İskenderun’daki 51. Fabrika Müdürlüğü Önünde İşçiler Basın Açıklaması Yaptı!
Milli Savunma Bakanlığına bağlı İskenderun’daki 51. Fabrika Müdürlüğü önünde işçiler ücretleri ve özlük hakları ile ilgili verilmemesinden ötürü, bir basın açıklaması yaptılar.
Basın açıklamasını Türk-Harp İş Sendikası Adana Şube Başkanı Erdal Akalın yaptı. Basın açıklamasına fabrikadaki çalışan 330 işçi katılarak, haklarının verilmesini istediler.
Fabrika önünde yapılan basın açıklamasına Vatan Partisi Hatay İl Başkanı Ali Başkut, İlçe Başkanı İbrahim Bedir ve ilçe sekreteri Sadık Karakaş katılarak, destek verdiler.
Şube başkanı Erdal Akalın bu açıklamayı 20 bin Fabrika işçisi adına yaptıklarını açıkladı. İskenderun açıklamasından sonra Mersin ilinde de aynı açıklamayı yapacaklarını ve bölgede 500 üzerinde işçi desteği ile yaptıklarını belirtti.
Milli Savunma Bakanlığına bağlık iş yerleri, özel güvenlik görevlileri ve yabancı iş yerlerini kapsayan bir iş koludur.
Erdal Akın yaptığı açıklamada şunları dile getirdi:
Derdimizi Herkese Anlattık.
Bu fabrikada çalışan arkadaşlarımız, ülkemizin bu günü ve geleceğini doğrudan ilgilendiren en önemli iş yerinin başındadır. Uzun süredir temsil ettiğimiz arkadaşlarımızın içinde bulunduğu ekonomik durumu her yerde dile getiriyor, herkese derdimizi anlatmaya çalışıyoruz. Bunun için basınımızın Ankara temsilcileri, köşe yazarları ve Savunma Sanayi üzerine çalışmalar gerçekleştiren akademisyenlerimizle geniş çaplı çalıştay gerçekleştirdik. Akabinde Cumhur İttifakının paydaşları Ak Parti ve MHP’nin genel başkanlarını ziyaret ettik. Bununla da kalmadık Milli Savunma ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik bakanımıza içinde bulunduğumuz durumu anlattık. Türk-İş’in genel kurulunda dile getirdik. Medyanın en üst perdesinden kendimizi ifade ettik. Talebimiz açık ve netti: Ülkemizin ve devletimizin bekası için çalıştığımızı da ifade ettik.
Bıçak Kemiği Parçaladı.
26 Binden fazla üyemizin aldıkları ücretleri günümüz Türkiye koşullarını göz önünde bulundurduğumuzda, ücretlerin çok düşük kaldığını ve hatta artık hayat pahalılığı karşısında yaşanılmayacak bir durum ortaya çıkardığını aktararak, özlük haklarında iyileştirme yapılmasını talep ettik. Bununla kalmadık gelişen ve büyüyen ülkemize omuz vererek, ülkemizin savunma sanayisinde dışa bağımlılığı bitirmek için canla, başla çalışan üyelerimizin artık üyelerimizin artık bu noktaya geldiğini anlattık. Artık bıçağın kemiği parçaladığını ve en temel ihtiyaçlarımızı karşılayamaz noktaya geldiğini, sürekli artan ev kiralarının durmadan zamlanan rafların ve önüne geçilmeyen akaryakıt fiyatlarının karşısında ezildiğini ifade ettik.
Bazı Arkadaşlar Merdiven Altı Tekstil Atölyelerinde Çalışmak Zorunda Kalıyorlar.
Arkadaşlarımız ağır yaşam koşullarına karşı koyabilmek için mesai bitiminde merdiven altı tekstil atölyelerinde terzilik yaptığını ve çeşitli restorantlarda motorkurye, olmadı düğün solanlarında garson olarak ek iş yaptıklarını altını çizerek anlattık. Bunların dışında askeri iş yerlerinde çalışan birbirinden kıymetli, yetişmiş yetenekli ve tecrübeli arkadaşlarımızın yaşadıkları sıkıntılardan dolayı, ya istifa edip özel şirketlere geçtiğini ya da gönülsüz şekilde emekliye ayırıldıklarını anlattık. Bu durumda askeri fabrika ve tersanelerimizin geleceğini tehlikeye atacağını ve nerdeyse ve iş göremez bir hale geleceğini üstüne bastıra, bastıra belirttik.
EYT Yasallaşması İle Birlikte Çalışanlar Emekliye Ayrıldılar.
EYT’nin yasallaşması ile 2023 yılında 2 bin 705 işçimiz emekliye ayrıldığını, 2024 yılının başında da 2 bine yakın arkadaşların emekliye ayrılacağını ifade ettik. Çünkü bu ekonomik koşullarda tankını yürüten, uçağını uçuran, gemi ve deniz altılarını yüzdüren fırtına obüslerini üreten, stratejik iş yerlerimizin güvenliğini sağlayan, arkadaşlarımızın yaptıkları aynı işin karşılığını özel sektör ve vakıf şirketlerinde çalışan işçilere göre daha düşük olduğunu, bu yüzden iş yerlerimizden ayrıldığını yöneticilere anlattık.
Bir başka beka sorunumuz olan ve maalesef her geçen giderek büyüyen önü alınmazsa problemlere yol açacak birbirinden kıymetli kalifiye arkadaşlarımıza çeşitli aracılar vesilesiyle yurt dışından teklifler geldiğini bu yüzden iş kolumuzda her geçen gün artan beyin göçüne bunun sürdürülmesi durumunda ciddi sıkıntılar yaşanacağını anlattık.
Masa Başındaki Zaman Geçiren Bizden Daha Fazla Maaş Almaktadır.
Yaşanmaz hale gelenlerin durumu budur, masa başında oturarak origami sanatını geliştirenler, boş zamanlarını değerlendirmek için kağıt uçaklar yapıp uçuran ile F-16 ‘ları uçuranların bir buçuk iki katı maaş alır hale gelmişlerdir. Bununla birlikte kamu toplu iş sözleşmelerinin yürürlük tarihindeki farklılık nedeniyle yürürlüğe ocak ayında başlayan toplu sözleşmeleri ile Mart ayında başlayan toplu sözleşmeleri arasında oluşan ücret farkının da bir başka hak kaybına ve adaletsizliğe neden olduğunu bu durumunda kamu işçilerini arasında bir ayrıma sebep verdiğini istenmeside iş kaybına neden olacağını anlattık. Biz bu adaletsizliğin giderilmesi için bütün kapıları çaldık, sözümüzü dinletemedik.
Türk Harb-İş Sendikası olarak; 53 yıldır durmadan, duraksamadan emeğin ve emekçinin yanında yerimizi alarak, hakkı savunan bir anlayışla atacağımız adımları bir, bir atıyoruz. Bizim tek derdimiz bu kutsal topraklara helal gelmemesidir, büyük ve güçlü devletimizin dara düşmemesidir. Biz ülkemizin öz evlatları olarak: arkadaşlarımızın kendi öz yurtlarında rahat bir yaşam sürmesini sağlamaktır.
HÜSEYİN GÜLER