Hataylı Firmalar, Hataylı Milletvekillerinin ilgisizliğine isyan etti: Suçumuz Hataylımı olmak?
Hatay’lı firmalar Hatay Gümrüğünden ithalat izni verilmemesinden dolayı Hatay’ın Milletvekillerine adeta isyan etti.
“Suçumuz Hataylımı olmak?” eleştirisini yönelten firmalar, Gaziantep, Kahramanmaraş, Ankara ve İstanbul firmalarına Hatay gümrüğünden ithalat izni verilirken, Hataylı firmaları izin verilmediğine dikkat çektiler.
12 yıl aradan sonra Hatay Cilvegözü Gümrüğünden metal hurda ithalatı yapılmasına izin verildi.
Ticaret Bakanlığı’nın, Suriye’den metal hurda ithalatı yapılmasına onay vermesi, Hataylı firmalara ise onay vermemesi tepkilere yol açtı.
Bakanlığın çifte standardına tepki gösteren Hataylı firmalar, Gazetemiz aracılığıyla şu görüşleri dile getirdiler:
“Kendi şehrimizdeki gümrüğümüzden bize transit ticaret ithalat izni verilmiyor. Bizim, Gaziantep, Kahramanmaraş, Ankara ve İstanbul’daki firmalardan ne eksiğimiz var? Suçumuz Hataylı olmak mı? Bunu anlamakta güçlük çekiyoruz ve feryat ediyoruz, sesimizi duyuramıyoruz!
Hatay Milletvekilleri, Valimiz Mustafa Masatlı beyefendi, Kaymakamlarımız, belediye başkanlarımız, Ticaret Odaları Başkanları, sivil toplum kuruluşu temsilcileri, sizlere sesleniyoruz; Suriye ile transit ticaret ithalat izni için firmalarımızı Gaziantep, Kahramanmaraş, Ankara ve İstanbul’a mı taşıyalım. Bunu mu istiyorlar? Eğer Hataylı olmak artık suç sayılıyorsa, transit ticaret ithalat izni alabilmemiz için Hatay’dan ayrılmamız gerekiyor demektir.”
HATAY MİLLETVEKİLLERİNİN VİCDANI SIZLAMIYOR MU?
Yapılan bu haksızlığa ve çifte standarda seyirci kalan ve çaba dahi göstermeyen 10 Hatay Milletvekillerine tepki gösteren Hataylı firmalar tepkilerini şöyle dile getirdiler:
“Gaziantep, Kahramanmaraş, Ankara ve İstanbul’daki firmalara Hatay Gümrüğünden transit ticaret ithalat izni verilirken, senin kendi şehrindeki firmalara bu iznin verilmemesine hiç mi vicdanınız sızlamıyor? Her fırsatta çıkıp, ‘Hatay bizim şahsi meselemiz’ diye konuşmak kolay, önemli olan Hataylıların uğradığı haksızlığa müdahale etmektir. Ayrıca bize iş imkanı sunulmazsa, izin verilmezse, nasıl toparlanacağız, ayağa kalkacağız? Çok zor durumdayız, her şeyimizi kaybettik, bize kendi milletvekilimiz ve büyüklerimiz sahip çıkmazsa kim sahip çıkacak?”