzel yarınlar görmeniz dileğiyle sevgi ve saygılarımı sunuyorum.”