Hatay’daki Muz üreticileri: Önümüzü göremiyoruz!
Hatay’ın, Arsuz ilçesi Üçgüllük Mahallesi merkez olmak üzere Hassa, Kırıkhan ve Reyhanlı ilçelerinde de muz üretimi yapan çitçiler önlerini göremediklerini söylediler.
Muz üretimin tarihi çok eski değil ama muz üretimi yaygınlaştı. Muz üreticileri üretim anlamında ve pazar anlamında sıkıntı çekmediklerini ancak zaman içinde girdilerle, Muz’un fiyatlarının aynı seviyede gitmediğinden Muz’daki kazançlarının her yıl düştüğünü ifade ettiler.
Hatay’da bin dekara yakın Muz üretimi yapılırken, Dekar başına 6 veya 8 ton Muz alındığını ifade eden üreticiler, “Muz üretiminde sıkıntımız yok ama 12 liradan satılan muz bizi kurtarmıyor. Muzun fiyatının en az 20 lira olması gerekir” talebinde bulundular.
Muz üreticileri, Bir dikkat çektikleri ise kendilerinde muzun kilosu 12 lira ama marketlerde 25 lira olduğunu belirttiler. Muz üreticileri üretiyor, emek veriyor, 12 lira market ise emek vermeden aynı parayı kazanıyor, bunun bir uygun çözümü olması gerektiğini düşünüyorlar.
Hatay’da muz üretimi iki yıl önceye kadar her yıl üretim alanları ve üretim sayısı arttığını ama son yılda üretim alanlarının daraldığını, üretici sayasının durduğunu belirtiyorlar. Bunun nedenlerini de : Sera yapımında kullanılan demirin, naylonun fiyatlarının çok yüksek olduğunu bu yüzden yeni seraların yapılmadığını belirtiyorlar.
Muz üreticileri Devletin desteklenmesi, planlama yapılması halinde Muz üretiminin artacağını ve gençlerin kendi topraklarında kalarak üretim yapacaklarını da belirtiyorlar.
MUZ ÜRETİMİ GÜZEL AMA ZOR YANLARI DA VAR
Muz Üreticisi Alper Can Satmaz, “Muz Üretimi Güzel Ama Zor Yanları da Var” diyerek şunları söyledi:
“Biz bu işin içine yaklaşık 4 yıl önce girdik. Muz bahçenin onarımı, bakımı açısından zor bir iştir. Gübrelemede azot, fosfor ağırlıkta oluyor, bizim ekimlerimiz Eylül ve Mart aylarında yapılmaktadır. Üçgüllük Hatay’ın muz üretim merkezi devam ediyor ama demir ve diğer fiyatların artması ile üreticilerimiz zorlanmaktadır. Muz fiyatları da fena sayılmaz daha iyi olursa mutlu olacağız. Muz üretimi güzel ama muz hastalıkları ve yeteri bakım yapamadığımız zaman üzülüyoruz. 12 Ay biz buna emek veriyoruz, kendi yetiştiği zaman arkasından yavrusu gelmektedir.
Muzlarda fazla nemden kök hastalığı oluşmakta, bunun çözümü kimyasal yerine havalandırma ile giderilmelidir. Çok şükür seramızda büyük hastalığı rastlamadık, hastalıkların çoğu Anamur ilçeden gelen fidelerden gelmektedir, biz üreticiler olarak, sertifikalı fideler tercih ediyoruz. Zararlı olarak unlu bit ve kırmızı örümcek hastalığı ve onları da hem kültürel, hem kimyasal olarak sulama, havalandırma ile kapatıyoruz. Bizim ilçemiz kültürel ve üretim açısından muz üretimini kavradı diyebilirim.
Devlet bize dekar başına destek veriyor ama yeterli gelmiyor. Devlet bize destek verirse daha ilerleriz, daha iyisini yaparız. Bizim girdiler üç kat arttı ama muz üç kat artmadı.”
PAZAR SIKINTIMIZ YOKTUR
Pazar sıkıntılarının olmadığını söyleyen Sercan Satmaz ise şu ifadelerde bulundu:
“Biz 2007 yılından bu yana bu işi yapmaktayız. Ortalama dönüm başına 6 ile 8 ton muz almaktayız. Bu işi yapmaktan memnunuz ama zamlarda biraz sıkıntıya girdik, ne yapalım? Ziraat Bankasının desteği ile muz üretimi daha iyi yönde gelişebilir. Devletimizden kredi ve teşvik beklemekteyiz. Pazar sıkıntımız yok talebin üçtebirini bile karşılayamıyoruz. Müşteri ayağımıza kadar geliyor ve parasını peşin vermektedir. Bundan sonra devletimiz destek verirse muz üretimini büyütmeyi düşünüyoruz.”
BİZLER ÖNÜMÜZÜ GÖREMİYORUZ VE BIKINTIDA ALTINDA EZİLİRİZ
Mehmet Doymaz, önlerini göremediklerini ve bir sıkıntıda altında ezilebileceklerine dikkat çekerek şunları dile getirdi:
“Biz muz seralarını kurmaya başladığımızda 20 bin lira civarındadaydı. Dekar başına bu kadar sera masrafı ve muzun fiyatı o zaman bin yüz lira idi. Şimdi bir muz serası kurmak 300 bin ile 350 bin liradır. Artış çok yüksektir. Şu anda muz fiyatı üreticiden 12 liradan alınmaktadır. Seralar için yüzde elli bir destek verilmekte, bu iyi ama demir ve diğer maliyetler çok arttı. İnsan yarınını bilmiyor, önümüzü göremediğimizden bir büyük sıkıntı bizi ezer ve perişan eder. Yani bu girdi fiyatlarının bir türlü durdurulması ve bizim üretime devam etmemiz gerekiyor.”
ÜRETİCİ SATIŞI İLE MARKET SATIŞINDA UÇURUM BULUNUYOR
Ahmet Özer, Üretici satışı ile Market satışındaki uçuruma vurgu yaparak düşüncelerini şöyle aktardı:
“Ben muz üreticisiyim ve bütün muz bahçesinin bakımını ben yapmaktayım. Kolay değil ama insan bunu yapmaktan da zevk alıyor. Üç-dört yıl bu işin içindeyiz ama çalışmalar bayağı zorludur, çünkü muzun işi kolay değil, biz ustalarımızdan eğitimini alıyoruz, eğitimini iyi almazsak muzu çürütebiliriz. Girdi sıkıntılarımız var, bekliyoruz ve düzeleceğini düşünüyoruz. Devlet desteğini bekliyoruz ama elimizden geldiğince üretimi artıyoruz.
Muzu biz iç piyasaya pazarlıyoruz, iç piyasa dediğim Ankara-İstanbul gibi yerlere ama iç piyasanın ihtiyaçlarını karşılanmıyor. Buradan koparıyoruz, sarartma depolarına gidiyor, birkaç gün kaldıktan sonra sararıyor ve müşterimiz ayağımıza kadar gelip, alıp gidiyor. Muzun fiyatı şu anda bizim bahçeden 20 liraya alınması gerekir ki ayakta kalalım. Muz şu anda 13 liradan veriyoruz, giden sene beş, beşbuçuk idi iyi sayılırdı ama şimdi kurtarmıyor. Yıl bazında 20 lira muz fiyatı ile yola devam edebiliriz. Seraların devam etmesi için 20 lira olması gerekir, ancak bu günkü fiyatlarla devam etmez. Seralar giden senelerde ayda üç sera kurulurken şimdi durdu ama seralar kuruldu, bu üretim sürecektir. Biz başladığımızda maliyetler düşük ve kar ediyorduk. Şimdi durdu nedeni ise o zaman seranın maliyetini 5 yılda ödeyebiliyorduk, şu an seranın maliyeti 350 bin bu maliyeti bu gün ancak 8-9 yılda ödeyebiliriz. Bu bizim belimizi büküyor ve bu şekliyle daha da büyütüp, geliştiremiyoruz. Şu anda seralarımız harika destekler biraz artarsa daha da güzel olur. Pazar sıkıntımız yok ama aracı bizden fazla kazanıyor. Ben 13 liraya satıyorum, market 25 liraya satmaktadır. Benim de belimi büküyor, tüketicinin de belini büküyor, gönül ister ki muz fiyatları daha da düşsün girdi fiyatları düşsün ve aynı şekilde markete de bu şekilde yansısın.
Bizler Genç girişimciler büyük zevkle bu işi yapıyoruz. Köyden ayrılmak istemiyoruz. Hayvancılıkta yapıyorum ama önümüzü göremiyoruz. Şu anda iyi durumdayız, iki yol sonra ne olur muamma! Girdi maliyetleri düşer, tüketici bu muzu daha kaliteli yemeye başlar, yani kısaca girdimiz düşürülsün, devletin girdiler konusunda bir desteği olsun biz yolumuza bu günden daha kararlı devam ederiz.”
HÜSEYİN GÜLER