İskenderun Çevre Koruma Derneği Başkanı Nermin Kara Arsuz’daki Zeytin katliamına açıklık getirdi: Yangınlardan sonra zeytin ağaçlarının sökülmesi vicdanları sızlatıyor!
İskenderun Çevre Koruma Derneği Başkanı Nermin Kara, Arsuz’daki orman katliamından sonra zeytin ağaçlarının katledilmesini vicdanları sızlattığını söyledi.
Arsuz’daki zeytin katliamına ilişkin açıklama yapan Başkan Nermin Kara, “Toplum nazarında ise, yaklaşık 880 dönümlük bir alanın nasıl bir kullanıma dönüştürüleceği, nasıl bir kamu yatırımının gerçekleştirileceği belirtilmeksizin acele kamulaştırma kararının alınması endişe uyandırmaktadır” vurgusunu yaptı.
Alanda yaptığı incelemenin ardından bir açıklama yapan İskenderun Çevre Koruma Derneği Başkanı Nermin Kara şunları dile getirdi:
“Arsuz İlçesi Akçalı mahallesi ‘nde bulunan Mülkiyeti Hazineye ait olup Kültür ve Turizm Bakanlığı’na tahsisli 515 nolu parsel 2886 sayılı devlet ihale kanunu 75.maddesi ve bu kanuna dayanılarak çıkarılan yönetmeliğin 89. maddesi kapsamında işgalin yasal yoldan tahliyesinin sağlanarak taşınmazın boş olarak teslim edilmesi amacıyla İl Kültür ve Turizm Müdürlüğüne teslim edilmek üzere 21.12.2020 tarihi itibariyle tahliye işlemi başlamıştır.
Söz konusu 515 ve 516 numaralı parseller Adana Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu onayı ile 2016 yılında Akçalı Antik Yerleşimi Sit haritasında gösterilmiştir
Söz konusu parselin içindeki Çanak alanda ve sırtlarında sayıca çok miktarda (Binlerce kök) zeytin ağacı olduğu görülmektedir.
Sit alanı olan bölgelerde yapılan her türlü işlem mevzuata uygun olarak Müze Müdürlüğü denetiminde yapılmalıdır.
Video görüntüleri ile sabit olduğu üzere arazideki bir çok zeytin ağacı köklerinden ve gövdelerinden kepçe ve iş makinaları ile sökülmektedir.
Zeytin, yasa ile korunan bir tarım ürünüdür. Bu haliyle, 3573 Sayılı Zeytinciliğin Islahı ve Yabanilerinin Aşılattırılması Hakkındaki Kanun’yok sayılmış olmaktadır.
Turizm yatırımları bölgemiz için önemli olup saha ve alan seçimi de bir o kadar önemli olduğundan önceliğimiz Kültür ve Tabiat varlıklarını korumak olmalıdır.
İdareler, Üstün Kamu yararını korumak üzere idari işlem tesis ederler.
Kültür ve Turizm Bakanlığının imar planları bu nedenle öncelikle iptal edilmelidir.
Ayrıca, 3.derece Sit alanı olan bölgede böylesi kepçe ve iş makinaları ile yapılan çalışmalar Arkeolojik kalıntılara zarar verecektir. 2000 yılık tarihi geçmiş yok sayılmamalıdır.
Arsuz Gökmeydan ve Akçalı sahillerinde de görülen Kum Zambakları, dünyada nesli tükenmekte olan bitkiler arasında gösterilmektedir.
2016 yılında Uluslararası Doğa Koruma Birliği tarafından koruma altına alınan Kum zambağı bitki olarak çıkarıldığı zaman 48.000 TL’ye kadar para cezası uygulanabiliyor.
Doğal, tarihi veya tarımsal önemleri nedeniyle kıyılar yani korunması gereken alanlar, rant çevrelerine ait yatırımların önünü açması, bunu kolaylaştıracak kararların alınması ve bu doğrultuda planların onaylanmasını sağlamak için kullanılmak üzere turizm bölgesi statüsü bir araç olarak kullanılmamalıdır.
Kaldı ki, kontrolsüz Turizm’in çok sayıda çevre sorununa yol açtığı da bilinmektedir.
Toplum nazarında ise, yaklaşık 880 dönümlük bir alanın nasıl bir kullanıma dönüştürüleceği, nasıl bir kamu yatırımının gerçekleştirileceği belirtilmeksizin acele kamulaştırma kararının alınması endişe uyandırmaktadır.
Geçmiş dönem içerisinde yörede zeytin yetiştiriciliği yapan vatandaşlara ilgili tebligatlar gönderilmiş olup alanlarının boşaltılması istenmiştir.
Hatay’da Eylül ve Ekim aylarında çıkan büyük yangınlardan sonra bir ağaca dahi ihtiyacımızın en yüksek fayda sağlayacağını düşündüğümüz şu günlerde doğal zeytin ormanları olan ilimizin en nadide ilçelerinden biri olan Arsuz ilçemizde yaşanan bu süreç vicdanları sızlatmaktadır.
Pandemi sürecini yaşadığımız bu dönemde alınan bu karardan dönülmesi toplumun beklentisi olup dayanışmamız ve sosyal huzurumuz açısından önemlidir.