Hatay İl Sağlık Müdürü Dr. Mustafa Hambolat’tan 18 Kasım Dünya KOAH günü mesajı: COVID-19 hastalığı riskini KOAH hastalarında 5 kat arttırıyor!
Hatay İl Sağlık Müdürü Dr. Mustafa Hambolat, KOAH hastalarında COVID-19 daha sık görülmemekle beraber ağır COVID-19 hastalığı riskinin KOAH hastalarında 5 kat arttığına dikkat çekti.
Hatay İl Sağlık Müdürü Dr. Mustafa Hambolat 18 Kasım Dünya KOAH günü dolayısıyla yayınladığı mesajında şu ifadelere yer verdi:
“Dünya KOAH Günü farkındalık çalışmaları ülkemizin de içinde bulunduğu 100’den fazla ülkede yapılmaktadır. Bu yıl Dünya KOAH Günü 18 Kasım 2020 olarak belirlendi. Hedefimiz KOAH’ın her yıl daha fazla kişi tarafından bilinmesi ve risk faktörü taşıyan kişilerin sağlık kuruluşlarına başvurmalarını sağlayarak yaşamlarını daha kaliteli sürdürmelerini sağlanmasıdır.
Kronik (müzmin) Obstrüktif (tıkayıcı) Akciğer Hastalığının kısaltılmış ismi olan KOAH, zararlı toz, gaz ve parçacıkların solunması sonucu hava yollarında ve akciğerlerde gelişen mikrobik olmayan iltihabın neden olduğu, hava yollarının daralması ve tıkanması ile sonuçlanan genellikle ilerleyici özellikte fakat önlenebilir ve tedavi edilebilir bir akciğer hastalığıdır.KOAH’ın görülme sıklığı dünyada 40 yaş üstü yetişkinlerde ortalama %11.7, Türkiye’de ise bölgesel değişiklik göstermekle beraber %19.1’e çıkan oranlarda bildirilmiştir.
Türkiye’de solunum sistemi hastalıkları ölümler, ölüm nedenleri arasında üçüncü sıradadır ve bu ölümlerin % 45,6 kadarı KOAH nedeniyle olmaktadır.
KOAH gelişimi için tüm dünyada en yaygın görülen risk faktörü tütün ürünlerine (sigara, nargile, puro, ısıtılmış tütün ürünleri) maruziyettir. Çevresel tütün dumanı maruziyeti de KOAH gelişimine etki etmektedir. Akciğer gelişiminde yetersizlik ile ilişkili hasta faktörleri (düşük doğum ağırlığı, çocuklukta sık geçirilen solunum yolu infeksiyonları), sağlıkta eşitsizlik, başta biyomasa (odun, tezek, benzeri yakıt) bağlı ortaya çıkan iç ortam ve dış ortam hava kirliliği, tozlu, dumanlı işyerlerinde çalışma diğer risk faktörleridir.
KOAH’da en sık görülen yakınmalar nefes darlığı, öksürük ve balgam çıkarmadır.
KOAH’ın tanısı, basit ve ağrısız bir test olan “nefes ölçüm testi” ile kolayca konabilmektedir. KOAH’ın erken tanısı, hastalığa bağlı sakatlık ve ölüm oranlarını azaltacaktır.
KOAH tanısı konulan kişilerin sigara kullanımını bırakmaları, zararlı toz, gaz dumanından, hava kirliliğinden ve zararlı etkileri kanıtlanmış olan elektronik sigara kullanımından uzak durmaları gereklidir.
KOAH tedavisinde nefes açıcı özellikte “inhaler” olarak adlandırılan solunum yolu ile uygulanan ilaçlar ile hava yollarındaki daralmanın ve yangının önüne geçilmesi amaçlanmaktadır. Solunum yetmezliği olan KOAH’lı hastalarda evde oksijen tedavisi ve/veya evde solunum cihazı tedavisi gibi tedavilere ihtiyaç olabilmektedir.
Hastalığın kötüleşmesi ve seyrini etkileyen, hatta ölümlere neden olan ataklardan ve zatürreden korunmak için grip ve zatürre aşılarının yaptırılması ve nefes yoluyla alınan ilaç tedavilerinin düzgün uygulanması gerekir.
Bu tedavilerin yanı sıra fiziksel aktivitenin ve gerekirse akciğer rehabilitasyonu uygulanması hastaların günlük yaşamlarının daha kaliteli hale gelmesini sağlar.
Türkiye’de ilk COVİD-19 vakasının bildirilmesi ile beraber ülkemiz de pandemi sürecine girmiştir. Bu süreçten hayatın tüm alanlarında olduğu gibi kronik hastalığı olan hastalar ve onlara bakım veren sağlık merkezleri de etkilenmiştir.
KOAH hastalarında COVID-19 daha sık görülmemekle beraber ağır COVID-19 hastalığı riskinin KOAH hastalarında 5 kat arttığı bildirilmiştir. KOAH hastaları da toplumun tüm bireyleri gibi COVID-19’a karşı standart kişisel koruyucu önlemleri almalıdır.
KOAH hastalarında temel hedef; hastalığın mevcut idame tedavisinde değişiklik yapmadan (pandemi öncesinde kullanılan KOAH ilaçlarına aynı şekilde kullanmaya devam ederek) stabil halde tutabilmektir. Oksijen ve ev solunum cihazı tedavilerine de aynı şekilde devam edilmelidir.
KOAH atak ile ilişkili yakınmalar, COVID-19 enfeksiyonunda da görülebilir ve bu nedenle doğru tanı gereklidir.
Yapılan çalışmalarda, pandemi nedeniyle yüz yüze klinik ziyaretlerin azaldığı tespit edilmiş, aynı şekilde pulmoner rehabilitasyon programlarının kesintiye uğradığı gözlenmiştir. KOAH hastaları alevlenme dönemlerini evde geçirmeyi tercih etmişlerdir. Bu süreçler için tele sağlık ”uzaktan ya da online” sağlık uygulamaları geliştirilerek KOAH hastaları desteklenmektedir.
MASKENİZİ TAKIN, MESAFENİZİ KORUYUN, HAYAT SİZDEN UZAKLAŞMASIN! “