İNŞAAT MÜHENDİSLERİ ANTAKYA’DA İNCELEME YAPTI: ASİ NEHRİ VE AMİK OVASI ÜZERİNDEKİ YAPILAŞMA EN ÖNEMLİ SORUN
İstanbul’dan gelen bir grup inşaat mühendisi Hatay ve Antakya’da yaptıkları incelemelerde, Asi Nehri ve Amik Ovası üzerindeki yapılaşmanın en önemli sorun olduğu değerlendirmesini yaptı. Bölgede çalışma yapan inşaat mühendisleri adına konuşan Dr. Öğr. Üyesi İhsan Karagöz, “Temel tasarımları zemin özelliklerine göre yapılmamış. Çöp bacaklı kolon, yetersiz donatı, düz demir, BS 14 -16 sınıfı düşük kalitede beton kullanılmış. Alüvyon toprak üzerine yapılan yapılar her zaman risklidir. Kiriş ve kolon birleşim düğüm noktaları deprem standartlarına göre tasarlanmamış, yeni binalar özellikle yumuşak katlardan dolayı hasar almış. Şehirleşme yıkılan binalarının yerine değil dağ eteklerine kurulmalıdır. 13-14 katlı binalar yapılacaksa mutlaka sismik izolatör kullanılmalıdır”
Beykent Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü’nden 4 öğretim görevlisi olarak Hatay’a geldiklerini aktaran Karagöz, özellikle Antakya’daki binalarda araştırma yaptıklarını anlattı.
Dr. Öğr. Üyesi Karagöz, “Gelip gördük ki gerçekten asrın felaketi, içimiz kan ağladı. İnşallah bir daha böyle bir felaket yaşamayız. İki yıl önce gördüğüm binalar ya yıkılmış ya da ağır hasarlı. Şehrin ana yolları dar ve yetersiz, ara sokaklardaki binalara ulaşmak imkansız. En büyük sorun zeminden kaynaklanıyor, yapılar için yer seçimi çok kötü. Temellerin tasarımı da bu yer seçimine göre yapılmamış. Yapılarda düzensizlikler var. Beton kalitesi çok kötü, donatılar yetersiz ve düzensiz. Genelde yıkılan yapılar 1980 öncesi yapılmış” diye konuştu.
BETON SINIFI ÇOK DÜŞÜK
Alüvyon toprak vurgusu yapan Dr. Karagöz, “Burası Asi Nehri’nin yatağı, yani alüvyon bir zemin üzerine yapılan yapılar her zaman riskli yapılardır. Yapı temeli için en büyük sorun zeminin Amik Ovası ve alüvyon toprak olması.
1999 depreminde sonra BS 25 ve 30 betonları kullanılmaya başlanıldı. Burada yıkılan binalarda beton sınıfının çok düşük olduğu ve BS 14-16 beton sınıfının kullanıldığını gördük. Kalitesiz beton, yetersiz donatı ve yapı düzensizlikleri dayanıksız yapının oluşmasında ve yıkılmasında temel nedenlerdir. Eski yapılarda ise betonarme dediğimiz taşıyıcı elemanlarda düz donatılar kullanılmış” ifadelerini kullandı.