Hatay ilimizin önemli ilçelerinden birisi olan Reyhanlı ilçesi hem dış ticaret, hem tarım açısından önemli bir yerdedir. İlçe verimli toprakları olan Amik Ovasının içindedir, aynı zamanda Ortadoğu’ya açılan Cilvegözü sınır kapısı bulunmaktadır.
Reyhanlı Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Necmettin Zaroğlu ile Reyhanlı’nın tarımsal konularını, yine Reyhanlı’nın bir türlü aktif hale gelmeyen sınır kapısı Cilvegözü sınır kapısı ve dış ticaretini konuştuk. Necmettin Zaroğlu özellikle Amik Ovası tarımının Devlet tarafından desteklenmeden ve Cilvegözü sınır kapısının lojistik ticarete açılmadan ekonomisinin düzelmeyeceğini ifade etti.
Yine Amik ovasında seracılık yapan Hasan Cüneydioğlu ve patates, soğan üreticisi Mehmet Cüneytoğlu ile görüştük. İki üretici bu sene don ve kuraklıktan ötürü üretimde zarar ettiklerini, gelecek yıl üretim yapabilmek için devletin desteğine ihtiyacı olduğunu söylediler.
NECMETTİN ZAROĞLU ( REYHANLI TİCARET VE SANAYİ ODASI BAŞKANI)
Bölgemiz iki önemli sektörden bir araya gelmekte, bölgemizin lokomotif sektörleri başta tarım, daha sonra dış ticaretten oluşmaktadır.
Tarım bu sene sancılı bir dönem geçirmiştir, yaşamış olduğumuz iklimsel değişiklikler olarak; özellikle kış mevsiminde yaşadığımız don olayı ve kuraklık üreticileri ciddi şekilde sıkıntıya sokmuştur. Yine bölgemizin endüstriyel bitkilerde pamuk, buğday, mısır, soğan ve patateste üretim aşamasında maliyet girdileri olarak, sorunlar yaşadık. Hükümetimizden almış olduğumuz sübvansiyon kredilerde, destekleme girdilerinin altında rakamların olması üreticiyi üretemez hale getirmiştir. Bizler elimizden geldiğince bağlı olduğumuz çatı kuruluşu odalar, borsalar birliğine raporlar hazırlayıp, bölgemizdeki sıkıntılarımızı kendilerine aktardık. Yine bölgemizin bu durumunu sayın valimize, bölge milletvekillerine, tarımsal anlamda yaşadığımız sıkıntıları anlatmaya çalıştık. Maalesef üretim döneminde üretimi korunması için bir takım tedbirler alınması gerekirken, ithalata bu dönemde yüklenmeler oldu, bu da üreticiyi yine ciddi sıkıntıya soktu. En azından üretim hasadı döneminde ithalata yasak getirilmesi veya fon uygulaması getirilmesini anlattık. Neticede bu söylediklerimiz gerçekleşmedi, saydığım bütün ürünler ekonomik anlamda bir değer kazanmadı. Üretici açık verdi, bölge ciddi bir şekilde sıkıntı içindedir. Yine bunun çözümü, devlet ve hükümetimizde olduğunu ifade ediyoruz.
Yine bölgemizin dış ticareti ile ilgili düşüncelerimi söylemek istiyorum:
Bölgemizin 2011 yılı sonrası yaşadığı sıkıntılar ve cilvegözü sınır kapısı ticarete kapandı. Sınır kapısında insanı yardımlar altında ticaretimizi devam ettirmeye çalışıyoruz. Bölgede özellikle lojistik firmaları, kendi göbeklerini keserek, alternatif güzergahlar buldular, bunlar Türkiye Cumhuriyetleri, Avrupa ve Ro Ro gemileriyle Mısır’a ve buradan Suudi Arabistan, bu da namlu fiyatlarıyla ilgili ek bir küflet getirmiştir. Yine bu firmalar Eximbank’tan finansmana erişimde çok ciddi sıkıntılar yaşamışlardır. Bu sorunların çözümünde bizler ulaştırma bakanlığı, yine bölge ticaretine katkı sağlamak amacıyla çatı kuruluşumuza, finansmana erişim sıkıntılarda yaşadıklarımızı, güzergah noktasında taleplerimizi ilettik. En son Ortadoğu coğrafyasında, Aralık ayındaki barış ortamında Suriye Arap Cumhuriyetindeki cilvegözü sınır kapısının açılması tekrar gündeme geldi. Bu noktada insanlar bir beklenti içindeler, bu sınır kapısının bir an önce açılması gerektiğini, gümrük kapısı açıldıktan sonra bu bölgedeki insanlar sadece Suriye değil, bütün Arap yarım adasını kapsayacak hacminin olduğu Cilvegözü sınır kapısından ticarete devam etmek istediklerini, söylediler. Neticede İstanbul’dan sonra lojistik firmalarımız, Mersin, Hatay ikinci il aşamasındayız. Bu bölge lojistik anlamda ekonomiye katma değer sağlamaktadır. Yine bunun çözümü için odalar birliği üzerinden Gümrük A.Ş. 750 kapasiteli tır parkı inşaatımız başladı. Kısa sürede lojistik firmalarımıza yönelik, tır parkı hayata geçmesine vesile olacağız. Yine cilvegözü sınır kapısında bu barış ortamı gerçekleştirdikten sonra sınır bölgesinin en uzunu Hatay’da, aşağı, yukarı 300 kilometre sınırımızı kapsamaktadır. Bu sınır kapısında üç tane sınır kapısının Yayladağı, Cilvegözü ve Zeytin Dalı, kapısından oluşmaktadır. Suriye’deki iş insanlarının en fazla ticareti cilvegözü sınır kapısından yapmak istediklerini, bu sınır kapısının aktif hale gelmesi için fiziki yapısında bir takım değişiklik yapılmasını, bu değişiklikler cihazı, idari bölümler, ambarlardır, bununla ilgili ticaret bakanlığından gümrük kapısının aktif hale gelmesini daha sonra normalleşme sürecinde buradaki lojistik firmalarının ciddi şekilde sıkıntı yaşayacağını ve 14 Arap ülkesinin giriş noktasının burası olması hesabı ile hükümetimizden destek beklediğimizi ifade etmek istiyorum.
ŞİMDİ CİLVEGÖZÜ’NDE TIRLAR, GİRİYOR, TAMPON BÖLGEDE SURİYE TIRLARINA YÜKLÜYOR, BİZ TRANSİZ GÖNDEREMİYORUZ.
Yıllardır cilvegözü’ne bir tır parkının yapılmaması, tır şoförleri yollarda ve hiçbir sosyal donatıları olmayan araçların içinde yüzyılımıza yakışmayacak şekilde mağdur edildiklerini görebilirsiniz. İfade ettiğim bu tır parkının sosyal ihtiyaçlarını karşılamak adına, çalışmalarımız var, bunun yetersiz olduğunu, buradaki lojistik firmalarının nefes alabilmeleri için gümrük kapısının transit ticarete açılması için ticaret bakanlığı, içişleri ,ulaştırma bakanlığından, ortak görüş belirlenerek bir an önce aktif hale gelmesini söyledik. Yine şu anda gümrük kapısından yapılan iş bizim tırlarımızdan, tampon bölgede Suriye tırlarına aktarma yapılarak sürdürülüyor, bizim talebimiz ise transit olarak direk Suriye’ye, Suriye’den diğer Arap ülkelerine gitmesini devletimizden ve hükümetimizden beklediğimizi ifade etmek istiyorum. Ayrıca yeni bir 750 tırlık bir park yapılmaktadır. Valimize ve bakanlığımıza teşekkür ederim.
HASAN CÜNEYDİOĞLU (DOMATES, SOĞAN ÜRETİCİSİ)
PAZAR BULAMADIĞIMIZDAN ZARAR ETTİK.
Her çiftçi gibi bizde zarar ettik. Ektiğimiz ürün don olayından ötürü tarlada kurdu. Bundan sonra bir daha ektik, bu kez de yine tarlada kaldı, çünkü Pazar bulamadık ve satamadık. Devlet bize Pazar bulmalı ve bu sıkıntıları aşmaz isek üretimi sürdürmemiz mümkün değildir. Bizim bu köyde akrabalarımız onbin dönüme yakın ekim yaptı, her çiftçi 5 ile 10 milyon zarar etti. Bu sene devlet yardım etmesi gerekir, çiftçi kendi imkanları ile yine ekmeye çalışıyor, ektiklerimiz pazara gitmezse Pazar fiyatları yükselecektir. Bizim zararımız sadece mahsul değil, seramızın naylonları büyük zarar gördü, şu parçalanan yapmaya kalksak sadece naylon 650 bin liraya mal olmaktadır. Devlet yardım ederse çiftçi eker, halkımızda bizim ürünlerimizi ucuza alır.
MEHMET CÜNEYTOĞLU (PATATES, SOĞAN VE FISTIK ÜRETİCİSİ)
İTHAL YAPILDIĞI İÇİN BİZİM ÜRÜNLERİMİZ SATILMADI.
Çiftçinin zarar etmesi hükümetin tarım politikalarının yanlışlığından ötürüdür. CKS’ye göre destek veriliyor, bu yanlıştır. Üretime göre verilmelidir. Yine üretim aşamasında hemen bir ithal durumu doğmaktadır. Biz hal yasasını istiyoruz, bizim ürünlerimiz devletin eliyle satılsın istiyoruz. Örnek ÇUKOBİRLİK, SÜMERBANK, TOPRAK MAHSULLERİ OFİS malımızı alırsa tüccara karşı bizim elimizi güçlendirir. Biz bu sene zarar ettik, kredi kartlarımız patladı, bankalarımız patladı, çiftçi olarak boğulmak üzeriyiz, elektrik paralarını ödeyemez duruma geldik. Yani biz üretimi sürdürmek istiyoruz, bunun için devlet desteğine ihtiyacımız vardır. Patates olarak 3 bin 500 ton mal üretmişim, ton başına benim maliyetim 30 bin liradır, benim maliyetin 3, işçi, komisyon gibi giderler 2 lira, ben 5 liradan satarsam zararımı kim karşılayacaktır? Bizim malımız ithal olduğu için satılmıyor, milletimiz ise çok ekildiğini sanmaktadır? Devlet bana teşvik verse, üç lira patates maliyeti, 5 liraya satar ve kilo başına 2 lira bana yeter, yeter ki devlet bize el atsın!
HÜSEYİN GÜLER
REYHANLI
